uludağ sözlük ün kendini tekrarlaması

sol frame de açıkça görülebilen durumdur. yıllar önce açılmış yavan troll başlıkları birilerince yukarılara taşınır, aynı bayat muhabbetler döner. konu da hep aynıdır; bekaret, atatürk, izmir, tayyip, şakirt, türban...

hayatta başka ne var ki kuzum sorusu gelir akıllara.

konuşulacak genel bir konunun olmayışı (bulunamayışı) ve hatrı sayılır yazarların ise sözlüğün genel yaş ortalamasından büyük olmasından dolayı oluşan durumdur.

insanların değerlerinden baska sey konudulmadigindan ötürü olandır. Sözlüğe geldiğimde konu gece sözlüğe giren kizin amaciydi mesela hala öyle. Sadece yeni saatler ekleniyor.

Başlıca konular;
- Siyaset
- inançlar
- kadınlar

Ve bu konuşmalar sorgulama uzerinden değil yargılama ve dışlama uzerinden yürüyor. Ne olabilir ki başka?

Önerin ne mesela ? Ben 2 aydır sözlükteyim yani eskiyi yeniye bilmem. Nasıl olmalı sizce diye soruyorum sadece ?

Eleştiri eğer mantıklı bir şekilde yapılırsa kabul görür. Ki bu konuda yapılan çıkarım, serzenişte bulunan kişinin de sözlükte yazar olması bakımından zayıf kalmıştır.

Bu konudan şikayetçi yüzlerce şahıs çıkıyor. Her birinin farklı bir derdi, isteği oluyor.
Ama ne hikmetse sadece küçük bir inceleme ile yine bu serzenişlerde bulunan yazarların toplumdan, sözlükte bulunan diğer yazarlardan tek kelime farklı bir girdisine ulaşılamıyor.

Sonuç olarak, eleştirdiğimiz şeyi ne için eleştirdiğimizi unutmadan ve aynısını da yapmamaya gayret ederek hayatımıza devam edelim.
Buyurun, sözlük durağansa, yerinde sayıyorsa elinizi taşın altına koyup, birkaç kelam karalayın. Yeri geldiği zaman diğer yazarlar olarak sizin yazılarına gereken desteği rakik bir şekilde verelim.

Sadece ulu sözlük için değil, türk insanı olarak gram değişemediğimizin, ilerleyemediğimizin göstergesidir.

13-14 yaşlarından beri sözlük forum geziyorum. Birileri aynı konulara aynı argümanları getiriyor, diğer birileri aynı argümanla çemkiriyor. Sonra sıkılıp gidiyor, yarın yine aynıları "bakın tespit yaptım" halleriyle geliyor. herkesin söyleyeceğinin öyle tahmin edilebilir bir mantığı var ki herkes herkesle top gibi oynayabilir. Şurada koca koca adamların -hala- bir bokmuş gibi kafamıza kaktığını 2008den beri okuyorum.

Politik gündem dışında sol aynı. Aynı başlıklar hortluyor, aynı sosyal meselelerin üzerinde duruluyor. Bunun altını çiziyorum çünkü interaktif sözlüklerin sosyolojik bulgu ve değerlendirmeler için şahane bir örneklem oluşturduğunu düşünüyorum. Sosyal mecraları yıllardır yalnızca yazmak için kullanan biri olarak söyleyebilirim ki insana, erkeğe ve kadına bakışımızda, tayin ettiğimiz kimliklerde, etiğimizde, doğrumuzda, yanlışımızda gram değişme, gelişme yok. Esneyen veya kısıtlandırılan şeyler bir türlü yok. Örgütler var, vicdan tayin eden, kimlik tayin eden, edep tayin eden. Gerçeklerle barışalım, uzlaşalımcılar var. Asla dahil olunamayacak yaşam biçimleri ve bu yaşam biçimlerine gizliden gizliye duyulan hasetler var. yeryüzündeki en masum canlıyı bile canavara çeviren makine gibi bir kültür var başımızda ve ısrarla yaşatıyorlar bunu.

Bir de sürekli aynı şeyleri söylemeyi, bildiğini ilgili ilgisiz her yere saçmayı tercih eden her argümanı çürütmeliyim manyakları var. Bizi sözlüğe veya yazdığımız diğer bir sosyal mecraya bağlayan şey yeni öğrenilenleri paylaşmak, yeni öğrenilenleri kullanmak, yeni öğrenilenlerle belki fikir değiştirmek, yeni öğrenilenlerle tartışmak olmalı. Aksinin de cidden bir sapıklık olduğunu düşünüyorum. Bir noktadan sonra ciddi bir iç ölümüne sebebiyet verecektir zaten.