bugün

yılı kapsayan. annual.
(bkz: andaç)
hic bir $ekilde sahip olmak istemedigim toplama daha dogrusu kolpa kitaptir.
ulan bir allahin kulu cikip kendi gercek du$uncelerini yazmaz. mesela ali sinifin en annesine irz-i mudahalede bulunulan ogrencisidir. lakin yillikta herkes yag bal calar. sevimli, du$unceli, karizmatik bok busur. alcaksin eline kalemi yazacaksin ali'nin nasil bir evlat oldugunu, $erefsiz bir tipleme oldugunu, her ders osurup sinifta kucuk capli toplu katliamlar gercekle$tirdigini. ne ulan okulda 8500 ogrenci vardi ve herkes iyiydi. lan pezevenkler disiplin kurulundan cikamiyorduk, kafani yarip 15 diki$ atilmasina sebep olmu$ adamim. nasil olurda cikip "cok yanli$ tanidigim aslinda cok iyi niyetli bir arkada$imizdir" dersin? bi siktir git lan.
ing.: annual, yearly.
'hadi beni övün' demenin resmi ve yazıya dökülme halidir. aslında çok aptalca olsa (aptalca çünkü bir insanı 2 satırda nereye anlatıyorsun) da hem eğlenceli, hem de olmazsa olmazdır. 'aman ne gerek var' denilse de organizasyonun içinde yer alınır,aksi takdirde ileride pişmanlık duyma riski yüksektir çünkü..:)
yavaş yavaş yonja tarzı yorumlara başlanan kitapçıktır.
bir okul klasiğidir.
kült halini almış cümleleri, yine kalıplaşmış pozlarda fotoğrafları olan anı kitapçığıdır.
iyidir, hoştur, ama organizasyonu yapmaya kalkıpta okul öğrencileri cimri çıkınca olay elinizde patlarsa fenadır. "bırakınız yapsınlar"dır canım yani..
ama siz yapmayınca da başkası yapmıyorsa benim hiç yıllığım olmadı abi.. diyebilirsiniz ömür boyu..
ha birde çıkartamadığınız yıllık için hazırlanan yazılara bakar kuşe kağıtta pek güzel dururdu diye içlenmekte cabasıdır.
bu aralar öss' den bile öncelik tanımak zorunda kaldığım şey. hergün hergün birilerinin gelip bana da yazıyorsun değil mi gibi sorular sordukça hay ben senin demekten kendimi alamıyorum. tamam anladık liseden mezun oluyoruz. her açtığımızde birbirimize yazdıklarımızı okuyup resimlere bakıcaz bu sayede güzel bir anımız olacak ama bunun psikolojik baskı altında olması mantık işi mi ya? bir de çocukluk resimleri koyma faslı yok mu bitiren olay bu işte. he bir de getirdiğin çocukluk resmini kızların görüp " ayy çok güzel çıkmşsın ne şirinsin" gibi lafları yok mu işte bu sinirimi zorlamıyor değil. sonuç itibariyle bu yıllık işi okul hayatım boyunca yapmak zorunda kaldığım en saçma şey olarak kalacak gibi.
okulu bitirmemin üzerinden 3 seneye yakın süre geçmesine rağmen okuldan hala almadığım şey. neden bilmiyorum elim gitmiyor galiba.
elinize alana kadar inanılmaz bir heves içinde olunan, teslim edildiğinde bumuymuş yani denilen, reklam bulmak için debelenilen şeydir.
en yakın arkadaşlara bile ne yazılacağı konusunda zorlanılan, hele bir de son haftaya kaldıysa iyice telaş yaptıran şeydir
yüzlerce klişeyi bir arada bulabileceğiniz tek yerdir yıllıklar. hatta o kadar klişe şeyler var ki yılın bu zamanı; yani yıllıkların yazılmaya başlandığı günlerde sivri zekalı arkadaşlar sözlüklerden kendisine yıllığa yazılacak klişe bile arayabiliyorlar. evet geçen sene ben de yaptım. *
kelime sınırlaması ile gönüllere taş oturtan *, bu sebepten birilerine bişeyler yazarken kişiyi kasım kasım kastıran ajanda kıvamı kitapçık. yakın çevreye yazmanın ayrı zor olduğu aynı zamanda. * **
bir de bunun kelime sınırını aşmama olayı vardır ki uykusuz bırakır, kimden cümle eksiltsem alınmaz gibi konularda uzun süre kafa yordurur, çileden çıkarır.
kelime sınırı olmasa çok dah güzel olacak hadise. ne yani lan en yakın arkadaşıma da "ali arka sıramda oturuyordu, iyiydi" yazamam ki.
ama * doğru düzgün muhabbetin olmayan kişilerin de gelip "bana da yazıyosun di mi?" demesi fecii can sıkar. o anda bsg de diyemezsin.
açılıp bakıldığında, arkadaşlarınıza verdiğiniz ve size verilen vaadleri okuyup arada hüzünle karışık gülümseme gibi reaksiyonlar verdiren defterciktir. vakti zamanında uğraşıp didinip yazdığınız şeylerin bir gün size çocukça gelebileceği aklınıza gelmez.

