bugün
- hemşire kızlar nasıl oluyor25
- kızların tipe bakmadığı gerçeği22
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek25
- insanlar melek mi şeytan mı9
- bir kadın nasıl tavlanır15
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz36
- sözlük kızlarının saç rengi9
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü9
- iğrenç bir his tarif et33
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün10
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike16
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
yeşil isterim seni, yeşil...
yel, yeşil. yeşil dallar.
tekne, süzülür suda
at dağın doruğunda.
belinde, hayâlleri,
kız dalar balkonunda,
teni yeşil, yeşil saçı,
gözü soğuk, gümüşten.
yeşil istedim seni.
ışığında oynak ayın
bakar her şey bu kıza,
bakar onlar, bu bakamaz.
yeşil isterim seni, yeşil...
koca, parlak yıldızlar
dalgın balıklarla gelir
şafak yolunu açan.
incir, yelleri takılmış,
dallarının ucuna;
tepe dikilmiş durur.
hırçın kediler gibi.
kim gelecek ama, hem nereden?
balkonunda durur kız
teni yeşil, yeşil saçı
denizin acısında hayâllerine dalmış...
—arkadaş gel değişelim
atımla evini,
koşumumla aynanı,
bıçağımla örtünü.
arkadaş, kanlar içindeyim,
geldim ta cabra kapılarından.
—olaydı oğlum, olaydı,
yapar, bitirirdik işi.
ama ben, ben değilim artık,
evim de artık evim değil.
—arkadaş, yatağımda
ölmek isterdim namusumla.
karyola çelikten olsun
çarşaflar da ketenden...
görüyorsun yaramı
boydan boya açılmış.
—yüzlercesi esmer gülün;
süsler ak kefenini.
kanın kokulu, kaynar
urbanın içinde.
ama ben, ben değilim artık
evim de evim değil.
—bırakın da tırmanayım
hiç değilse, balkonlara:
bırakın tırmanacağım, bırakın
o yeşil balkonlara!
kat kat ay ışığında
sular dökülür durur.
çıkıyor iki ahbap
o balkonlara doğru.
peşlerinde bir yol kan;
peşlerinde gözyaşı.
damlarda titriyordu
ışıcığı kandillerin.
binlerce billûr, keskin,
şafağı, yaralıyordu.
yeşil isterim seni, yeşil...
yel, yeşil. yeşil dallar.
onlar hâlâ çıkıyordu...
koca rüzgâr bırakıyordu
ağızlarında tadını
öd'ün, nane ile fesleğen'in.
arkadaş! söyle bana,
nerede acı kızın?
nasıl beklerdi seni!
ne de bekledi seni!
yüzü taze, saçı kara,
bu yeşil balkonlarda.
sarnıcın kenarında;
durmuş çingene kadın.
teni yeşil, yeşil saçı,
gözü soğuk, gümüşten.
ay ışığı bir kıymık
tutunmuş ona suda.
gece, insanı sarar
küçük meydanlar gibi.
sarhoş bekçileri şehrin
sızmış kapı dibine.
yeşil istedim seni...
yel, yeşil; yeşil dallar.
tekne süzülür suda
at dağın doruğunda.
federico garcia lorca
(bilge karasu'nun çevirisiyle)
yel, yeşil. yeşil dallar.
tekne, süzülür suda
at dağın doruğunda.
belinde, hayâlleri,
kız dalar balkonunda,
teni yeşil, yeşil saçı,
gözü soğuk, gümüşten.
yeşil istedim seni.
ışığında oynak ayın
bakar her şey bu kıza,
bakar onlar, bu bakamaz.
yeşil isterim seni, yeşil...
koca, parlak yıldızlar
dalgın balıklarla gelir
şafak yolunu açan.
incir, yelleri takılmış,
dallarının ucuna;
tepe dikilmiş durur.
hırçın kediler gibi.
kim gelecek ama, hem nereden?
balkonunda durur kız
teni yeşil, yeşil saçı
denizin acısında hayâllerine dalmış...
—arkadaş gel değişelim
atımla evini,
koşumumla aynanı,
bıçağımla örtünü.
arkadaş, kanlar içindeyim,
geldim ta cabra kapılarından.
—olaydı oğlum, olaydı,
yapar, bitirirdik işi.
ama ben, ben değilim artık,
evim de artık evim değil.
—arkadaş, yatağımda
ölmek isterdim namusumla.
karyola çelikten olsun
çarşaflar da ketenden...
görüyorsun yaramı
boydan boya açılmış.
—yüzlercesi esmer gülün;
süsler ak kefenini.
kanın kokulu, kaynar
urbanın içinde.
ama ben, ben değilim artık
evim de evim değil.
—bırakın da tırmanayım
hiç değilse, balkonlara:
bırakın tırmanacağım, bırakın
o yeşil balkonlara!
kat kat ay ışığında
sular dökülür durur.
çıkıyor iki ahbap
o balkonlara doğru.
peşlerinde bir yol kan;
peşlerinde gözyaşı.
damlarda titriyordu
ışıcığı kandillerin.
binlerce billûr, keskin,
şafağı, yaralıyordu.
yeşil isterim seni, yeşil...
yel, yeşil. yeşil dallar.
onlar hâlâ çıkıyordu...
koca rüzgâr bırakıyordu
ağızlarında tadını
öd'ün, nane ile fesleğen'in.
arkadaş! söyle bana,
nerede acı kızın?
nasıl beklerdi seni!
ne de bekledi seni!
yüzü taze, saçı kara,
bu yeşil balkonlarda.
sarnıcın kenarında;
durmuş çingene kadın.
teni yeşil, yeşil saçı,
gözü soğuk, gümüşten.
ay ışığı bir kıymık
tutunmuş ona suda.
gece, insanı sarar
küçük meydanlar gibi.
sarhoş bekçileri şehrin
sızmış kapı dibine.
yeşil istedim seni...
yel, yeşil; yeşil dallar.
tekne süzülür suda
at dağın doruğunda.
federico garcia lorca
(bilge karasu'nun çevirisiyle)
güncel Önemli Başlıklar