bugün

öncelikle; ezan bir ibadet şekli değil bir çağrıdır.
ezanın türkçe okunması kendi dilinde ibadete girmez.

sonralıkla; ezandan ne kastedildiği, ezanın ne için olduğu en azılı ateist tarafından bile bilinmektedir.
hal böyleyken, bu bir ritüelken, bu bir gelenekken, müslümanlar bundan mutluyken, müslümanlar bunu isterken beynamazların ezan türkçe olsun sevdası tepeden inmeliktir, halka rağmenciliktir, tek parti dönemi sevdalılığıdır ve gericiliktir.
atatürk döneminde denenmiş bir olaydır.
(bkz: tanrı uludur tanrı)
eğer okunursa, yani tekrar kullanılmaya başlanırsa zerre itiraz etmeyeceğim şeydir. türk müyüz? türküz. arap değiliz. hem zaten önemli olan hangi dilde söylendiği değil, ne söylendiği değil mi?

köpeğine arap ismi koyan bir milletten beklenmedik bir davranış değil mi? vay be. bi de bu türkçe ezana karşı çıkanlar kur'an'ın türkçeleştirilmesine niye karşı değiller onu anlamıyorum. o da aynı şey değil mi?

ulan türkçe konuşan bir memlekette milleti namaza türkçe seslenerek çağırmaktan daha normal bir şey olabilir mi? mevzu pkk, kürtlük şu bu oldu mu başımıza türkçü kesilen tayfa, ezan türkçe olabilir deyince müthiş arapçı oluyor. bi arada kalmışlık var ama ben çözemedim henüz. kişilikleri oturunca çözerler bu meseleyi kafalarında diye umuyorum.
Macar halk edebiyatı bilgini ignaz Kunoş, 1885'te istanbul'u ziyaret eder ve Şehzadebaşı'nda dolaşır. Onun 1926 yılında istanbul Üniversitesi'nde verdiği konferansında Osmanlı istanbul'unu anlatmıştır. Konuşmasında Türkçe ezan'ın Osmanlı'da da var olduğunu belirtmiştir.
ismet inönü zamanında ezanda türkçe olsun diye getirilen sistemdir. Ama bu esnada ezan değiştirilmemiştir.
insanlar ezanı anlayarak namazlarını kılsınlar diye getirilmiştir. Dine herhangi bir kasıt bulunmamaktadır.

Daha sonra Adnan Menderes'in iktidara gelmesiyle ezan arapça da okunabilir demesiyle o günden beri arapça okunmaktadır.Ama ezan türkçe okunabilir maddesini kaldırmamıştır.
ezanın amacını bilmeyen insanlarca kötülenir. ezan namaz saatlerini belirtmek için kullanılan bir araçtır, amaç değil. Türkçe olması, söylenilenleri herkesin anlaması açısından, daha modern olması için, arap kültüründen uzaklaşmak amacıyla gereklidir.
(bkz: o konu kapandı beyler)
atatürk tarafından uygulandığı söylenmekle tarihi bir hata yapılmaktadır.
ismet inönü tarafından atatürk ün ölümünden 3 yıl sonra 1941 yılında kanunla arapça okunması yasaklanmıştır.
1950 haziranında bir ikindi namazından önce chpli milletvekillerininde desteği ile dp tarafından yeniden serbest bırakılmıştır. dikkat edin, arapça okunacak denmemiştir. sadece dili serbest bırakılmıştır. dil konusunda herhangi bir şart olmamasına rağmen, ezan tüm türkiyede çoğu camide 4, 5 kez artarda arapça okunmuştur.
atatürk döneminde sadece türkçede okunabilmesi teşvik edilmiştir. bunda herhangi bir kanuni zorlama yoktur. cezai mueyyide 1941 kanunu ile uygulanmıştır. çok homurdanmalar olsada, her konuda olduğu gibi, türk halkı zorlama dahi olsa devletine saygıda kusur etmemiş ve bu emrivakiye isyanla karşılık vermemiştir. halkın büyük bölümünün bu kanunu istemediği tarihlede kanıtlandığı üzre aşikardır.
ismet inönü tarafından zorunlu hale getirilmiş, adnan menderes döneminde kalkmıştır. adnan menderes in seçilmesinde en büyük etkendir. iktidara geldiği gibi kaldırmıştır. küçük bir not daha türkçe versiyonunda felah kelimesi arapça kalmıştır. türkçesi kurtuluş olduğu için yanlış anlama olmasın diye felah olarak bırakılmıştır. ama olması şart değil zaten herkes ezanın anlamını biliyor ve arapçası kulağa daha estetik geliyor.
ilk olarak 1931'de okunmuştur.

