bugün

türkiye'deki faaliyetilerine son vermek için yasa tasarısı hazırlanan taşımacılık. yahu önce bir durup düşünün, millet neden taksileri tercih etmeyip uberi tercih ediyor. söyleyeyim insan gibi muamele görüp dolandırılmamak, trafik terörüne sebep vermemek için. avrupa'da bu sistem gayet güzel işliyor, çünkü orada taksiler ile uber arasında türkiye'deki uçurum yok. yani sizin önce sarı taksilere bir düzenleme getirmeniz gerekir. yaptığınız pire için yorgan yakmak.
ubere saldırılar sayesinde bindiğimiz taksilerin nasıl dehşetengiz olduğunu öğrenmiş olduk. Taksi alemi tamamen mafyanın eline geçmiş, uber'e destek olmak can güvenliğimiz gereğidir.
asla bizden çıkmayacak uygulama.
türkiye'den neden bir uber çıkmayacağına dair şu yazı anlamlıdır.

--spoiler--
7 Haziran 2014 cumartesi günü Ars Technica haber sitesinde yayınlanan haber yaklaşık 4 yıl önce kurulan Uber in aldığı son yatırımla (1,2 milyar ABD doları) Teknoloji girişimleri arasında yeni bir dünya rekoru kırdığını ve değerini 17 milyar dolara çıkardığını söylüyordu. Uber size mobil cihazınızdan şehir içi ulaşım ihtiyaçlarınız için taksi, ekonomik veya lüks araç bulma olanağı sağlayan bir platform.

Üzerine girişimci dostu, sevgili Alphan Manas, Twitter’da darısı Secure Drive’ın başına mesajını yazdı. Uzun süredir de Uber’in Türkiye’ye geleceği konuşulduğu için ben de hatıralımdakini yazıya dökmeye niyetlendim.

Secure Drive, Uber’den iki yıl kadar önce ilk olarak Çeşme ile Adnan Menderes havalimanı arasında ulaşım ihtiyacını karşılamak için ortaya çıktı. 2006 yılında Çeşme – izmir Adnan Menderes havalimanı arasında taksi ücreti yaklaşık 180 TL iken biz sponsorumuz Axess desteği ile 45TL’ye yolcu taşımaya başladık. ilk iş taksiciler bize karşı ayaklandı. Onlara işin yasal boyutunu anlattıktan sonra işe devam ettik ve Çeşme’li taksicilere de bir proje ortaklığı teklif ettik. Ancak bizimle bu işi yaparlarsa gelirlerinin artması yanı sıra her işe fatura düzenleyecekleri için gerçek usul vergi mükellefi olup daha fazla vergi vermeleri gerekeceğinden önerimize sıcak bakmadılar.

Bu arada Ulaştırma Bakanlığından bir yetki belgesi, Kültür ve Turizm Bakanlığından bir A grubu seyahat acente belgesi aldık. Ayrıca da istanbul Büyükşehir belediyesinden istanbul’da çalışan araçlarımıza turizm güzergah belgesi alıyoruz. Tüm araçlarımızda Zorunlu Trafik sigortası dışında, kasko sigortası, zorunlu Karayolu Taşımacılık sigortası ve Zorunlu Koltuk kaza sigortaları var. Tüm şoförler ticari taşıt kullanma belgeli ve psiko teknik testlerden geçiyor. Hiçbir şoförün 15’ten fazla ceza puanı yok. Araçların tümünde çocuk koltuğu, ücretsiz kablosuz internet ve tablet var. Her transfer sonrası faturayı tanzim edip kurye ile gönderiyoruz. (işin en pahalı kısmı fatura göndermek) 2010 yılında e-Fatura kanunu çıkınca Türkiye’de onca uluslar arası kuruluş, hayatını sürdürülebilir ekonomiye adamış şirketten önce eFatura düzenleme izni alan 8 şirketten biri olduk. JCI bizi yaratıcı genç girişimci ödülüne, European Business Awards yılın girişimcisi ülke temsilcisi olmaya layık gördü. Geldiğimiz noktada Avrupa kıtasından en büyük 3 oyuncudan biriyiz. ) banka ve 4 havayolu markası bizimle işbirliği yapıyor

Geçen yıl araçlarımızı daha az karbon salınımı için Blue Motion araçlarla değiştirmeye başladık. Uber’den bahsedecektik, niye bunları anlattım?

Yazının sonrasında bunlardan bahsedeceğim;

Bizden Uber çıkmaz çünkü,

- işi anlattığınız herkes size neden ve nasıl yapılamayacağını anlatır

- Devlet eFatura için düzenleme yapar ancak sonra sadece eFatura sistemindeki şirketler birbirine ve benim sistemim üzerinden kesebilir der. Bu nedenle de sokaktaki 70 milyon bireye veya eFatura sisteminde olmayan yaklaşık 500 bin şirkete faturayı eski usul basar, zarfa koyar, kuryeye verir teslime dilmesini beklersiniz. Bu arada mahkeme eposta ile yapılan iletişimi delil kabul eder ancak faturayı tarayıp gönderirseniz yasal olarak kabul edilmez.

