bugün

Başkanlık sistemi, devlet yönetiminde tek bir kişinin başkanlığında hükûmet etme ve devleti yönetme esasına bağlı siyasi sistemdir.

Yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükûmet sistemidir.

Başkanlık sisteminin başına devlet başkanı denir.
Başkanlık sistemi uygulandığı kimi ülkelerde yolsuzluk, otoriterlik, nepotizm (tanıdık kayırma), diktatörlüğe araç olma ve çoğulculuk karşıtı uygulamalar gündeme geldiğinde eleştirilerin ana odağı olmaktadır. Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkelerin yolsuzluk, nepotizm ve otoriterliğin aşılabilmesi amacıyla başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçtiği örnekler bulunmaktadır.
Başkanlık sisteminde, üst düzey atamalar, anlaşmalar, bütçe, veto, yüce divan yargılaması gibi yasama ile başkan arasında fren ve denge araçları bulunmaktadır.(Türkiye'ye gelecek sistemde fren araçları tamamı ile çıkartılmış durumda.)

Başkanlık sistemininin en tanımlayıcı özelliği yürütmenin nasıl ve ne şekilde seçildiğidir. Başkanlık sistemini parlamenter sistemden ayıran temel özellik, yürütme organının biçimi ve rolü ile ilintilidir ve parlamenter sistemden farklı olarak, başkanlık sisteminde yürütme organı ile yasama organı iç içe geçmemiş durumdadır.

Başkanlık sistemi aşağıdaki özellikleri taşır:
Sabit bir başkanlık süresi vardır.
Seçimler kurgulanmış tarihlerde yapılır.
Güvensizlik oyu ile hükûmet düşürülüp erken seçimler düzenlenemez.
Bazı ülkelerde devlet başkanının yasaları çiğnediği durumlarda ingilizce olarak "Impeachment" denilen meclis soruşturmasıyla erken seçimlere gidilmesi biçiminde kural dışılıklar vardır.
Yürütme erki tektir.
Kabine üyeleri devlet başkanıyla birlikte çalışır ve yürütme ile yasama organlarının ilkelerini uygulamak zorundadırlar.

**Başkanlık sisteminde devlet başkanının bakanlar kurulu için önerdiği adaylar ve hakimler yasama organı tarafından onaylanmalıdır.**(Türkiye için istenen sistemde başkan hiç bir şart bulunmadan istediği bakanı atayabilir.)

Devlet başkanı; kabine üyeleri, ordu veya yürütme erkinin herhangi bir çalışanını doğrudan yönetme hakkına sahiptir.

**Fakat hakimleri fesh etme veya emir verme gibi bir yetkisi yoktur.**(Türkiye için istenen sistemde hakimleri kendi seçip yerleştirecek.)

Yasama ve yürütmenin ayrıldığı yönetimlerde suçtan hüküm giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme genelde devlet başkanının elindedir.

"Başkan" terimi yalnızca başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelere has bir ifade değildir. Örneğin popüler olsun veya olmasın, yasal yollarla seçilmiş olsun veya olmasın bir diktatör de başkan olarak isimlendirilir. Aynı şekilde bunun tersi olarak pek çok parlamenter ve demokratik sistemlerde de devlet başkanı konumuna büyük ve görkemli törenlerle geçer.

Normal bir başkanlık sisteminde.

-Devlet başkanı doğrudan halk tarafından seçilir.
-Yürütme organı tek kişiden meydana gelir.
**-Yürütme yasamanın güvenine dayanmaz.**
**-Yürütme yasamayı feshedemez.**
**-Yürütme organında görev alan bir kişi aynı anda yasamada da görev alamaz.**
**-Başkan, yasama organının çalışmasına katılamaz.**

Not: Türkiye için istenen bu sistemde Yürütme + yasama + yargı tek kişi tekelinde toplanacağı için normal bir başkanlık sisteminden farklıdır.

Başkanlık sistemini savunanlar başkanlık sisteminin sorunlara parlamenter sistemden daha hızlı yanıt verip çözüm ürettiğini iddia ederler. Bir başbakan karar alacağı zaman yasama meclisinin desteğine ihtiyaç duyar, fakat başkanlık sistemindeki devlet başkanı daha az bağlıdır.
Başkanlık sistemini savunan farklı bir kesim ise karar verme mekanizmasının başkanlık sistemiyle yavaşladığını ve bunun son kertede sistemin faydasına olduğunu belirtirler.

Başkanlık sistemine getirilen eleştiriler dört ana noktada yoğunlaşır:

Otoriter rejime olan eğilim — bazı siyaset bilimciler başkanlık sisteminin anayasal olarak stabil olmadığını söyler. Fred Riggs gibi bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sistemine geçmeye çalışan hemen hemen her ülkede bu sistem otoriter rejime dönüşmüştür. Dana D. Nelson 2008 yılında yayınlanan Bad for Democracy kitabında ABD'deki başkanlık sisteminin aslında demokratik olmadığını iddia eder.

Kuvvetler ayrılığı — başkanlık sisteminde devlet başkanı ve yasama meclisi iki paralel yapı şeklinde çalışır. Eleştirmenler bu durumun istenmeyen siyasi çıkmazlara neden olacağını ve devlet başkanı ve yasama meclisinin birbirlerini suçlamalarına sebep olacağını söylerler.

Liderlik değişiminde engeller — devlet başkanı görev süresi dolmadan görevinden alınamaz. Eleştirmenler bunu çok büyük bir sorun olarak görürler.

Ülkelerin siyasi geleneklerine göre farklılıklar — bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sisteminin tamamen kendisine özgü şartları olan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi yarattığı görülmemektedir.

Lütfen arkadaşlar bu yazıyı dikkatlice okuyup bize dayatılmaya çalışılan sistemle ABD sisteminin farklarını ve Türkiyeyi nasıl bir çıkmaza sokacağını iyi anlayın.
Diktatöryal bir sisteme oy vermeye çok yaklaştığımız şu günlerde bir oy bir oydur.