bugün

Gelişmekte olan ülke olarak kaldık ilerleyemiyoruz bir türlü.
Bir sürü sebebi var hangisini sayalım?
Atatürkün gösterdiği ilim ve bilim yolu yerine imam hacı hoca yoluna girdiğimiz için kötü olansa her geçen gün daha da çoğalıp laik ülkeyi kafa kesen
Arap şeriatı ile yönetilen bir ülkeye dönüştürmeye adım adım yaklaştıkları gerçeği ve milletin uyuyup bana dokunmayan yılan modunda yaşadıkları için durum vahim, her laik atatürkçü aile en az 5 çocuk yapıp laikliği yeniden yeşertmeli.
bu ülkede;

serdar ortaç beste yapıyor - hande yener seslendiriyor.

sabri sarıoğlu futbol oynuyor - ömer üründül yorumluyor.

sahte diplomayla öğretmenlik, mühendislik hatta doktorluk yapılabiliyor.

recep ivedik diye bir film yapılıyor gişe rekorları kırıyor.

esra erol diye hiçbir vasfı olmayan bir kadın evlilik programı sunuyor, milyon dolarlar kazanıyor.

sabah bombalar patlıyor, akşam "survivor da semih ne yaptı öyle yaaa" yı tartışıyoruz.

milletçe bir maça veya bir diziye kilitlenip bütün her şeyi gözardı edebiliyoruz.

mankenlerin, oyuncuların, yakışıklı adamların, seksi kadınların ne yaptığı bizim için ülkedeki olaylardan daha önemli olabiliyor.

kısacası değersiz olan her şey ülkemizde inanılmaz bir şekilde göklere çıkartılırken,

esas değer vermemiz gerekenleri görmüyoruz bile.
türk halkının tutarsız seçmeni. eskiden onun yüzdesini az sanıyoduk, eşşeklik bizdeymiş, sayı çokmuş, ülkenin yarısıymış.

öyle ülke kalkınmaz tabii..
Durmadan birbirini yemek, sen şunu yaptın,ben bunu yaptım, siz şöylesiniz, biz böyleyiz demektir.

Tabiki farklı durumlarda farklı düşünceler olacak ama siyaset çok keskin ve seviyesi düşük, budur bence.
Nerden geldiği belli olmayan ve hiç bir vasfa sahip olmayan kişilerin ülkeyi yönetiyor olması.
vahabi kültürü. eziklik ve cehalet ile birleşince. eğitim sistemi de ortadayken nasıl gelişsin.

Düşünsenize normalde baksan 80 milyon adam var. bu kadar adamla göt kadar ülke kadar başarın yok.
KÜRTLERDiR. HERHANGi BiR KATKILARI YOKTUR. VERGi DAHIL.
bunlardan biride tartışmasız bir kişinin uydurduğu bir bilgiyi 1000 kişinin hiç sorgulamadan kabul etmesi ve inanmasıdır.

1- yabancıların bizim ülkemizdeki madenleri ve petrol kuyularını beton döküp kapattıkları. ( o kapatılan madenler ve petrol kuyuları maliyeti kurtarmadıkları için kapatıldı yani biz çıkarmayalım diye değil. )

2- 2023 te tüm madenlerimizi çıkarak olmamıza ve süper güç olacağımıza inanmaları. yine malum yılda yerli otomobil üretecek olmamıza inanmaları. ( lozanda madenler diye bir antlaşma yok. neden Türkiye 2023 ten önce gelişmiyor ve süper güç olmuyor öyleyse. 2023 te ne oluyor onuda bilmiyor çoğu zaten. o yerli diye çıkardıkları araba pardon insanları aptal yerine koymaya çalıştıkları araba cadillac bls dir yani o arabayı yaptığımız falan yok.)

3- şu an ülkenin önemli birimlerdeki yöneticilerin hep eski kafa olmaları. yeni çağa, yeni teknolojiye uyum sağlayamayıp yeni nesilin ihtiyaçlarını karşılayamamaları, modern çağdan geri kalmamız.

4- yapılan bir yolun 3 ay sonra bozulup, alt yapı döşenip tekrar kapatılması ve daha sonra yolun doğal olarak elverişsiz olup tekrardan yapılması. ülkemizde çoğu yolda görebiliriz bunu. bunlar küçük gibi gözüksede ülke genelinde büyük gereksiz masraflardır.

