bugün

Kimseyi yanında istememek ile doğru orantılıdır.
Sonra 'neden yalnizsin?' Sorularina, 'benden gecti be kardesim, olmuyor' cevabi vermektir buna alismak.

oyle illet.
Yalnızken yalnız hissetmemektir.
Masturbasyona aşık olmakla başlar.
özümüzde yalnızızdır zaten, zamanla insanlara alışırız. yalnızlığa alışmak değil de öze dönüş diyelim biz ona.
Yalnız değilim ben aslında diyen tüm arkadaşlarım. Yalnızız aslında etrafında onlarca insan, dostun, arkadaşın, ailen mi var yok arkadaşım yok kimse yok. Var gibi gözüken yanılsamalar. Dolayısıyla alışılması gereken bır yalnızlık yok.
Başka bir versiyonu yalnız yaşamaya alışmaktır. Aileden ayrı beşinci yılım ve fena halde alıştım.

Fazlası zarar olandır, bir de yalnızlığı zaten seviyorsa sonrasında bozmak istemiyor insan o yalnızlığı.
En kötüsü de yalnızlığa alışmak. Bir süreden sonra sen onsuz yapamıyorsun o sensiz yapamıyor.
fevkalade bir seydir. Artik insanlara ihtiyac duymadiginizi anladiginiz andir. zoraki cikar iliskilerini ve arkadasliklarini artik sikinize takmadiginiz andir. caninizi sikan her kimse buyur burdan ananin amina kadar yolun var demektir. tum herkese ve her seye karsi bir basina olmak ve bunu kabullenmektir.
insan yalnızlığa alışılır mı bilmem de mutsuzluğa alışmıştır yalnız insan mutsuz insandır.
zamanla mutlaka birilerine ihtiyaç duyacağın için uzun sürmeyecek durum. insan sosyal bir varlıktır.
Kalabalık ortamlarda boğuluyorum, insanlarla çok uzun sohbetler edemiyorum, bulunduğum durumdan hemen sıkılıyorum, çevremde ki insanlarla sürekli bir kavga halindeyim sanki biri pimini çekmiş de atmaya hazır gibi, nereye gitsem, nerede olsam hayattan zevk aldığım, defterime bir şeyler Karaladığım odamı özlüyorum.
bizler Türküz ve silüetlerini bilmediğimiz milyonlarca akrabamız eşimiz dostumuz abimiz ablamız var.
Devlet adında toplanmış topraklarımızın her karesine dağılmış ( avrupa asya'da dahil )
bizler olagının dısında garip yalnızlarız.
öyle ki bazen farklı yerlere iki kül tablası koyuyorum ve sigara yakıp dolanıyorum ortalarda sonra gidip oraya koyuyorum. bu sefer üç sigara olabiliyor. bir iki tanesi küllükte diğeri ağzımda oluyor. çok değişik bir şey oluyor ama güzel oluyor. bazen sigara yakıyorum geldiğimde hepsi duman olmuş da oluyor.
yalnızlığa sorun bakalım birde o bize alışmışmı.
Alışana kadar çok yorar. Tam alışmışken hayatınızdan zevk almaya başlamışken birileri dürtmeye başlar. Devamlı. Sonra sorgularsınız alışmak iyi bir şey mi?
bence kötüdür. liseden dost olup yıllardır hiç ayrılmayanları gördüm. hayatı ucundan yaşamaktır.

asosyal biri olarak sosyal insanlara özenirim, ama benim de kendimce nedenlerim var.
Evet yalnız başına avm de 2 saattir alışveriş yapan yemek yiyen ve birazdan yine sap olarak sinemaya girecek olan benin koyu alışkanlığıdır.
Çok tehlikeli bir kabulleniştir. Sinsice sarar etrafınızı. Birçok nedeni vardır aslında : asosyallik, insanları gerçekten tanımak, derin bir aşk yarası vs. Ama sebep ne olursa olsun eğer tam anlamıyla alıştıysanız yalnızlığa... Geçmiş olsun. Hayatınızdaki insanlarla en fazla iş ilişkilerinde mecburiyetten muhatab olursunuz varsa da eskiden beri sizinle olan birkaç arkadaş. Çünkü aksini yapamazsınız. Bu özgürlük atfı yapılan kavramdan isteseniz de kurtulamazsınız. Ben bu lanete esaslı bir ilişki sonrası bulaştım. Merak etmeyin öyle ergen tribi içeren bir acı değildi. Aldatılmanın haklı acısıydı. Akabinde kendimi kısa bir süre kapattım(2 yıl) sonrasında çok yalnız olduğumu, telefonumun hiç çalmadığını, eğlenecek bir kız arkadaşım olmadığını fark ettim. Birkaç çabadan sonra anladım ki kendimle o kadar zaman geçirmiş ki tanıdığım tek insan kendim kalmışım. Benim gibi olmayan insanlara ( yani kimseye) tahammülüm kalmamış. Bilhassa kadınlardan nefret eder olmuşum. ilgi merakları, içi boş egoları, harikulade donanımsız olmaları vs onlara katlanmamı imkansız hale getirmişti. O günlerin üstünden 3 yıl daha geçtiğin de bugün değişen hiçbir şey yok. Asosyallik bir yana aseksüel birisi de oldum. Bunca zaman çeşitli nedenlerden dolayı girdiğim ortamlarda ( en başta değerli birkaç dostumun emrivakileri) birçok defa bi kadınla yatağa girme şansım varken kaçmak için uydurduğum yalanlara inanamazdınız. Daha da çok şey söylerim de şimdilil yeter.

