bugün

-sessiz, sakin, yavaşça.
-geçmiş kökenler, ata.
-amaca ulaşmak için belirlenen ve izlenen yol, yöntem.
Usül gelse gelse yol manasına gelir ve eğer gerçeğe gitmekse maksadınız herkes kendi yolunu bulmalıdır

(bkz: bana bir seyhler oluyor)
(bkz: üstsoy)
Birim olarak ele alınan bir sürenin iki, üç, dört ve daha çoğundan yapılarak kalıp haline getirilmiş belli düzümlere denir.
Örneğin bir kuvvetli, bir yarı kuvvetli ve bir zayıf olmak üzere üç eşit zamandan yapılmış üçüzlük düzüme semâî usûlü, ilki kuvvetli olmak üzere iki uzun bir kısa zamandan yapılmış kalıp halindeki düzüme Türk aksağı usûlü adı verilmiştir.

Usûl, ilk portenin baş tarafına (donanıma) anahtardan sonra yazılır. Bayağı kesir gibi yazılmakla birlikte araya kesir çizgisi konmaz. Usûl kesrinin üstündeki sayı usûlün zamanını, altındaki sayı da usûlün mertebesini (nota değeri olan birim zamanı) gösterir. En küçük süre daima birinci mertebe olur. Diğer süreler de ikinci, üçüncü mertebe ismini alır. Usûlde en küçük süre 16'lık notadır. * *
görsel
görsel
Asıllar, kökler, temeller manasına gelir. Bir ilmin asıl mevzuundan önce öğrenilmesi lâzım gelen esaslar.
Tarz, metod, tertip.
usulü (edebi) terk eden, vusulden (hedefine ulaşmaktan) mahrum kalır.