5- devlet dairelerinde memurların belgede yazan yazıyı görmediği ve artık çok yaşlandığı halde o koltuğu genç, bilgili birisine bırakmamaları. emekli olduğu halde daha çok para kazanma arzularının olması.

6- eğitimcilerin çocuklara, gençlere kendi istekleri dışında zorla birşeyler öğretmeye çalışmaları. mesela öğrenci ödev yapmıyor bizim öğretmen çocuğu dövüyor yada ceza veriyor birnevi soğutuyor okumaktan, öğrenmekten.

7- koşullardaki eşitsizlik. fakirin dahada fakir olması, zenginin dahada zengin olması, patronların işçileri sömürmeleri.

8- okumayan insanların belkide zeki oldukları halde fabrikada bir ömür işçi olarak çalışmaları. kendilerini gelecek vadeden işlerde geliştirmek istememeleri.

9- işyeri sahipleri işçiye muhtaçken ülkemizde işçilerin işyerine muhtaçmış gibi olması.

10- gösteriş ve geri kalmamak uğruna 1.500 tl maaş alırken gidipte 3.000 liraya telefon almaları. içinde tl olmuyor çoğu zaman bu telefonların.

11- kapilalist düzeye kimsenin baş kaldırmaması.

12- hırsızlığın, haydutluğun, saygısızlığın ve küfürün iyi birşeymiş gibi algılanması.

liste böyle uzar gider..
birçok neden vardır, sayılabilir. Ama bu nedenlerin birisi de hiç şüphesiz kürtlerdir.
Genç beyinler lazım ve bunlar diğer ülkelere kaptırmamız lazım.
Dışarıya bağımlı yaşadığımız sürece gelişmemiz beklenemez bile o yüzden bir kırık toplu iğne bile olsa kendi üretimimiz olup bunu dünyaya reklam etmeliyiz.Pkk denilen örgütü bitiremediğimiz sürece tabiki bunların hiçbiri olmaz.
akp dir.
Her duyduğumuz şeye inanıyoruz.
Toplumun bilimsellikten uzak oluşu.
Olay budur. bilimsel davranırsanız btün ideolojlerdne uzaklaşabilirsiniz.
Ha bir de kasabalı yarıcahillerin uygarlaştığını sanması.
Bulunduğu coğrafyadır.
Şehitler için sokağa çıkmaya üşenip Beşiktaş (veya fb gs)için konvoy yapan şuursuz dalyaraklardan müteşekkil millet olmamız.
Kronik solcular.
aşırı dincilik , arapçılık ,kürtçülük.

yoksa türkler büyük millettir. tarihlerinde bir sürü imparatorluk kurmuş kudretli bir millettir.
(bkz: sen)
(bkz: ben)
(bkz: biz)
Tek yaptığımız bir şeyleri eleştirmek. Gerçekten kaçımız bu ülke refaha kavuşsun diye çalışıyoruz, işimizi hakkıyla yapıyoruz. Tek istediğimiz para, ev ve araba. Başka büyük hayalimiz yok. Ve bir şeyler yapmak isteyene de vereceğimiz cevapla, yaptıklarımızla güzelce engel oluyoruz. Bu ülkeyi sen mi kurtaracaksın. Bu cümleyi silelim lügatımızdan lütfen. Biz, hepimiz bir şeyler yapacağız. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız inşallah. işte o zaman bu ülke gelişecek, güzel günler göreceğiz.
Dinciler, kürtçüler ve demokrasi. Dinciler, yalnızca tapılacak olan bir Allah varken, şeyhlerine taparlar. Okumadan, araştırmadan anca müritlik yaparlar. Bu cahillik ve yobazlıktır. Bu tür kimselerin, bilimle ilgilenmesi zaten beklenemez. Kürtçüler, her alanda, hangi kılığa girerlerse girsinler, türkiye düşmanlığı için her türlü namertliği yaparlar. Yeri geldiğinde türkiye düşmanlığı yapmak için rusçu, yeri geldiğinde batıcılık yaparlar. Demokrasi yavaş işler. Ve bugün en demokratik devletlerin(!) bile demokrasisi sözdedir. Mesela ingiltere'de, bizde olan yasa yoktur. Demokrasi rahatlığı ve tembelliği doğurur. Tembel insanların bilimle ilgilenmesi beklenemez.
islâmiyet ve Arap yalakalığı.
Insanı en büyük neden.
(bkz: kendini yetiştir diyen üniversite hocası)

