bugün

1984 de v for vendetta da insanın içinde fırtınalar estiren ancak ortaya çıkarmaya korktuğu asil duygulara atıfta bulunan eserlerdir. bazı arkadaşlar fark etmelidir ki, her iki eser de insanların canına okuyan totaliter rejimlerin çirkinliğini eleştirmektedir. her iki eser de bir insanın tek başına bağımsız bir varlık olduğu gerçeğine asla dokunulamayacağına işaret etmektedir.
türüne değinmek kalıplara takılmaktır. v for vendetta boğazımızda ölmeyi bekleyen coşku ve isyan dolu haykırışı canlandırmamızı tavsiye eden kült bir eserdir.
distopya, tanım ve tür olarak zaten eserin ne söylediğini içinde barındıran bir kavramdır. dolayısı ile -evet- biçim olarak bir çizgi roman, bir film ya da bir şiir olması bakımından farketmese de popülarite anlamında v for vendetta'nın neden 1984 gibi eserlere kıyasla daha popüler olduğunu açıklar. bunu kalıplara takılmak olarak algılamak, okuduğunu doğru anlamamaktır. yani neymiş; sinema günümüz dünyasında daha geniş kitlelere daha hızlı yollarla ulaşan ve daha kolay tüketilen bir sanat olduğu için, bir romana göre daha popüler olması da daha anlaşılır bir durum olmaktadır.
(bkz: s for sabri)
(#12222519)
etkileri ülkemizde hissedilmektedir.

http://capsverlan.com/sho...7fe786ec0b7227d381f73b46f
ilham kaynağım, feyzim.
5 kasım tarihinde çıkmaması filmin etkisini birazcık bozsa da, her zaman için oscar falan almasını gerektiğini düşündüğüm bir filmdir.. ama maalesef geçmiş ola
birkaç yıl önce dayım açmıştı bu filmi biz yeğenlerine. tabi ben yine odaklanamayıp sıkıldım ve ilk yarım saatte vazgeçtim izlemekten. bu gece bilgisayarımda olduğunu farkedip izlemeye karar verdim. ve o birkaç yıl önce izlemediğim güne yandım. tek kelimeyle yandım çok ciddiyim. çok aforizma var filmde. çok güzel ayrıntılar var. ama en çok hoşuma gidenleri yazayım.

--spoiler--
kıza işkence eden v en sonunda onu serbest bırakıyor ve kız hücreden çıkıp ilerlediğinde cansız mankenle karşı karşıya kalıyor. yani nöbet tutan adam bir asker değil. cansız kansız bildiğin manken. burda çok güzel bir mesaj var. aslında korkutulduğumuz şeyler zannetiğimiz kadar büyütülecek şeyler değil ayarında... bir de v'nin maskeleri diğer insanlara yollaması çok etkileyici. o küçük kızın duvara yazı yazması biraz klişe olmuş açıkcası ama kız üzerinde çekilen sahneler eksiği kapatmış diyebilirim. ve tabi en vurucu sözü de yazayım. ''bu maskenin altında etten fazlası var. bu maskenin altında bir fikir var ve fikirlere kurşun işlemez''
--spoiler--
yemek yer gibi sıklıkta (biraz fazla abartı,evet) izlediğim, her karesinden, cümlesinden, sözünden ayrı bir ders çıkarılabilecek, mesaj alınabilecek bir efsanedir, başyapıttır. Zira kendisine film demeye dilim varmaz.

Filmin en can alıcı repliği ya da repliklerinden birine değinmemek olmaz. relief'in de söylediği gibi: ''bu maskenin altında etten fazlası var. bu maskenin altında bir fikir var ve fikirlere kurşun işlemez'' cümlesinden başlı başına bir film çıkarıp senaryo yazılabilir. (ki yazmış işte adam) *
(bkz: ölmeden önce izlenmesi gereken filmler)
'defalarca ispatlanmıştır ki, sadık bir çehre ve dindar bir tavır, deliğinden çıkarır yılanı bile.'

aslında bu cümle bile filmi anlatmaya yetiyor. halkın, onları yöneten çobanlarının nasıl kılıklar değiştirerek halkı kuklaştırdığını ortaya koyuyor. defalarca söylüyor film halk hükümetten daha güçlüdür diye. ve tekrar ediyor ardından siz olmazsanız onların bir anlamı olmaz diye. halk bunun farkındalığına vardığında neler yapabileceğini ortaya koyuyor.
natalie portman'ın kendine hayran bıraktırdığı film,
harika senaryo,
harika yönetmen,
harika oyuncular,

kendi ülkesi dışında bütün ülkelerde gişeleri alt üst etmiş film.
filmi izledikten sonra "işte!" dedim. "gerçek yansıtılmış anarşizm işte bu!. binlerce çakma anarşist insan yüzünden, gerçek anarşizme bizi hasret bırakan bu moloz çöplüklerinden kurtaran harika bir film, işte bu!; hayatı pahasına ne olursa olsun devrim için; insanlara, özgürlüğün tanımını yapabilmek için, yapılmış en büyük fedakarlık, en büyük anarşistlik işte bu!" ve sonra tüylerimin diken diken olmasıyla birlikte avuçlarımla tüylerimi tararmışçasına kollarıma sürüp ağzımdaki son ifadeyi sarf edişim;

-"işte bu!"
bu gece izleme fırsatı bulduğum etkileyici film.