- eFatura sisteminde olduğunuz için faturanın basılı kopyası üretilmemelidir. Ancak taşımacılık kanunu gereği faturanın kopyası araçta bulunmalıdır. Denetim görevlisi; taşıdığınız yolcunun çalıştığı şirketin merkezinin ingiltere’de olduğunu rezervasyonun 8 saat önce Londra’dan istanbul’daki merkezinize geldiğini, hizmetin de bu 8 saat içinde Antalya’da verildiğini ve doğal olarak faturanın buraya ulaşmasının olanak dışı olduğunu kabul etmez. Yazar size 500 TL ceza.

- Tüm araçlarınızda internet ve tablet vardır ancak yolcu listesi basılı olarak, imzalı ve kaşeli değilse emniyet yazar size 500 TL ceza

- Taksiciler sürekli şikayet ederler ve bu nedenle polis araçlarını durdurur, denetim yapar. Polise göre taksici haklıdır. Taksi plakası istanbul’da 1.3 milyon TL olmuştur. Biz ise 70 bine aldığımız araçlar ekonomik, konforlu ve çevreci hizmet sağlarız. Taksiciye göre bu haksız rekabet. Hiçbir taksi sahibinin götürü vergi için yıllık üst seviye olan 24 bin TL den fazla kazanmamasını kimse sorgulamaz ve haksız rekabet olarak ele almaz. Yazıyı okuyan yatırımcılar bu hesapla taksi plakasına verilen 1,3 milyon TL’nin geri dönüşünün en az 100 yıl süreceğini hemen hesaplamıştır.

- Özel olsun kamu olsun, havalimanı işletmesi, ne güzel bu şirket/şirketler havalimanına yolcu getiriyor, biz de bu yolculardan para kazanıyoruz demez. Güvenlik komisyonu toplanır, terminalin önünde yolcu indirme/bindirme yasak denir. Yolcu inemeyecekse o yollar niye yapıldı ise!

- Bu kadar iş yapılır devlet girişimciye Bağkur’lu olmaz zorunluluğu getirir ancak Bağkur ödemeleri kanunen kabul edilir gider olamaz. Girişimci şirkette SSK’lı olsa o zaman giderler deftere yazılabildiği halde.

- Hükümet toplanır, bir gecede bir torba yasa ile araçlarınızın statüsünü değiştirir. Otomotiv firmaları dahil kimsenin haberi yoktur. Bir anda araçlara ödediğiniz Motorlu taşıtlar vergisi 10 kat artar. Daha kötüsü yeni tanıma uygun araç üretimi yoktur ancak kimse girişimciyi umursamaz.

- Siz yüzlerce kişiye bordro açarsınız, çalışır didinirsiniz. Kamudan bir Allah’ın kulu işinizi kolaylaştırmazken üzerinde güneş batmayan imparatorluk ingiltere’den defalarca davet alırsınız. Bu işi bizim ülkemize de getirseniz bu sayede daha az araçla daha çok yolcu taşınmış olur. Hem ekonomiye katkı sağlarsınız hem de çevreye diye. Üstelik de bu teklifi bakanlar yapar defalarca. Daha dün bağımsızlığını ilan etmiş Kosova’ya gidersiniz yatırım ajansı size yatırım yapmak istiyorsanız bize yazılı olarak taşımacılık kanununda nasıl bir tanımlama istiyorsanız iletin gerekli yasal düzenleme yapılsın der.

- Türkiye yılda 65 milyar doları (4 tane Uber almıyor olsa da) enerji satın almak için başka ülkelere öder ancak şehir içinden yolcu alan bir taksi havalimanına gider ve yolcu alamadan döner. Havalimanından şehre giden iki araç olur. Bu iki araç da, tüketilen yakıt ta ithal ediliyor olmasına rağmen. O taksici, havalimanından yolcu almak isterse de havalimanındaki meslektaşları zor kullanırlar. Lübnan’lı bir turistin Bodrum marinasından bindiği taksi ile Bodrum havalimanında eşini karşılamak için geldiğinde havalimanı taksicileri ve polis zoruyla araçtan indirilip eşini aldıktan sonra havalimanı taksisine binmeye yönlendirildiğini kendi gözlerimle gördüm

- Ülkenin %7-8’i engelli olduğu halde devlet taşımacılık yapan tüm araçlara engelli donanımı şart koşar. Nüfusun içindeki engelli oranı kadar engelliye uygun araç bulundurmayı kabul etmez.