Kendini yetiştir deyip başlarından atıyorlar. Böylece gelişemiyoruz.
Neden geri kaldık
(özetle...kendi fikrim)
bir kaç dk ayırıp okuyun.Survivor kadar ilgi çekici değil ama!OKUYUN

bizim eğitim dediğimiz şey "hayatın,aklın ve bilimin çok gerisinde(son kısım bununla ilgili)

fatih dönemine kadar gelen (bkz: akılcılık)temelli (bkz: maturidilik) anlayışının yerine yavuz sultan selim döneminde
(bkz: sezgicilik) temelli (bkz: eşarilik) anlayışına geçilmesi ile

araştırma,geliştirme fikriyatının mustafa kemal atatürk'e kadar silinip atılmasıdır.

iLK KIRILMA NOKTASI:
https://m.youtube.com/wat...e=share&v=5BXyL-_XKhY

gazi ve sonrası kısa bir dönem sonrası da ilim ve irfan yolculuğumuz yörüngesinde gitmiş,uçak sanayii gibi bir teknolojide dahi söz sahibi olabilmiştik. (bkz: ilk uçak fabrikasının kapatılması)

ve daha sonraları da abd destekli neo-capital düzende üretim merkezli (bkz: köy enstitüleri)'nin kapatılması ve son olarak da (bkz: fulbright anlaşması)ile de eğitim ve bilim dünyasından,dolayısı ile modern ve egemen dünyadan koparılıp atıldık.

tabii bir de bu olayın karşı tarafı var ki özetle (bkz: ortaçağ)gibi bir karanlık çağ ile dibe vurmuş,osmanlı ve islam dünyasının fetihleri ile ticarette kafakola alınmış batının, önce ticari amaçlı ve krallıklara bağlı coğrafi keşifler vesilesiyle bir cansuyu bulması,daha sonraları artan toplumsal huzursuzluklar yüzünden bağnaz düşüncenin merkezi kilisenin, ister istemez krallıklar tarafından,yöneten sınıfından tasfiyesi ile 2.aşama olan (bkz: rönesans ve hareketleri)'ne geçilmiştir.bu dönemde oluşan özgür düşünce ortamı ile bilim,sanat ve felsefe yeniden ele alınmış ve adını modern denilen,kendi takvimlerimizde "yakın çağ"olarak adlandırdığımız bir döneme girilmiştir.oluşan bu iklimde gelişen silah sanayii,antik yunan felsefesinin içinde tezahür eden"birey için devlet"- ki bizde de (bkz: insanı yaşat ki devlet yaşasın) benzer bir düsturdur-yaklaşımı demokrasi temelli yönetim krallık,lordluk,arşadükalık,derebeylik(bizdeki ağalık) rejimlerini sarsmıştır.finali de (bkz: fransız ihtilâli) ile yapılmıştır.
yine bu çağda oluşan bir rekabet ortamı ve düşünce iklimi ile çok sayıda buluş ile (bkz: aydınlanma çağı) zirve yapmış artık işler fikriyattan fiiliyata dönmüştür. (bkz: sanayi devrimi)dediğimiz bu aktif dönemde güçlenen devletler diğer devletlere üstünlük mücadelesine girmiş bir nevi (bkz: delikli demir çıkmış mertlik bozulmuştur). imparatorluklar parçalanmış hammadde ihtiyacı ile dünyada (bkz: kolonicilik) devamı olan (bkz: emperyalizm) doğmuştur.

osmanlı ve islam dünyası geriye bakmaktan,olayı kavrayamamış en son da (bkz: hasta adam) pozisyonunu almıştır.nu topraklar için çok büyük şans olan m.kemal'e de düşünce dünyasında sahip çıkamamış ve bugün bulunmakta olduğumuz (bkz: ikinci dünya ülkesi) (bkz: gelişmekte olan ülke) konumunu almışız.

korkum yakın bir gelecekte bize biçilen rolün (bkz: sevr)'de de olduğu gibi edilgen bir yapıya evrileceği.suriye,ırak,libya,afganistan,iran,mısır vb...son kale türkiye.