kimse topu ismet inönü'ye atıp kurtulmaya çalışmasın.
hiç gerekli olmayan bir yöntemdir şöyleki;yüce dinimiz islam bizlere ezanı arapça diliyle göndermiştir ve arapça okunması gerekir.ha merak edenlerin, ezanın türkçe mealini alternatif yöntemlerle bulması mümkündür.vakt-i zamanında insanların kalplerini köreltmek ve dindan imandan soğutmak için yapılan bu yöntemin adnan menderes gibi güzel bir insanca tedavülden kaldırılması islamın koruyucusu ve yüceltici konumunda bulunan türk milletince yabana atılmaması gereken bir durumdur.bi yakınımın anlattığına göre adnan menderesin ezanı tekrar arapça yaptırması ile halk mutluluktan hüngür hüngür ağlamış ve camilerimize akın akın koşturmuşlardır.
adnan menderese allahtan rahmet diliyor ve eski günlerin tekrar yaşanmamasını temenni ediyorum.
ezan ile hiç işi olmayanların nedense sürekli olarak duymak istedikleri durum.hayır ezan arapça olsa sana ne türkçe olsa sana ne sanki hayatın da 1 rekat namaz kılmışlıgın var derler adama. ayrıca sela ne felah ne, neresi türkçe lan bunların.
"anlamını bilmek" olgusuna indirgenmeye çalışılan tartışma konusu.

ancak konu anlayıp anlamamak değil, herkes biliyor ne anlama geldiğini. öncemli olan benim kendi ülkemde bir şeyi anlamsız bir şekilde arapça duymak zorunda kalmam. şarkı dinleyip dinlememek herkesin kendi tercihidir fakat ezan? madem duymak zorundayım, türkçe duymaya hakkım var.

cumadan cumaya bile camiye giden bir insan değilim, bu konunun da zaten dindarlıkla bir alakası yok, sadece siyasal ve toplumsal bir olgu. 5 vakit duyuyorsam eğer, kendi isteklerimi iletmeye hakkım var.
Cami kapısından içeri girmeyenleri ilgilendirmeyen durum. Ezan okunurken sevgili Coşkun Sabah gibi evin pencerelerini kapatıp, müziğin sesini ezanı duymayacak şekilde açabilir arapça ezandan rahatsız olan güruh.
türkçe seslendirilmiş film tadını verir; hele ki orijinalini izlemişseniz, iğretilik, olmamışlık akar.
cumhuriyetin kuruluşu ile devletin resmi dilinin türkçe olarak kabulünün akabinde 1932 yılından türkçe kullanımı artırmak sebebiyle 1950lere kadar ezan türkçe okunmuştur.
Buradan dinleyebilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=zY2g9XIIMVM

ziya gökalp ise şu satırlar ile türkçe ezana destek veriyor.
"bir ülke ki, camiinde türkçe ezan okunur.
köylü anlar manasını namazdaki duanın
bir ülke ki, mektebinde türkçe kuran okunur
küçük büyük herkes bilir buyruğunu hüda'nın
ey türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."
Arapça okunan ezana karşı olmamakla birlikte türkçe okunursa da kıyametin kopmayacağını düşünüyorum. Sonuçta anlayabildiğin dildir senin dilin ve ibadeini de o dilde yapmak en güzelidir kanımca.