- Ülkemizde rekabet sadece daha ucuz fiyat teklif etmek sanılır. Piyasaya yeni giren sadece “ben de filancanın yaptığı işşi yapıyorum bir farkla dada ucuzum” der. Böyle olunca kimse sürdürülebilir iler kuramaz.

- Taşımacılık için kullandığınız bir araç için devlete en az 30 bin TL vergiyi alırken, en az 6 bin TL’iyi iki yıl çalıştırma süresince, aldığınız yakıt için de 30 bin TL vergi ödersiniz. işletmeniz %15 ebitta için çalışırken sizin bu işiniz sayesinde cironuzdan %30 devlete gider ancak yaranılmaz.

- ingilizce sözlükte yer almayan SecureDrive ismini bakanlık size tescil etmez. Ancak mahkeme kararı ile 3 yıl uğraşıp tescil ettirebilirsiniz.

- Uber benzeri şehir içi lüks taşımacılık işi Türkiye’de ihtiyaç olmuştur. 1986’dan bu yana nüfusu yaklaşık dört kt büyüyen istanbul’da yeni taksi plakası tahsis edilmemektir. Böylece de yaklaşık 10 bin korsan taksi doğmuştur. istanbul Büyükşehir belediyesi lüks taşımacılık lisansı vermeye karar verir;

Önce lisans alacak şirketlerin en az 25 adet 1900 cc ve üzeri motor hacmi olan araç almasını söyler. 6 şirket bu tip ekonomik araç bulur ve filoyu kurar. Ancak sonra bu uygulamadan vazgeçilir ve E segment 25 araç alınması koşulu gelir. 6 şirketin bir yılda ekonomik kaybı yaklaşık 1,5 milyon TL
Lisans alan 12 şirketten 8’i sadece taksiden ucuza satarsa yaşayabilecek şekilde yapılandığından üçüncü kez yapılan kilometre fiyatı geçerli taksi fiyatının en az 2 katı olmalı koşuluna ayak uyduramaz 4 şirket daha gider.
1,5 yıllık uygulama sonrası kalır bize 3 şirket, onlara da seçimler nedeniyle lisans yenileme yapılmaz. Bu işe yatırım yapan 12 şirketin yaptığı 50 milyon TL çöpe gider.
Allahtan uygulama sadece istanbul’da yapıldı zira ülke genelinde her belediye yapsa çöpe attığımız kaynak yarım milyar TL’yi geçecekti.

- Yolculuk paylaşımı için bir sürü aplikasyon veya platform çıkar ancak polis arabanızı durdurur ve yan koltukta oturanın yolculuğa para ödediğini (yakıt maliyetinin altında bile olsa) öğrenirse arabayı 60 günlüğüne bağlar, şofre araç sahibine ikişer bin TL, yolcuya 250 TL ceza yazar.

- Tüm dünya odağını yaşanabilir bir dünya için “paylaşım ekonomisi” ne çevirmişken biz de yasaktır.

Şimdi siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye’den Uber ya da WhatsApp çıkar mı?
--spoiler--

http://www.etohum.com
vatandaşın yararına ne olursa anında yasaklanacağı için ömrü artık günlerle sayılıdır..
sağolsun hükümetimiz bu konuda 15 yıldır hiç taviz vermedi..

böyle bi olaydan sonra hala taksiye binecek olan olursa da önden buyursun..
görsel
Uber de taksi de babamın oğlu değil. Asıl mesele taksi ile uber arasında hizmet kalitesi olarak uçurum olmasıdır. Uberi değil, Kız arkadaşımı taksiye bindirirken taksinin plaka numarasını alma ihtiyacı duyuyor olmamı ortadan kaldırsın CB.
ilk olarak hastaneye gideceğim zaman kullandığım uygulama. araç geldiğinde ve o ilk bindiğim anda kendimi ingiliz dükü falan sandım. zaten araçtan inince insanların bakışları v.s. büyük ihtimalle aracın benim olduğunu zannettiler. acayip havam vardı ta ki sgk hastanesinin kapısında inene kadar. bu da böyle bir anım.

fakat ondan sadece bir gün önce, sarı taksiyle gittiğimde abi ameliyatlıyım biraz yavaş gidebilir misin dediğimizde öfff, püfff. şurası kapalıdır şurdan gidelim. ben ordan gitmem. aracı bırakıcam gibi bahaneleri biliyorsunuz zaten. özellikle hastanız olduğu vakit sadece uber kullanmanızı tavsiye ederim.

gelelim fiyatına, yoğun olmadığı saatlerde sarı taksi 10 tl'den kontağı açıyor, uber ise 13 tl'den. aradaki fiyat farkı 3 tl. fakat uber xl yani vip araca biniyorsunuz. gördüğünüz kibar davranış, aracın konforu, yol tarif etmek zorunda kalmama, telefonunuzda ne fiyat gösteriyorsa onu ödersiniz.

daha önceki yıllarda gördüm fakat deneme konusunda çekincelerim vardı. daha sonra taksiciler uber'i protesto edince bunun iyi bir şey olduğunu anladım ve ertesi gün kullandım.
sözün kısası sadece bir kere deneyin. bakış açınız zaten komple değişecek.
valla kimse kusura bakmasın o dolandırıcı hapçı taksicilerin de onları savunanların da amk.

kullanmıyorum kullandırmıyorum arkadaş daha ötesi var mı?