gelelim eğitime:

bir eğitimcinin türk eğitiminden beklentileri.....
''ilerleme'' ve ''gelişmişlik'' düzeyini sahip oldukları-ithal-nesnelerle ilişkilendiren,günlük kullandığı kelime sayısı ve dağarcığı sms ve tweet boyutlarında olan nesil....kayıp nesildir!!! tez elden ''sıfırlamalı'' bildiklerini unutturmalı,maddeye değil manaya,nicelik değil niteliğe,söze değil öze yönelik ''eğitim modeli geliştirilmelidir''
bunun içinde başlıca çerçeve;1-nitelik 2-uygulamalı bilgi 3-disiplin 4-kalıcılık 5-bilim ve üretime koşulsuz destek 6-üniversitelerin fikriyat ve katma değer gelişimi.7-topluma uygunluk 8-kitap ve öğrenme sevgisi

1-ders sayısı arttırılma saçmalığından vazgeçilmeli(ideali 5 saat artı 2 saat seçmeli uygulama,yabancı dil,spor,edebiyat vs)

2-teorik bilgileri öğrenciye oldukça az vermeli;bunun yanında görev ve sorumluluğu arttırarak ''balık tutma''hedefine baş koyulmalıdır.

3-öğrenci olmanın ''boş beleş olmadığı''ders geçme ve diploma almanın pahalı;almamanın ise çok daha pahalı olduğunu aşikar eden bir sisteme evrilmek gerektiği kavranılmalıdır.

4-öğretmenler ve tüm eğitim camiasının fikirlerine göre(uygulanabilirlik ve bilimsellik süzgecinden geçirdikten sonra)sistem yeniden ve artık yıllarca, ufak tefek değişiklikler dışında yama yapma gereği duyulmamayacak bir kalıcılığa ulaştırılmalıdır

5-taklitçilikden uzak,üretime değer veren,ortaya bir katma değer koyan herkesin önü açılmalı(örneğin bir köylü silah yapar seri üretime geçemez çünkü devlet sahip çıkmaz,yabancıya fikri satar biz de gider 5 katına alırız vb)

6-üniversiteleri nasıl gidildiğinden çok üniversitelerde neler tasarlanıyor,ne fikirler(biz de fikir değince siyasi kavramlar gelmesi de geri kalmışlığın göstergesi)üretiliyor dünya'da saygınlıkda neredeler(ilk 500e bile çoğu zaman giremiyoruz) ona bakmalıyız....-----üniversite sayısını arttırarak ''yüksek lise''tahsilinin yolunu açtık....nitelik yerlerde....-----

7-ezbercilikten olabildiğince kaçınılmalıdır;örneğin iyi bir hukukçu hukuk kurallarına en iyi ezberleğen değil topulumun değer yargıları ve kamu vicdanına göre hukuk çerçevesinde olay ve lgulara yaklaşabilendir(o yüzden gelişmiş bir çok ülkede kamu vicdanı sebebi ile juri veya gelenekler etrafında hukuk kuralları işler)...japonya'dan ''toplam kalite''yönetimini getirir dayarsan.....zırttt der sistem çünkü uzakdoğu ile hiçbir kültürel veya fiziksel anatomik benzerlik bulunmamaktadır...o halde kendi değer yargılarımıza göre ne çok sert ne de uygulanabilirliği olmayan''disiplin''leri örnek almalı fakat bir sentez oluşturabilmeiliyiz.

8-kesinlikle ve kesinlikle okuma alışkanlığı ve öğrenme sevgisini tüm topluma kazandırmalıyız,belki de en önemlisi bu dünya'da nüfusa oranla kitap okuma oranı inanılmaz düşük:((
allah'ın ilk emri oku:ikre bismi rabbike;yaratan allah'ın adıyla okudur....dinimizde ve toplumsal genlerimizde bilim ve öğrenme isteğine çok fazla sayıda gönderme ve tavsiye vardır.....dilerim türk toplumu olarak nasibimizi alırız.
osmanli.

askeri gucunu kullanip 624 yil kac millete hukum etmisler bir defa da somurup anadoluya zenginlik getirmemisler. ne bilime ne teknolojiye katkilari olmus. kendilerini islam cukuruna dusurmusler ve halk hep cahil tutulmus okuma yazma ogrenememis. suan da halen acisini cekiyoruz. tayyip gibi akbabalarin cikmasinin sebebi osmanlinin mirasidir.
güncel Önemli Başlıklar