bugün

sartre derki: oluş sadece insana özgü olmak üzere varlıktan önce gelir. insan dışında herşey önce varlık kazanır müteakiben olur. şöyleki bir sandalye önce bir ustanın zihninde, özüne göre biçimlenerek var kılınır sonra olur. fakat insan tanrı veya sonsuz iradenin (kant) tasarımı olarak var kılınmadan önce dünyaya gelir sonrasında tanımlanır. özünü varlığını kendisi ortaya koyar. (sartre ve kant her ikisi de tanrısız bir ahlak felsefesi geliştirsede aşağı yukarı tanrı tanımına benzer bir mutlak/sonsuz iradeden bahseder.)

insan kendini nasıl yaparsa öyledir. o kendi kendini tasarlayan ve bunu yaşayan bir tasarımcıdır. bu kainattaki sonsuz iradenin (tanrı) yalnızca insana bahşettiği bir özelliktir.

sartre daki tanrılaşmaya çalışan insan fikri ve kant ın saf pratik aklın eleştirisinden doğan iyiyi isteme öyle bir eylemde bulunki bu tüm insanlar için yasa haline gelebilsin. bu ikisi tasavvuftaki seyrü süluk un tam karşılığıdır. insana özgü olan varlıktan önce oluş ve kendini tasarlayan insan tanımıda kaderin.

insan yeryüzüne bırakılmış değildir varlık ın sembolüdür, suretidir.