bugün

vhs serisinin 4. filmi. ilk 2 filmden aşağı kalır yanı yoktur. serinin fiyaskosu olarak görülen 3. filmden çok daha iyidir. Ana hikaye ile birlikte toplam 5 farklı kısa filmden oluşur. Gelelim kısa filmlere:

1. Storm Drain: Amerikanın bir mahallesinde halkın bir kısmı fare adam (ratman) lakaplı insan fare karşımı bir canlıyı gördüklerini iddia eder. iddialara göre bu canlı lağım tünellerinde yaşamaktadır. Bir bayan muhabir ve kameramanı bu iddiaları araştırmak için söz konusu lağımlara gider ve olaylar gelişir. Çok ahım şahım iyi bir bölüm diyemem ancak lağımdaki röportaj sahnesi müthiş gerilimliydi. 10 üzerinden 6,8 falan alır.

2. the empty wake: Fırtınalı bir gecede bir cenaze evine bir kilisenin çatısından atlayarak intihar eden gencin cesedi getirilir. Cenaze evi görevlisi kadın, cenaze evi müdürünün işi olmasından dolayı cenazeye gelecek misafirleri tek başına karşılayacaktır. Ancak gece vaktidir, hava fırtınalıdır ve cenaze için gelen giden kimse yoktur. En son dayının biri cenazeyi ziyarete gelerek bilinmeyen bir dilde cenazenin başında dua eder ve olaylar gelişir. Benim gibi tek mekan filmi sevenler için bu bölüm tam bir ilaç. 10 üzerinden 7,2.

3. The Subject: Kanımca filmin en iyi hikayesi buydu. 2. filmdeki safe haven isimli bölümü çeken endonezyalı yönetmenimiz yine iş başında. film yine safe havende olduğu gibi endonezyada geçiyor. insan-makine karışımı cyborg üretmeyi kafaya koymuş çatlak bir doktorumuz kaçak yer altı laboratuvarında bu işlerle meşgulken mekanı polis tarafından basılıyor ve olaylar sarpa sarıyor. Filmde resident evil village ve doom 2016 esintileri alıyorsunuz. Denek kadının aynada kendisini anlamlandırmaya çalışması sahnesi, kafasına monteli kamera, sesinin dijitalliği falan efsaneler ötesiydi. Benden 10 üzerinden 8,5 aldı.

4. Terror: Birtakım alt-right'çı redneck dayılardan oluşan silahlı grup seslerini duyurabilmek ve intikam alabilmek için silahlı, bombalamalı eylem planlamaktadırlar. Bunun içinde habire her sabah dirilen bir adamı öldürmektedirler. Sonrasında kocaman ağızlı bir yaratık ortaya çıkıyor ve köylü dayıların biletini kesiyor. Açıkçası bu bölümden pek bir şey anlamadım. Neden her sabah süregelen bir şekilde aynı adamı öldürüyorlar? Koca ağızlı yaratık nasıl oluştu nereden çıktı pek idrak edemedim. Milisin başındaki, kendisine ''hava komutanı'' olarak hitap edilmesini isteyen dayının komik halleri haricinde pek keyif almadığım bir bölümdü. 10 üzerinden 4,5.

5. Holly Hell: Filmin ana hikayesi. Bir swat grubu gelen ihbar üzerine hangar tarzı bir yeri basıyor ve yukarıda anlattığım bölümleri gösteren kasetleri buluyorlar ve sonrasında bir sürpriz meydana geliyor. Mekanın büyüklüğü, karmaşıklığı, dekorasyonu ve korkutuculuğu iyiydi. Ancak ana hikaye olarak sanki biraz zayıf kalmış. Serinin önceki filmlerinde ana hikaye ve yan hikayelerin bağlanması işi daha başarılıydı. Bu bölüm bu konuda biraz kısır kalmış. Sonundaki sürpriz de biraz klişeydi sanki. 70'lerde 80'lerde olsak belki biraz şaşırırdık. 10 üzerinden 5.

Sonuç olarak izlemenizi tavsiye ediyorum.