bugün

Yaşamak için unutmalısın. Hayatta, sadece acı çekerek kavranan kurallar vardır. Bunlardan biri de unutmaktır.
imkansız olan.
unutmak diye bir şey yoktur. alışmaktır o.
Unutmak denildiğin aklıma hayatın bir parçası geliyor nasılki insan bazen bazı anıları hatırlayinca mutlu oluyor bazıları ise acı veriyor, acı veren kısmı birazda olsa unutabilmek.
senin amk unutmak.
unutamadığım için de amk unutmak zorunda olduğum için de.
zor.
ama bir yöntemi var.
unutmak dozajını ayarladığımız sürece dünyanın en güzel şeylerinden biridir. insan unutmasa aklını yitirir.
anılar asla unutulmayanlardır. o yüzden sevdiklerinize anı verin, unutacağı hediyeler yerine. anılar anla beslenir.
zorluk derecesi, unutulmak istenen şeye verilen değerle doğru orantılıdır.

bazen unuttuğunun bile farkına varmazsın, bazen de kendini unutursun ama o hep ordadır..

https://www.youtube.com/watch?v=HO0svGjVEP8
unutmak kelimesi undan çıkmış. bildiğimiz un yani, hamur işi, öyleymiş. unutmak için un ufak etmek gerekiyomuş. birini bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun. gözleri, kaşı, burnu ile kulağı, sesini yavaş yavaş. unuttuğun zaman da o kişi olmazmış. hatırlamazmış. sonra unuttuğunu unuturmuş...
unutmak istemiyorum ki. o güzel günleri neden unutuyum?
Başka insanlarla seks yapmakla olur.

Alenen!
Unutma unutulanlar unutanlari asla unutmazlar demiş şair.
Ama her insan mutlaka birilerini unutur.
insan öleceğini bile bile nasıl yaşar?
Ya çıldırır ya da unutur.

Nazım Hikmet.
unutmak mümkün değil
hatırlamamak mümkün.
insanın en iyi özelliğidir diyebilirim , düşünsenize hiç bir şeyi unutmadığınızı nasıl bir yaşam olurdu sizce?
görsel
(bkz: nazım hikmet)'in dediği gibi.
Bir sürelik yokoluş.
eğer bunu, o herhangi bir şeyi bir daha hatırlamamak üzere istiyorsanız, ilacı meşguliyettir. ama anlık meşguliyetler değil tabii. belirli bir süresi olan, süreç olarak meşguliyetler. kısacası bir işte çalışmak.
(bkz: unutmamalı)

Sevgiyle anmalı.
unutulmaktan kat ve kat iyi eylemdir.
bahşedilmiş en büyük yetenek.

Kimisi unutursun der. Kimisi unutmaz yokluğuna alışırsın der. Kimisi güzel ya da kötü bir anı olarak hayatının köşesinde kalır diyor.

Len biz unutmak için sevmedik ki!
“unutmak istersem unuturum” diyebilmenin gerçek olması gerekirdi. hatırlamak kolayken, neden unutmak bu denli zor? böyle olmamalıydı, böyle boğulmamalıydı insanlar. balık tutmayı öğretmeyin bana, balık da vermeyin. becerebiliyorsanız balık olmayı öğretin.
birini ya da yaşananları unutmaya çalışmak.. iyi ya da kötü her ne olduysa yaşandı ve bitti. Unutmaya çalışıyorum diyip tekrar hatırlamak saçma geliyor bana. Sana yaşananları unutturacak birini seveceksen zaten hiç sevme.
Unutmak kısa vadede başınıza ufak çaplı dertler açar. Örneğin, bir zamanlar aşık olduğumu düşündüğüm kıza 2 hediye götürdüm, birini unutmadan vermeyi başardım. Ancak öteki hediye manevi değerler içeriyordu (hediye buluştuğum süre zarfında kızla yazı yazdığımız bir defterdi.) ve hediye unutkanlığımdan bende kaldı. Kızla birkaç hafta sonra yeniden görüştüğümde hediyeyi vermeyi unuttum. Aslında kişisel bir utançtan öte bir dert değil bu.

Unutmanın iyi yanıysa geçmişe ait hiçbir özlem duymamanız, yas tutmamanız, yakınınızda eksilenleri birkaç saat içersinde unutabilmeniz. Hatta, yukarıda bahsettiğim kız da benim gibi çok unutkan ve kendisi de biliyor. Geçmişte beraber geçirdiğimiz vakitlerden ufak kesitler aklıma geldiğinde kızla paylaştığımda kızın hiç hatırlamaması ve özellikle kıza karşı yapmış olduğum hataları da hiç hatırlamaması beni çok etkiledi. Bunun sebebiyse etraftaki kızlara karşı yaptığım en ufak hatada silinmemdi. Benim gibi insanlar yaptığınız hataları da unuturlar ve bize karşı cidden kötü bir hareketiniz yoksa arkadaşlıklar son bulmaz *