hatıra defterinin büyükçesidir.
yıllar sonra bakıldığında duygulanmayla beraber gülümsemelere de sebep olabilen büyükçe kitaptır.
ingilizcesi "annual" olan kelime.
bu aralar uğruna deli efor sarfettiğim, yıllarca saklamak istediğim şey. andaç.

- yıllık yapan bi' kırtasiye bul, onlarla anlaş
- okulda tanıdığın tanımadığın herkesi yıllık almaya ikna etmeye çalış
- reklam verecek firma/işletme bul
- kepli foto için kep ve cüppe ayarla, kepli fotonu çektir
- bunu yaparken fotoğrafçının seni acaip şekillere sokmasına izin ver
- arka sayfalar için geçen dört yılda çekilmiş fotoğraflar arasında yıllıkta bulunmasını istediklerini seç, onları düzenle ve basıma hazır hale getir
- bu arada yıllık alıcaz deyip de sonra almaktan vazgeçenleri tekrar ikna etmeye uğraş*
- toplu fotoğraf çekimleri için gün belirle ve yıllık alacak/almayacak olan herkesi bu çekimlerde belirlenen saatte belirlenen yerde olmaya ikna et
- yıllık için yazılan yazıları bir sonraki haftaya ertelemek için basımevi ile iletişime geç
- yıllık için senden yazı isteyen arkadaşlarına yazı yazmaya uğraş*
- yazı istediğin kişilerden yazıları topla ve düzenle
- tüm bölümün yazılarını ve resimlerini topladığında basımevine hepsini teslim et.

çok afedersiniz ama bazen kayışı koparıp " skerm böyle aşkın ızdırabını " diyesim gelmekte. ama buna değecek. yani öyle umuyorum. değer di mi ? efenim ?
zahmetli bir uğraştır. hele orgranize edene allah kolaylık versin, bir sürü tip insanın ağız kokusunu çekmek kolay iş değildir. bir de yazmak çok zor, o kadar seneni paylaştığın adam hakkında 6, 7 cümlelik bir paragraf, yetmez ki.*
birbirini seven yada sevmeyen herkesin birbirine sakso çektiği gereksiz bilgi birikimi.
şu dönemlerde herkesin günaydın ya da görüşürüzden önce sarfettiği ilk cümle ' bana yıllık yazdın dimi' ,'ya sana yarın getiricem, ben sana evde özel yazıcam (!)*' vs. vs. cümleleri...elimize almayı iple çekiyoruz da hazırlık aşaması çok angarya yahu!..hele hele en yakın olduklarına yazması öyle zor ki!..bi de selamlaşmaktan öte bi muhabbetinin olmadığı kişilerin sana yazdırmak/yazmak istemesi oldukça anlamsız geliyor...yalnız şu da var ki dahil olmayanın da çok pişman olacağı bir gerçek gibi...bu kısır döngü içinde anlamlı ama aslında çok göstermelik bir çalışma olduğunu düşünüyorum...
çoğu insan birbirine yağ çeker. bazıları da içinde tutup söylemediği son hesaplaşmalarını yazar birbirine. Açığa çıkmamış aşklar, hiç ortaya dökülmemiş meseleler, konuşulmamış dargınlıklar da çıkıverir birden ortaya. Ağlayarak verir bazıları yazılarını birbirine. Bazıları da hiçbir şey hissetmediği birine iki satır yazı yazabilmek için saatlerini harcar boşuna. yıllar sonra okumaya kalktığında belki de hiçbir şey ifade etmeyecek yazıları yazmak için harcanır onca zaman. Herşey küçük de olda sevilen birkaç kişiden bir anı kalması içindir tabii ki.
bir çok kişinin gösteriş amaçlı yazdırdığı ayrıca samimiyetten çok çok uzak yazılarla dolu lise şeysi.
birkaç samimi dostunuza yazdıklarınız dışında yazdıklarınızın zorlama olduğunu farkettiğiniz kitapçık. sırf bana yazsın diye samimi olmadığınız birisine yazmak istemiyorsanız hiç girmeyin derim ben.