Velhasıl ben artık tam bir "yalnız" olduğum için hayatım çok kolay geçiyo. Derdim yok çok şükür. Sağlığım da yerinde. E haliyle her şeyi tek başıma halledebiliyorum. Zamanın kendime ait olduğu için bu yıllarda yabancı dil öğrendim, birçok sanat dalıyla ilgilendim, iyi bir üniversiteyi bitirmek üzereyim yani yalnız olduğum için iyi bir kariyerim de olacak. Ama Çok nadiren bir burukluk oluyor içimde, o da sevilme arzusu. Kimse tarafından sevilmediğimi düşünmek içimi burkuyor ama insanlardan kaçtığım için bir daha asla sevilmeyecek olduğumu bilmek beni üzüyor.

Bu dediklerimi düşünün. Eğer bunları göze alıyorsanız, yalnızlık tam size göre. Lanetlenebilirsiz.
en güzel alışkı biçimi.
aileyle büsbütün bir yalnızlık olmaz ama o. aile de olsun ama dimi. bir yandan

yalnızlığın da çeşitli kademeleri var. mesela, şu anda yalnız olmak var, sevgilisi olmamak var, yakın arkadaşı olmamak var, hiç arkadaşı olmamak var, tanıdığı insan olmamak, ailesi olmamak, hiç akrabası olmamak...

benim yalnızlığım daha çok "yakın arkadaşı olmamak" grubundan. evet, hiç dostum yok. arkadaşlarım, tanıdıklarım da okulda çok az artık. hepsi mezun oldu. mahalle arkadaşım, semt arkadaşım, eski arkadaşım, çocukluk arkadaşım, lise arkadaşım, ilkokul arkadaşım, orta okul arkadaşım, dersane arkadaşım, tatilde tanıştığım arkadaşım filan hiç yok.

yani görüştüğüm yok diyelim. gerçi o zaman köyden arkadaşım da yok. ancak gittiğim zamanlar konuştuğum bir çocuk var. onla da son seferlerde aramız açılmıştı. çalıştığı için. biraz da benim sıkılmamdan.

çok arkadaş canlısı bir insan değilim yani, görüldüğü gibi. yalnızlığı da çok rahat buluyorum. dertsiz.

yalnızlığa, yani şimdiki seviyedeki yalnızlığıma alışmam çok kolay değildi aslında. başlarda, yani eskiden daha sosyal olduğum dönemler geçirdim. o sosyallik hep sırtımda bir kambur gibiydi. genel olarak bir anda gelen "sevme" sonra da en ufak pürüzde bir anda bağları kesip atma şeklinde sürüp gidiyordu arkadaşlıklarım. daha yüzeysel, daha ayaküstü sohbetli, daha "lazım olunca ararım"cı arkadaşlıklar bana göreymiş. samimi olmak için insani kusurları kabullenmek, değiştirmeye çalışmamak falan gerekiyor. bir ilişkide genelde çaba harcayan taraf olmaya çalışırım. kendi egomu göklere koymam, idare ederim, muhabbet kurmaya çalışırım falan. insanlar bu konuda daha rahatlar, işlerine geldiği gibi takılmayı sever çoğu, kimse için istifini bozmazlar. böylelerini bir süre idare ettikten sonra patlarım. patlayınca da ne biriktirdiysem kusarım. o ilişki de orada biter. sonradan pişman olup özür dilediklerim olur. ama bir gram değişiklik olmadığını görünce yine biter.

şimdi ben de daha kaygısızım sosyal yaşantıda. beni olduğum gibi seven birileri muhakkak çıkacaktır diye düşünüyorum. halihazırda görünce sohbet ettiğim, karşılıklı olarak birbirimizi anladığımız üç-beş arkadaşım var. onlar da yetiyor sanki. yalnızlığa alıştım. başta zordu, konuşacak insan aradı gözüm. sonra alıştım, yalnızlık çok müthiş, bol bol zamanım var.

işin ilginci, arkadaşlardan kaçamadığım, her köşeden bir arkadaş fırlayan zamanlarda da kaçacak delik arardım, sürekli müzik dinlerdim, sürekli yeni albümler indirmeye çalışırdım. sonra biri gelir masama oturur. şimdi o eski hevesle şarkı indirmiyorum. araya giren telefon kayıpları, bellek silinmeleri falan şevkimi kırdı sanırım. zamanım da varken şarkı indireyim en iyisi ben.
Evet bu kişi benim. Acaba bende yalnizliga alistim mi diye sorarsaniz cevabi nasil bulacaginizi hemen soyleyeyim.
Kizlari artik tanimis ve tanidiginiz icin onlardan uzaksinizdir.
Insanlarin hic birisini cekmek istemezsiniz
Arkadasiniz hic yoktur
yalnizlikta bile seni buluyorum. nasi alisacam ben sessizliğe.
Çoğu zaman alışılamayan ancak alışıldığı hissedilen his.
Emin misin? Bir daha düşün. 4 yastığa sarılıp yatmak, öğleden sonra baş ağrısıyla uyanmak, uyanınca ördek gibi şarzı tükenmiş telefona bakmak, yüzünü yıkayıp ıslak, yorgun argın aynanın karşısında ayılmaya çalışmak, yumurtayı soyarken çayı demlemediğini, ekmeği dolaptan çıkarmadığını hatırlamak istediğin şeyler olmayabilir. Sonra kamp kuruyor bak, ömür billah gitmek bilmiyor hayatından. Bir daha düşün.
galiba alıştım, birine çok kalabalık gireceğim en sonunda o olacak.
bir alışmaktır yalnızlığa, hemde bir başına.