Tanım: Türkçe okunan ezan.
ekseriyetle gözü namazda olmayanların istemidir.

(bkz: namazda gözü yok kulağı türkçe ezanda)
yanlış bir uygulama olacaktır şüphesiz. kuran ı kerim ve hz muhammed her şeye, tüm evrene gönderilmiş olduğundan,ortak bir anlaşma aracı olan arapça, her yerde bütünlüğü sağlamaktadır. diyelim ki dilini sadece yol soracak kadar bildiğim bir ülkeye gittim, kendi dillerinde "tanrı uludur" diye bağırıyorlar ve hiçbir şey anlamıyorum. ben nereden bileceğim bunun namaz çağrısı olan ezan olduğunu? isteyen ibadetini türkçe eder, isteyen fransızca eder. ama konu ezan olunca bütünlüğün korunması gerekir.
ezanların anadolu'da okunmasını sağlayan kişilerin yaptığı iş, diyemeyeceğim.
çünkü türkçe ezan osmanlı'da da görülür. batılı seyyahların anlatımına göre istanbul'da sultan abdülaziz zamanında bazı yerlerde türkçe ezan okunuyordu.

daha sonraları ziya gökalp'in öğretisini benimseyen atatürk zamanında uygulamaya konulmuştur.

bir diğer konu da çöl bedevilerinin buna hangi mantıkla karşı çıktığıdır. tanrıya babasınızın oğlu gibi ad taktınız şimdi de arapça konuşuyor diyorsunuz.

ha bir de burger king e kral köfteci veya hot dog'a sıcak köpek demiyoruz ama istesek bu firmaları ülkemizden atar türkçeleştirmiş bir şekilde ülkemize yenilerini açabiliriz değil mi gerizekalı?
--spoiler--
bir ülke ki, camiinde türkçe ezan okunur.
köylü anlar manasını namazdaki duanın
bir ülke ki, mektebinde türkçe kuran okunur
küçük büyük herkes bilir buyruğunu hüda'nın
ey türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın.
--spoiler--
(bkz: ziya gökalp)
osmanlı devleti nin hiçbir döneminde türkçe ezan okunmamıştır. bu varsayım kanıtsızdır ve sadece hurafelerden ibarettir. hiçbir yazılı kaynak buna işaret etmez.
insanları dinden uzaklaştırmak için başvurulan yollardan bir tanesidir. diğerleri gibi o da hüsranla sonuçlanmıştır.
ayrıca türkçe bir çeviri yoktur.
tanrı uludur denilmekte türkçe ezanda.
ahmet ismi ingilizcede insan diye mi telaffuz edilmekte?
tanrı yaratıcı anlamına gelen kelimedir. allah ise yaratıcımızın ismidir. ismini zikretmemek türkçeleştirilmiş sayılmaz.
ayrıca hayyalel felah kısmı da arapça bırakılmıştır.
madem insanlar daha iyi anlasın diye çevrilmekteydi neden haydi kurtuluşa kısmı arapça bırakıldı? hayyalel felah yerine haydi kurtuluşa denilseydi daha iyi anlamaz mıydı insanlar?
dini ögelerle milli ögeleri birleştirmeye çalışmaktır ki bu islama ters düşer islamda diğer dinlerdeki gibi dini kendine uydurma yoktur insanlar dine uyar.
5 vakit namazı vaktinde ve dosdoğru kılmayanların,ezanın arapça olanının da muhatabı olmadıkları için yorum yapma gibi bir özgürlüğe efendim bir hakka sahip olmadıkları ezan çeşididir.
kurtuluş savaşında merminin önüne atlayan mehmetçiğin, acaba bilseydi tekrar savaşır mıydı dedirten olaydır. Ayıptır, ezanın ruhunu anlamamış, insanların, ezanın ne anlama geldiğini bilemeycek kadar moron olduğunu sanan, toplumu tanımamış kişilerin yaptığı tepeden inme uygulamadır. devletin dine burnunu sokmasıdır.