bugün

kimisi bakar da uzatır yolları kimisi kendini vurur da uzatır.

ama illa ki uzayan bir yol vardır. kimisi merak yaşamak nedir? hayat nedir? düşünmek nedir? diye sorar çoktan o yola düşmmüş seyyah hepsinin cevabının aynı olduğunu hepsinin aslında bir "yolda olmak" olduğunu söyler.
kimisi ufacık odasına kapanır da yollara düşer kimisi azığını yanına alır da düşer, kimisi için her sabah yola düşme vaktidir kimisi için ise sadece geceler yolların adresidir. ama dediğim gibi illa ki yollar vardır insanın önünde, illa ki patikalar vardır illa ki çakıllı taşlar vardır illa ki keskin yarların yanından geçen dar yollar vardır.

doğmak başlı başına bir yola koyulmaktır aslında. uzayıp giden yolun başını tutmaktır yürüye yürüye, koşa koşa aşılacak aşılacak yolun başıdır. yolda olmak diyoruz ya yaşamak işte yol üzerinde nice hanlar kervansaraylar da vardır soluklanmak isteyen kah kısa bir süre kah ömür boyu buralara bırakır kendini. ama miskinlik bir yerleştimmi bedene işte o zaman sorgusuz-sualsiz bir şekilde bir hanın penceresinden bakıp kalır insan tek başına.

bir de yazarak yola düşenler vardır onlar için kalemleri azıktır kağıtları da kürkleridir. aç kalınca kalemlerine üşüyünce kağıtlarına sarılırlar, durmadan yürürler bıkmadan usanmadan daha iyi yolara ulaşana denize ulaşana dek yürürler. yazarlar olmaz , yazarlar beğenmezler, yazarlar anlatamazlar, yazarlar anlamazlar ama illa ki yoldadırlar bilirler ki yollarda olmak onlar için yolun sonuundan daha kıymetlidir ve daha mühimdir.

işte böylelikle bu yollarda her çeşit insan mevcuttur yazanlar çizenler söyleyenler deliler akıllılar suskunlar çığırtkanlar bilenler bilmeyenler soranlar cevap verenler... böyle kalabalık bir yoldur bu yol ve uzayıp gider. meçhule mi gider bilinene mi yolculara sormak lazımdır...

http://www.youtube.com/watch?v=7YZ2JmMUUg8
içimden geçen yollar...