bugün

Birinci Dünya savaşındaki hataya tekrar düşmemek için girilmedi. O dönem Türkiye tek başına savaşa girip toprak kazanacak kadar güçlü değildi. Eğer savaşa girseydik muhtemelen yine Almanyanın yanında saf tutar, yine mağlup olurduk ve bu kez Doğu Anadolu ve Karadenizde Bolşevik ihtilaliyle son bulan Rus işgalini durdurma şansımız da olmazdı.
ismet inönü nün dehasıdır. ifitricacı cahilleri dikkate almayın.

ingilize yanında harbe girerim deyip ama çok uzunca olmayacak bir beleş silah listesi vermiş.

tabiki ingilizler bunu vermememiş.

almanlar bastırınca 2 taraflı oynamış. ingiltere yanında harbe girebirlirim demiş. bunun yanında silah sanayi için almanyaya durmadan krom ihracatı yapmış.

hatta almanlar savaşa çekmek için en iyi adamı von papen i göndermişler büyükelçi olarak.

bakmışlar almanlar türkiye ile savaşsa çekseler cephe genişleyecek çok adam gidecek trükiyeye dokunmamayı tercih etmişler.

yani gelene ağam gidene paşam.

biz savaş dışı kalmışız.

nurlar içinde yatsın ismet paşa.

milyonalrca türk gencini anlamsız bir kıyımdan kurtardı
konu uzun oldugu icin ben öylesine asagiya siralayacagim. sizde yerlerine oturtun.

ikinci dünya savasi sonrasi türkiye ile almanya´nin kaderleri neredeyse aynidir.
türkiye Sevr Antlaşmasına imza attirilmak zorunda birakilmistir, bu sekilde topraklari kücülmüs, bircok ülke tarafindan paylasilmistir. bunun sonucunda kurtuluş savaşı vererek lozan antlaşması ile topraklarina kavusmustur.
almanya ise versay antlaşmasına imza atarak agir vergilere carptirilmis, halk yokluk ve sefalet icerisinde yasamaya mahkum edilmistir. almanlar kurtulus icin nazileri secmisler ve naziler de bu sefaletten kurtulmak icin vergi ödedikleri ülkelere karsi savasmaya baslamislardir (bkz: ikinci dünya savaşı).

aslinda dolayli yoldan girmis ama bunu göstere göstere yapmamistir.
yeri gelmis nazi denizaltlari istanbul´dan gecmisler. yeri gelmis nazi generalleri türk askerleri egitmisler.

ayrica; almanlarin elde ettikleri topraklarda yeteri kadar yeralti kaynaklari olmadigi icin balkan ve türkiye´ye muhtactilar (bkz: krom). ekonomik olarak kendilerine baglayip politik olarak da kendilerine baglama cabasi icerisindelerdi ve bunu da basardilar. türkiye ile almanya arasindaki iliski hicbir zaman kopmadi.
Yeni kurulmus bir cumhuriyette amac modern bir türkiye insa etmekti. Bunu da teknoloji transferi sayesinde gerceklestirebilirdi. Almanya´dan bu teknolojiye ulasmak mümkündü.
(bkz: Krupp)
Tabi ki; sadece yatirimcilar degil, egitilmis insanlara da ihtiyac vardi. Mühendisler doktorlar takaslari gerceklestiriliyor. Egitilen insanlar almanya´dan türkiye´ye dönüp endüstriye yön veriyorlardi. Bircok türk doktor ikinci dünya savasinda alman askerlerinin yarasini sarmistir.
(bkz: safiye ali)

1936 yillarinda üc alman sirket gölcük limanlarinin gelisimi icin yatirimlarda bulunur.
1937 yilinda demircelik fabrikalarinin kurulmasi (wagner ag, Hahn und Kolb)
ayni yil yine aeg´in termik santral acmasi.
ucak alimlari ve anlasmalar sonucunda pilot egitme
türkiye´ye 150 milyon mark kredi (1 litra = 1,98 mark)

kisaca; 1933-1938 yillari arasinda türkiye´deki endüstrinin %80´i almanlar tarafindan kurulmustur.
hali hazirda 1935 yillarinda krupp firmasi türkiye´yi silahlandirmaya baslamistir.

özet:
bütün bunlar göz önünde bulundurulursa; türkiye aslinda bir ikinci dünya savasina hazirlik icerisindeydi. en azindan rusya´ya karsi kendisini koruma planlari bulunuyordu. Ayrica; musul´u ingilizlerden geri alma planlari bulunuyordu. O dönem meshur olan nasyonalizm türkiye´de can bulmustu (bkz: Turancılık) (bkz: osttürkischer waffen verband der ss).
Basit şekilde hangi tarafa yakınlaşmak gerektiği konusunda tereddüt yaşayan siyasiler sebebiyledir,
Yanlış tarafın yanında olmaktan çekinmişlerdir.
Sonunda yine yanlış tarafı seçerek bizi onlarca yıldır sırtımızı sıvazlarken siken ABD ile dost! Ettiler, halbuki Sovyetler bizi şaha kaldırırdı, öyle bir durumda Türki cumhuriyetler için de daha iyi olurdu.
Aslında gerçek sebeb götümüzün yememesidir. Savaşacak doğru düzgün ne insan kaynağı ne mekanize bir ordu vardı. Amma velakin. Almanlar stalingratın işini bitirebilseydi bizde almanların yanında savaşa girecektik. Neyse ki inönü çabuk gaza gelen biri değildi.
ismet inönü nün uyanıklığı ve churchil in o donem tabir i caizse bizimle uğraşacak çok da vakti olmamasından kaynaklıdır.
ismet inönünün kaymakamı görünce ayağa kalkmasıdır.