bugün

ilişkinin bitimine doğru ortaya çıkan dinamiklerdir. genellikle ilişkiyi ya tamamen bitirirler, ya da büyük hasar bırakırlar.

öncelikle ortaya çıkmasını tetikleyen etken nedir?

partnerlerin birinin su kaynatması. evet. su kaynatmayı bıraz açarsak; ilişkilerde bildiğiniz gibi belirli bir çizgi vardır. o çizgi üzerinde ilişki yaşanılır, yönetilir, ilerletilir ve yaşatılır. fakat belli başlı sebepler neticesinde, partnerlerden biri bu çizginin dışına çıkar, ve ilişkinin stabilitesi bozulmuş olur. sonra tüm dengeler alt üst olur.

su kaynatan partnerde gelişen durumlara bir örnek verirsek; eskisi gibi ilgili olmama durumu, eskisi gibi merak etmeme durumu, eskisi gibi hatırlamama durumu, normale nazaran daha az vakit ayırmak, benmerkezci olup karşında ki kişiyi asla ciddiye alıp önemsememek, karşı partnerin suyuna gitmemek, partnerinin her dediğine karşı gelmek, haklıyı haksızı görmeyip sadece kendini haklı görmek, ilişkiye eskisi gibl yatırım yapmamak, ve en önemlisi de cinselliği kesmediğini sanıp cinselliği kafasında tamamen bitirmek.

su kaynatmayan partner ne yapar? diye sorarsanız; ne olduğunu anlamaya çalışır, bu çizgisel bozukluğun farkında olur, bunlara sebep olan durumu sorgular, ama genelde hiçbir itiraf alamaz. sonra bir ton farklı problemle ilişkinin huzuru toptan kaçırılır. su kaynatan partner de benmerkezci olduğundan dolayı bir türlü uzlaşma gerçekleşmex, kavga bitmez, hakaretler bitmez, şikâyetler, sonra su kaynatmayan partnerin de soğuması.vs...

peki bir partner neden su kaynatır? derseniz, cevabı çok basit. bildiğiniz üzre beynimizin ödül merkezinde yer alan, ve salgılanan bir hormon var, dopamin diye tabir edilen. herhangi tetikleyici bir sebep, su kaynatan partnerin dopamin seviyesini düşürür, dolayısıyla kişi de ilişkiden eskisi gibi tat almamaya başlar, ve su kaynatmaya başlar. cinsellik de artık olmadığı için, kadında bulunan oksitosin hormonu da salgılanamaz. çünkü cinsellik olmadığı için eskisi gibi üreme içgüdüleri de çalışamaz. bu hormonlar artık eskisi gibi salgılanamadığı için, kişinin ördüğü nöral ağlar yavaş yavaş sökülmeye başlar, ve sonuç olarak ilişkinin sonu gelmek üzere olur.

korunma yolları nedir? derseniz de, yoktur cevabını veririm. binlerce yıllık homo sapiens tarihinde, belki de yaşadığımız en ilkel şey cinsellik üzerine kurulan ilişkiler. kadında hipergami.denen nane, ve erkeğin temelinde bulunan maskülenlik, ilkel içgüdülerimizden ve cinsimizden geldiği için, bu tip durumları insanoğlu hep yaşadı, ve medeniyette de yaşamaya devam ediyor. yapabileceğiniz en iyi şey, böyle bir şeyin olabileceğini er yada geç kabullenmeniz. ve kaybetmekten asla korkmamanız. ikili ilişkiler zaten hiçbir zaman rasyonel olamazlar. çünkü her iki cinsin üreme stratejileri çok farklı.

not: benim gibi kazanova olanlar bu süreci peynir ekmek gibi atlatır, hatta sikine takmaz çünkü neyin ne olduğunu bilirler. siz de bunları yapmaya çalışın, bu durumu dingince kabullenmeyi öğrenin mesela. ve eğer, tüm hayatınızı bir kadının üzerine kurduysanız bu süreç elbette sizin için yıkıcı olacaktır. zira hayatta ki tek başarınız, şans eseri bir kadını elde etmek. başka alternatifiniz de olmadığı için saplantı olur, çakılır kalırsınız ve ruh sağlığınızı kaybedersiniz. o yüzden kendinize dikkat edin, adam olun, sizleri seviyom.

günaydın!
Kısa ve öz; saf salak bi taraf varsa ve bolca kendinden ödün veriyorsa çok da seviyorsa ilişki devam eder.
Bu kadar ne yazmış diye okudum. Sonuç kendinizi sevin e çıkıyor. Benim nick bunun özeti aslinda giden gider.
Tek dinamik aile olabilmektir. Yani karşı tarafı aileden görebilmektir.

Uzun ilişki sevgi, aşk, bağlılık, arzu, tutku, sadakat gibi şeylerin yanında bir kabul ediş hali gerektiriyor. Bu kabul ediş ise yalnızca aileden gördüğün insana karşı kusursuzca işliyor.
Güzel noktalara temas buyurmuş.
uzun iliski bir yerden sonra boka sarar ayni evlilikler gibi.
karsi cinsi ezberlermek kan akisindan ne bok yedigini dahi bilme evresi.bir olay karsinda ilk ne tepki verecegini bilmek.
karsilikli hicbir suprizin heyecanin kalmamasi.
heyecan biter tutku biter heves biter.
yani ne bekliyordun bitmesin diye cirpindigin her sey biter.
aklinda hep yarim kalan bir kadin.
tamamlandigi gun bitecek.