bugün

dünya'nın en büyük yanılgılarından biridir. tıp fakültesini kazanmak elbette zor ama bunu 2-3 sene gecesini gündüzüne katan orta zekalı bir insan başarabilir. tıp okumak ise sadece amele işidir. sabahlara kadar önüne koyulan notları kuru kuru ezberlersin, komiteden 75 çakıp geçersin. bir sürü gerizekalı ile aynı sınıfta olduğunun farkına varırsın, bilirsin ki bu adamların çalışma sistemi oturmuş yalnızca. otur tıp dışında 2 cümle kur desen gözüne bakacak tipler.

anca çalışın olm.
muhtemelen üniversite sınavında barajı geçemeyen tiplerin, tıp fakültesini kazanan zeki ve disiplinli kardeşlerimize bok atmak için milleti gaza getirme olayıdır bu söz.
hiç öyle birşey yok gittim yerinde gördüm. tıp fakültesi öğrencilerinin çoğu düzenli çalışan, ota boka çalışan ve sınav zamanı çok fazla sıkıntı yaşamadan notunu alıp geçen öğrencilerdir. bir de en fazla bunlar şikayet eder durur ya anlam veremem bir türlü. bir kısmı da sadece sınav haftası çalışıp zekiliği ile beraber sınavları geçen öğrencilerdir. sınavlardan kalan tayfaysa kendine çok güvenip derse bile gelmeyen ve sınav zamanı hallederiz mantığıyla iş tutan öğrencilerdir. neticede tıp okuyan herkes zeki değildir, tıp okumak için zeki olmak da gerekmez.
tıp okumayanların doktor edasıyla oto boka yorum yapmalarından daha vahim bir durum değildir.
zeki ile akıllı kavramlarını ayırt edemeyen kişi eylemidir.
zengin ile fakir ayrımı kadar basit bir ayrımı yapamamaktan kaynaklanan sanrıdır. parayı bastırıp özel üniversitelerde okunan tıp diye bir gerçeği gözardı etmektir.
zeka farklı bir şeydir. zeka ile hiç alakası yoktur.
türkiyenin kanayan yaralarından biridir...
Amerikada en kötü doktor olurum denirkeni türkiyede insanlar kıçlarını yırtarlar...
zekilik ile psikopatlık arasındaki çok ince çizgiyi bilmemektir.
öss nin zeka ölçen bir sınav olduğunu zannetmek kadar aptalca bir yanılgıdır. iyi ezber yapma kabiliyetine sahip herkes, öss de iyi bir derece elde ederek tıp bölümünü kazanabilir. ayrıca tıp bölümündeki öğrenciler arasında da işi çok zeki olduğundan değilde ezberle götürenler mevcuttur.
herkes zeki olmasa bile en azından %85-90ımız zekidir. sanılanın aksine inek değiliz müzik, tiyatro, sinema gibi konularda konuşabiliriz. erkek başına 1.2-1.4 kız düşer o yüzden şanslıyızdır. bir de doktor olunca öyle bir karizmamız olur ki tüm kızlar uff ne kadar yakışıklı bu çocuk kesin doktor bu tutmayın beni verecem diyor o derece yani.
edit:genç mühendisler rahatsız.
her zaman her yerde söylüyorum çoklu zeka kuramı diye bir kavram vardır, bir kişi zamanında salak bir sınavda fizik matematik yaptı diye zeki olmaz. bir heykeltraş, yönetmen, spor adamı da zeki olabilir bu çoklu zeka kuramına göre. tıp fakültesi ezber işidir, iyi ezberlersen rahat rahat bitirirsin, kafanı yormaya gerek yoktur fazla.
einstein'in okuldan atıldığını düşünürsek pek de zeki sayılmazlar. *
tıp ve zeka ilintisini sorgulayan bir başka başlık, nedense!

zeka konusunda bir şey demeyeyim ama mezuniyet sonrasında da 20 yıldır okuyorum. habire yeni bir şeyler ortaya çıkıyor, bilginin yenilenmesi, tazelenmesi, unutulanların hatırlanmak üzere tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. özetle emek gerekiyor.

birileri evinde götünü yaymış bilmemne dizisini izlerken ben literatür karıştırıyorum, gündüz görüp tam çözemediğim deri lezyonu nedir diye site site geziyorum, dermatoloji atlaslarını karıştırıyorum. oysa "sktir et lan ne lezyonuysa ne!" deyip yatmak isterdim TV karşısına ama olmuyor.

evet, ameleliktir. birinin kaşıntısını dert edip saatlerce uğraşmaktır. sonra bir başkası çıkıp böyle bir başlık açar, bütün hevesiniz kaçar ama yine de "sktir et" diyemez, bu sayfayı kapatıp uğraşmaya devam edersiniz.

tıp dışında 2'den fazla cümle kurabildiğimiz bu ve benzeri ortamlarda görüldüğü üzere rahatça yapabildiğimiz bir iştir. genel farkımız kurduğumuz cümlelerin zırva değil anlamlı ifadeler olmasıdır. buna kısaca "bi sktir git" diyoruz meslektaşlar arasında.
zeka ile çalışmak arasında ki farkı iyi anlamak gerekir. öyle ki lise yıllarında sayısal bölümde bulunan ve 10 dakkalık tenefüsünü bile deli gibi test çözerek geçiren çalışkan sayısalcı arkadaşlarımın çoğu sohbet ederken iki kelimeyi bir araya getiremezdi. beyin artık sadece sayılara, denklemlere odaklandığı için sosyal konulardan bahsedince hepsi error verirdi. fakat tıp fakültesinden mezun oldukları ve ilk maaşlarını aldıkları andan itibaren normal insan olma moduna girmeye başlarlar tabiki.
"YÖS" sınavını unutanların düştüğü bir yanılgıdır.
Aptallıktır. böyle düşünen güruhlar Sınav sisteminin zeka ile bağlantılı olduğunu sanırlar. Sözlükte boldurlar efenim.
yanlıştır. ama tıp okuyan bir arkadaşımdan dolayı biliyorum. öncelikle ygs lys çok iyi olmalı yani çok iyi çalışmak gerek. ve tıp okumak kazanmaktan kat be kat zor. biz 6 ders alıp 1 ini büt e bırakıp 1 inden kalıp 4 ünü de orta notla veriyoruz. adamlar 9 ders alıyor birinden kalsa sınıf tekrarı böyle de birşey var. tıp okuyan değil de tıpı bitiren cidden zeki olmalı herhalde.
Zeki değilse bile çalışkandır. O puanı alıp tıp bitirmek için gençliğini feda ediyorlar.