bugün

vatan toprağını savunmak yerine savaşmadan az bir bedel karşılığı satmanın verdiği rahatlama hissidir. başbakan, genel kurmay başkanı ve cumhurbaşkanı tarafından paylaşılan bu hissi bizlerin tam olarak anlamasına imkan yok tabi.
ermeni ve israil vatandaslarinin Turk asklerinin olmesini daha sonrada bir turbe icin degermiydi goygoyunu duyacagimiz icin milletin sallamadigi durum.
1926 yılında musul'u ingilizlere verenlerin çok iyi bildiği duygudur.
"Ada" sahillerinde bekliyorum...
hakan fidan, başçalan, küçük enişte ve ağlak bülent'in kavuşmuş olduğu histir.

şerefli ve yüce bir kurum olan genelkurmay başkanlığında bulunan itaatkar kuklalardan bahsetmiyorum bile. ülkenin her kurumunda yaşanan çözünme, tasfiyeler, faşist yaftalamalar, yetki adaletsizlikleri, hukuksal cinayetler, kamusal vicdansızlıklar vesairenin yaşanan her olay ekserisinde görüldüğü aşikardır. televizyon ve gazetelerde "pompalanan" martavallardan ibaret olan dış politika kisvesi seçmen kitlenin düşünme biçimini etkilemektedir tabii ki bu etki hükümetin dış politikada pısırık ve kağıttan kaplan oluşunu ustaca gizlemekte ve kara sınırlarımız içerisinde türk devletinin dış politikada adeta külhanbeyi imajı uyandırdığını nakşetmektedir.
Satılmış basın ve kağıt parçaları tabii ki erdoğan hükümetinin "mükemmel işlerini" halkın algı
penceresinde süsleyecektir..
Dolayısı ile bu rahatlama hissi nakıs bir vatan sevgisi ve vicdandan ibaret laletayn kalacaktır.