üzerinde bu kadar geyik dönmesini de anlaşılabilir buluyorum.

bu kadar yoğun bir sosyal projeyi gerçekleştirmeyi kim hayal etmez ki...

şurada bir zirveyi bile doğru düzgün gerçekleştiremeyen insanlarken bi de biz..
Replikleriyle büyüleyen müthiş film. Kesinlikle izleyin derim.
Herkesin V maskesi takıp yürüdüğü sahnede tüylerim nasıl da ürpermişti be!
görsel
bugün izledim, çok abartılmış.
2006 yapımı olmasına rağmen kült olmuşmuş!
palavra. ama imdb 250 e girmiş bi yandanda.
ben sevmedim, seven sevsin.
insanın ruhunu besleyen filmlerdendir. aralıklarla kendisini tekrar ve tekrar izletir. replikler usta işidir, sayfalarca bilginin beyne en güzel yoldn nakşedilmesidir, çoğu zaman da bir inanç tazelenmesidir.

bir diğeri için (bkz: esaretin bedeli).
vasatın çok aşağılarında bir filmdir. zaman kaybıdır. ilk 15 dakika sonrasında kapatılmalı, bilgisayardan silinmeli veya cd'si kırılmalıdır. tabi ki böyle bir film için orijinal cd almak da akıl karı bir iş değildir.
guy fawkesi anarşist sanan yurdum veletlerinin çıkış noktası olan film.
7 ağustos 2011 londra ayaklanması, final sahnesini hatırlatan film.
izledikten sonra kafamda baş kahraman v'yi, batman'deki jokerle mukayese ettiğim film. son dönem sinema tarihinin en büyük anarşist iki figürünü mukayese etmek biz anarşizm sevdalılarına farzdır zaten.

ikisinin de bir çok ortak noktası var. ikisi de kaos yanlısı, ikisi de şiddetsel anarşizmden yana. ama farkları şu:

joker'in anarşizmi daha psikopatlıkla yoğurulmuş daha kişisel zevklerden yana gibi. ama v anarşizmi tabi ki daha siyasi, daha toplumsal bir hareket.

tabi ki film gereği v, o dönemki siyasal baskı, totaliter yanlısı hükümet yüzünden insanların desteğini alarak iyi bir kahraman gibi lanse edilmiş filmde. ama joker için aynı şeyi söylemek mümkün değil. zaten dark knight siyaset eksenli bir film olmadığı ve joker'in uyguladıkları tamemen kendi kişisel zevkleri doğrultusunda oldukları için tamamen psikopat terörist bir karakter gibi lanse edilmiş.

v'nin anarşizm ve kaos ile örülü dünyasında duygulara yer vardır. yani yeri gelir evey'e aşık olur mesela. ama joker hiç bir zaman duygularıyla hareket etmez, duygunun d'si yoktur onda.

v biraz daha planlı programlı hareket eder. joker ise kendi filminde dediği gibi ''hiç bir zaman plan yapmam. arabayı kovalayn köperk gibiyimdir. arabayı yakalayınca ne yapacağımı bilemem'' diyerek plansız bir insan olduğunu göstermiştir.

filmde v'nin yer yer sanatsal kültürel yönleri gösterilir. ama joker'in kendi filminde joker için bunu görmek güçtür.

son dönem sinema tarihinin en büyük anarşist iki figüründen hangisi kafaya daha çok uyar o tamamen tercih meselesidir, kişiye kalmıştır onu bilmem ama bildiğim şu ki ikisi de candır.
muhafazakar türklerin bile hayran kaldıkları film. kimisi sövmüşse de, istisnalar kaideyi bozmaz.
etkileyici, unutulmaz efsane filmlerden birisi. gerçekten olağanüstüdür. özellikle v nin, başbakanın adamlarını ve kendini yok ettiği sahnedeki konuşma harikadır.
çağrı filminin ramazanda gösterilmesi gibi bu film de her 5 kasımda hatırlanır. ertesi gün hayat normale döner. v yine unutulur, mesaj yine alınamamıştır.
bu film hakkında tek söyleyebileceğim,
(bkz: overrated)

daha gerçekci ve iyi olanını isteyenler unbreakable ı izleyebilirler.