bugün

Anlatılmazdır, sadece yaşanılasıdır. Allah belasını versindir.

Şakasına;
-"itelim mi abi"
-"itelim"dedi ve yola koyulduk.

iki gece önce alkolü fazla almıştım ayıptır söylemesi. Ortama uyduk biraz ve karıştırdık. Bu mide bozukluğuyla Marmaris'ten istanbul otobüsüne bindim. Tabi ki çok büyük bulantı problemi çektiğimi söylememe gerek yok. Bunun üzerine bir de Eskihisar'a gelmeden araba bozuldu. Tam 2,5 saat. Otobüs halkı (nasıl olduysa) günün plumberı olarak beni seçti galiba. En son 17-18 anahtarını arıyordum kaptana vermek üzere. Motorun bilmem nesinin borusu patlamış. Çok anlarım ya. Bir yandan işkence çekiyorum, bir yandan da yardım ediyorum. 2,5 saat geçti ve yapacak hiçbir şey yok. Şakasına demiştim "itelim mi?" diye. ittik ve çalıştı. işte bizim zihniyetimiz. Televizyon bozulur, vurursun,çalışır. Bilgisayar mı bozuldu? Kolayı var. Reset at geçer. Otobüs mü bozuldu? Üç beş delikanlıyla itiş gücü yaratır, vurdurursun. Üzerinde en az 20 mühendisin çalıştığı Alman harikası Mercedes otobüsü iterek tamir ediyoruz ya...
Yorum yapılamaz!

Bir de nefret etmenin başka sebepleri de var:

Kafayı vurup yatmak istersin;
1) Koltuklar hayatını beller.
2) Sağında, önünde ve arkanda olmak üzere en az 3 velet vardır ve hayatları ağızlarıyla götleri arasında gidip gelen bu veletler, sürekli ses çıkarma ve bağırma halindedirler. (Sonrasında arkadaş olup, koridorda koşturanları da görülmüştür.)
3) Arkalarda bir yerlerde bas bariton horlayan birkaç amca mutlaka vardır.
4) Para verip 50 kişiyle yatarsın.
5) insanların en doğal hallerini burada görürsün.
Oturup bunları sizinle paylaşmak istedim; duygu durumum bu halde..
Not: Eve vardım sanmayın; hala otobüsteyim. Bunları size otobüsten yazıyorum sözlük.
bayram harici dönemlerde tabiri caizse halk tarafından itin götüne sokulan, fakat bayram tatillerinde uçak firmalarının ve rent a carların yavşaklığı yüzünden, halk tarafından tekrar kıymeti anlaşılan, bir adeti 500.000 tl civarı olmasına rağmen hep dışlanmış hor görülmüş kara nakil vasıtasıdır.
koltuk arkası ekran, koltuk yatırma ayarı ve kulaklık üçlüsünden en az birinin kesinlikle bozuk çıkacağı otobüslerdir.
eskiden ne çok yapardık be. bayılırım cam kenarı uzun yollara..
koltuğunu ağzımıza sokan bir görgüsüz olmadan asla sarmaz. zaten yolda da uyuyamadığımdan hiç binesim gelmeyen otobüslerdir. yine de kaçınılmazdır, gene yol göründü bana.
hayatımdaki en nefret ettiğim şey bu otobüslerle seyehat etmektir.
Tam bir işkence aletidir. Evet.
kuyruk sokumu agrisi ve bacak boyu uzunlugu yuzunden seneler once kendime araba aldim.

bir kere koltuklar hijyenik degil aq.
+beyfendi koltuğu biraz öne çeker misiniz
-hööğ temmam
(Daha fazla arkaya iter)
+Pardon daha fazla sıkıştırdı ama
-e bee gardaşım bi rahat ver baa
ingaaaa ingaaaa(çocuk sesi)
+Allah yar yar!!!

Bende böyle.
Cam kenarı olmayınca pek çekilmeyendir.