bugün

türkiye cumhuriyetinin kurucusu atatürktür ama en refah en parlak dönemini erdoğan döneminde yaşamaktadır.

atatürkün partisi savaşı simgeler ok felan vardı, erdoğanda ampül var ışık aydınlık felan yani farka bak.

selametle.
Mum dibine ışık vermez yalnız.
çünkü bop eşbaşkanı olan ilk ve tek türk tayyip erdoğan'dır.
tecavüzler arttı, fuhuş arttı, uyuşturuculuk arttı; teröristler artık sınırda değil, turkiye'ye yayılmış durumda.

evet haklısın en parlak dönemi(!)
Katıldığım önerme.
Atatürk dönemindeki tablet sayısı ile bugünkü tablet sayısını mukayese edin aziz vatandaşlar.
Yine Atatürk dönemindeki otomobil sayısına bakın, bir de şu anki otomobil sayısına. Mercedes 300 bin tl, artık herkes binebiliyor.
Şüphesiz ki bu örneklerde akledenler için büyük ibretler vardır.
Parlaklığı insanı kör eden bir Bolluk dönemidir.
1 )Şehit haberleri o kadar bollaştı ki artık kanıksadık.
2) Terör başkentin en güvenli bölgelerini bile vurdu. Ankara'da 6 ayda üç bomba bolluğunu yaşadık.
3) kadına şidddet olayları akp döneminde kırk kat arttı. Kadın olarak dayak, tecavüz ve öldürülme bolluğuna kavuştuk.
4) 2002'de 1,5 tl civarı olan dolar şimdi 2,8'lerde. Dolar karşısında paramızın değerinin düşme bolluğunu da yaşıyoruz.
5) eskiden sokaklarda sadece türk vatandaşı vardı. Şimdi adım başı bir ortadoğulu mülteci. Suriyeli bolluğunu da erdoğan'a borçluyuz.
Bu gidişle bolluk daha da artacak. erdoğanın yarattığı ışığın parlaklığından herkes kör olacak.
evet haklıdır bu başlığı yaratan arkadaş;

örnek:

badem bıyıklı parlak erkeklerin,

yüzlerini nalburdan çıkmışcasına boyayıp çevresini albeni renkli türbanlarla çevreleyip ortalıkta tüm parlak vücut hatlarıyla dolaşan beyinlerinde hiçbir düşünceye ver vermeyerek parlak tutan kadınların,

elleri ceplerinde olması dolayısıyla sürekli hareket halindeki organlarını tutarak dolanan parlak fikirli ensar hocaların,
her söze bilip bilmeden anlamadan şakşaklayan muhtarların çoğalmaları

hep bu dönemin eseridir.

banka kasalarının parlak ayakkabı kutularında ve italya yollarında olmasından asla söz etmiyorum.
bütün bunlara susarak sadece seyreden parlak kalabalıklığa ise hiç sesim çıkmıyor.
En parlak dönemi AKP ye gelmiş ergen zirvasi olan tez.
Hee parlak, parlakta götümüz de yusyuvarlak gelen geçen rahat rahat sikti/sikiyor. Hangi parlaklıktan bahsediliyor meraktayım. Biri beni aydınlatsın.
Patlak olmasın o?

Başkentte Bu kadar bombanın patladığı bir dönem savaşta bile olmamıştır sanırım.
Kahkaha attıran iddiadır. Güldürür sadece.
ikinci dünya savaşı yıllarında ekmeğin karneyle verildiğini hatırlayan ve akpli olmadığını belirtenlerin onayladığı tespittir.
Bedrettin dalan'ın temizlediği haliç'ten de erdoyan'a pay çıkarmışlar.
Yıl 2016. kadıköy'de Kurbağlı derenin kokusundan pencere açılamıyor. Al sana gerçek bir erdoyan hizmeti.
evet büyük değişimler getirmistir akp fakat huzur adina birşey kalmamistir. kuru ekmek olsun huzurlu olsun.
belediyecilik ile ülke yönetmeyi aynı kefeye koyanların, yurt dışında yaşayıp kuzenlerinin elinde "ayfon" telefon olduğundan onlara hava atamadığı için ülkenin refah bir dönem yaşadığını zannedenlerin ıslak hayalidir.

kesin olan bir şey var ise ülkede çok fazla cahil insan var. hatta buradaki entrylerden birisinden çıkardığımız sonuca göre yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da cahil hemen hemen.. bir ülkenin refahı herkesin elinde "ayfon" olması ile değil vatandaşının yarınlara işsizlik tehlikesi var diye korku dolu gözler ile bakmaması ile olur. bir ülkede refahı çöpleri toplanıyor diye değil sokağa çıktığında can tehlikesi yaşamıyorsa vardır. bir ülkenin refahı yol yapılıyor diye değil iç-dış borçları olmadığı zaman vardır. ekonomi olarak iyi durumda olduğunu iddia edenler var ya hani pahalı telefon kullanıp arabası olanlar onlardan kaç tanesinin kredi kartı kafam kadar şişmemiş acaba bir yazsalar ya buraya. kaç tanesi kredi kullanmadan hayatını devam ettirebiliyor ? öyle g.tten sallama ile refah seviyesi yüksek olmuyor hepinizin çuval ile borcu var bankalara eşine dostuna. ekonominin şu anda iyi gözükmesinin nedeni devletin neredeyse tüm kurumlarını özelleştirmiş olması. o para bittiğinde ne olacağını hep beraber göreceğiz. ve emin ol bugün g.tten sallayan ak yalakalar o gün geldiğinde en çok isyan edenler olacak. o gün geldiğinde hiç kimse kusura bakmasın ama sadece ağzımız ile değil her yerimiz ile güleceğiz size çünkü hak ediyorsunuz bu muameleyi..

