bugün

ögrenciyken pek sallamadığı konu olan arkadaşlarım.vardı sonra ne oldular bilmiyorum.
Çok çok ilginç bir tıp alanıdır. Tıbbi eylemin ahlaki çıkmazlarını, ötenazi gibi şeyleri tartışırsınız. Bu sene Etik hocamız bizzat etik kurulunda tartıştıkları ve reddettikleri bir vakayı anlatmıştı. Önce haber:
https://www.ntv.com.tr/am...mi,-WLWBW8Prkqw4T-L-WRl2w

Bundan 12 yıl önce Namık akar isimli kimya öğretmeninin 19 ve 13 yaşındaki iki çocuğun böbrekleri nadir görülen bir genetik hastalık nedeniyle iflas ediyor ve nakile ihtiyaç duyuyorlar. Baba nakile uyumlu çıkarken anne uyumsuz çıkıyor. Bu durumda bir böbrek iki hasta kalıyor ortada. Namık hoca her iki böbreğini de vererek ömür boyu diyalize girmek istiyor. Ufak bir bilgi geçersek bu şekilde çok uzun süre yaşayamayacaktır. işte burada etik kuralları devreye giriyor “hekim hastaya zarar verecek herhangi bir tıbbi işlemi her ne koşulda olursa olsun yapamaz” primum non nocere diyor etik. Bu durumda Namık hoca doktorlara danışıyor hangisine vermeliyim diye ancak doktorlar da cevap vermekten kaçınıyor. Çocuklara dönüyorlar ve her iki çocukta böbreğin kardeşine verilmesini aksi halde nakili kabul etmeyeceklerini söylüyorlar. iş tam bir açmaza dönüşüyor. Baba etik kuruluna başvuruyor nakilin gerçekleşmesi için. Burada hocamız kurulda hararetli şekilde vakayı tartıştıklarını ancak sonucun olumsuz olduğunu bildiriyor babaya. Olayın devamı haberde yazmıyor ancak hocamızın anlattığına göre böbrek küçük çocuğa veriliyor yaşama şansı daha fazla olduğu için ve büyük kardeşe de halasından yarı uyumlu nakil yapılıyor. Sonrasını bilmiyoruz. Tıp Fakültesinde pek üzerine düşülmeyen bir derstir ama böyle de çıkmaza sokar insanı.