çok seviyorsanız siz siktirin gidin en yağmurlu günde kısa mesafe gidecek sizi dolaştırmayacak,kazıklamayacak,yolda maganda gibi küfür etmeyecek taksciler bulun da binin.
uber neden bu kadar rağbet gördü insanlar nesini sevdi de tercih etti diye araştırıp taksi ve taksicileri ona göre dizayn etmek yerine,halkın sevdiği birşeyi yok etmeye çalışıyorlar.
götünüzü de yırtsanız ne itaksi ne de siktirboktan taksilere binmeyeceğim eşimi dostumu da bindirmeyeceğim. o hapçı sabıkalı psikopat dolandırıcı itlere para kazandırmayacağım.
Daha çok vergi verip daha iyi iş yapıyorlar. Kibarlık müşteriye nasıl davranılması gerektiği hususunu dahi gectim.
Basın açıklamaları bile tehditkar olup kendini hukuktan üstün gören sarı taksilerin aksine ben uberden tarafim.
uber düşmanı haberleri gördükçe "iyi bir şey demek ki" diye düşünüp beni kullanmaya teşvik eden şey.

sonuçta ülkemizde kötü olan bir şey için bu kadar yaygara çıkmaz, kesin iyi bir şeydir kesin.
taksicilerin bu tepkisi devam ettiği sürece, insanlar tarafından daha çok tercih edilmesi muhtemel uygulama.

la casa de papel dizisinde buna benzer bir sahne vardı. brezilya - kamerun maçından bahsediyordu. böyle bir maç olsa, dünyada birçok kişi kamerun'un kazanmasını isteyeceğini söylüyordu.

dün yaşanan taksicilerin şiddet hadisesinden sonra, twitter'da bugün 100.000'e yakın konu hakkında tweet atıldı. reklamın hasını yaptılar.

bursa'dan istanbul'a ido ile gelip, yenikapı iskelesi'nde inmeden önce feribotta yanınızda oturan biri ile aynı semte gittiğinizden tek taksi ile yolculuk etme konusunda anlaştınız diyelim. taksici eğer yolda sizin daha önceden tanışmadığınız anlarsa size tepki gösteriyor. ama aynı taksi şoförleri, sizinle aynı yöne gidecek farklı 3-4 yolcu alıp hepsinden gittiği mesafe kadar ücret talep ediyor. mesela eminönü'nde inenden 15 TL alıyorsa, karaköy'den 20 TL, beşiktaş'tan 30 TL istiyor. yolcunun kendi arasında anlaşması haksızlık ama bu hak öyle mi?

peki bu olaya karşılık, uber ne yapıyor? aynı yöne gidiyorsanız, beraber hareket edin ve tutarı aranızda paylaşın diyor.

https://www.uber.com/tr/b...a-100-tl-indirim-kazanin/

hangisinin yaptığı daha topluma faydalı? hangisi daha ahlaki? insanlara tasarruf ettirmek mi, yoksa başka bir meslektaşına ihanet edip o yöne gidecek farklı yolculardan gittiği mesafe kadar ücret almak mı?

gerisini siz düşünün...
Aracı program üstünden çağırıyorsunuz, vereceğiniz ücret programda yazıyor. Dur burası kapalı şuradan götüreyim gibi abuk subuk muhabbetlere girmiyorsunuz. Dolandırıcı olmayacağı ne malum diyen arkadaş taksicilerin dürüstlüğü karşısında eriyoruz her gün.
Taksicilere rekabet ortamı yaratıp, kendilerine çeki düzen vermelerini onlara hatırlattıkları için bile sevilebilecek oluşum.

Rekabetin olmadığı yerde tekelcilik sistemi hakim olur. bir piyasayı tek başına domine edeceğini düşünen kurum / firma da müşterinin aleyhine olur.. rekabet iyidir.
Hem çok kullanışlı, hem çok başarılı, hem kazıklamıyor, hem insan gibi davranıyor, hem gereksiz muhatap olmuyor, hem geri bildirim alıyor.

Bu arada sarı taksi sahibi olup mahallemizde senelerdir tanıdığımız bir sürü taksici abi var. Bir gün olsun yanlış tek bir şeylerini görmediğimiz.

Herkes, herkes değildir.