pfdk'nın şike soruşturmasında adı geçen tüm kulüpleri aklaması sonrası merakla beklenen karardır.

öncelikle şunu söylemeliyim ki öyle dillendirildiği gibi "türk takımlarına 3-5 yıl ceza" falan söz konusu değil.
bu yapılan pazarlıklarda karara bağlandı.

lakin,
şike soruşturmasında adı geçen hiçbir kulüp avrupa kupalarına katılamayacak.
yani, fenerbahçe, beşiktaş ve trabzon en az 3 sene avrupa kupalarından uzak kalacak...

bu durum bir bakıma türk futbolu için yararlı.
zira avrupa'ya başka takımlarla katılacağız, dolayısıyla avrupa kupalarından elde edilecek gelirlerle, diğer kulüplerimizin bu 3 kulüple arasındaki mali fark ortadan kalkacak.

bu cezanın bitmesinin ardından türkiye süper liginde kafaya oynayan 7-8 takım olacak.

galatasaray mali yönden fenerle aradaki farkı bir nebze de olsa kapayabilecek.

daha ne olsun?

madalyonun diğer yüzü ise utanç verici.

bir devlet kendi içişlerine yabancı bir kuruluşu müdahale ettirecek.
ne kadar acı?

tff fener, beşiktaş ve trabzon'u düşürmedi diye, 75 milyonluk türkiye, uefa kararlarına boyun eğen bir ülke, hasta adam osmanlı'nın son dönemlerindeki haline bürünecek...

sonuç ve karar ne olursa olsun, uefa'nın alacağı karar adil olacaktır.
adaleti kendimiz sağlayamıyorsak, başkası gelir sağlar.
ülke olarak merakla beklediğimiz ceza almamayı umduğumuz karardır.

gelen duyumlara göre bu karar aleyhimize sonuçlanacak.

yinede bazı yazarlar ve spor yorumcuları tffnin uefa

ile anlaşarak klupleri cezalandırmadığını ve uefanında

tffnin bu kararına uyacağını söylüyorlar.*
3 temmuz da futbolumuzun götüne giren semsiyenin, acılacıgının delaletidir.