ülkede ülkenin sahibi olan vatandaş kadar suriyeli olmuş her gün yenileri geliyor hala daha huzurdan refahtan bahsediliyor. bu adamlar palazlanıp ellerine silah aldığı zaman göreceğim ben sizi "suriyeli kardeşleriniz"e bakış açınız ne olacak refah anlayışınız ne olacak..
Hergün çöp patlıyordu şimdi de taksim,Sultanahmet de gezen turist patlıyor.
He ya kan kırmızı parlaklik dönemidir, daha önünü göremeyen yazarin açtığı başlıktir.
Yol yaptı lan tabi parlak olucak. Şaka bir yana ama sol yönetim varken ülke boka sarmıştı. Toparladık sanırım hafiften.
Haklisiniz Türkiye hic bir zaman tecavüz çocuk istismarı fuhuş yolsuzluk hırsızlıkta bu kadar parlak olmamıştı. Ha birde yol yaptı doğru.
kesin yabancı bu yazar arkadaş.
malum yabancılara toprak peşkeşi çekmekte, ülkenin milli gelirleri olan telekom, şekerbank gibi önemli dinamikleri satmakta en parlak dönem doğru.
Beyin taşımayanlara "ekmeğin karne ile dağıldığı" dönemde batıda nasıl kriz çıktığını ve bu krizden bu gibi ideolojilerle hiç zarar almadan çıktığımızı biri hatırlatsın.
Yoksa o bayıldığını akepe ... .
Hatırlatacak size merak etmeyin.
Ekmeği karneyle alıyorlarmış ulan mal o dönem sosyal devlet anlayışı vardı yani devlet size bakmak zorunda bu yüzden ekmeği karneyle veriyor ancak seni aç bırakmıyor şimdi gebersen kim sana bir lokma ekmek verir?

Tabi anlamayana neyi anlatabilirim açıp biraz okumadan ekmek karnesini ağzına alma!
her gün en az 4 şehit verilen, üç ayda bir elini kolunu sallayarak şehir ortalarında bomba patlatılan, bütün ülkelerle arası kötü olan, ülkeyi krize ve savaşa sürükleyen bir ülke yöneticisinin dönemine, parlak değil de patlak dönemi dersek sürç-i lisan etmemiş oluruz.
böyle parlaklığın adı batsın diyerek hönkürülmesi gereken tespittir. tespitine sıçayım... iç ve dış politika iyi desek, kabile devletlerinden farkımız yok. ekvator'dan bile nota yedik. bir devlet ekvator'dan nasıl nota alır yahu? anlamak zor. sınır komşularımızın ile gerek ticari gerekse siyasi alışverişimiz neredeyse yok denilecek kadar az. bilakis savaş çıkaracak kadar kötüyüz bazıları ile. ekonomi dersen tamamen göz boyama üzerine kurulu. ağır sanayi yok varsa yoksa inşaat, montaj... sağlık, eğitim sosyal devlette olmayacak kadar eşitsiz ve paralı. şimdi siz buna parlak diyorsanız sizin gerçekten bir sorununuz var demektir.

arkadaşlar, hepiniz biliyorum ki siyasi anlamda söz sahibi olmak istiyorsunuz. ancak bunun yolu partizanlık yapmak değildir. emin olun bu ateş sizi de yakar bizi de. bu ülkenin daha çok betona ihtiyacı yok. daha çok yola, köprüye ne bileyim havalanına... bu ülkenin aydın, okumuş ilim irfan sahibi beyinlere ihtiyacı var. kula kulluk eden kişilere değil. yapmayın. yeri geldiğinde eleştirmesini bilin.
mecburen parladık kardeş.

2009 da 1 dolar 1.45 liraydı; şimdi 3 tl. 7 yılda %100 fakirleştim en çaprazından. evet, kirli sakallı hocamlar gibi dolar cukkalayamadım, borcum vardı kardeş.

kişi başına düşen milli gelir artmış. öyle bir düştü ki, sarsıldık kardeş. sen 100 000 kişilik şürekanı ihaleyle, satışla, önden planlı poslar cihazlar vb ile görünür gelirlerini 1000'e katlarsan, onu da cümle cemaate bölersen artar tabii kardeş..

yol yapmış. gene günde en az 3 saatim gidiyor kardeş? yanımdan on tane 18 yaşında oğlan altlarında mersedes cılkları ile geçiyor; ay sonuna bir hafta var eksi 2000 liradayım kardeş..

hadi beni geç, ahmağım, beceremedim...devletin kar eden işletmeleri, tüm sahilleri, sit alanları satılıyor, iğdiş ediliyor; çantalarla ankaraya giden paralarla imar planları değişiyor; madenleri ülke dışına çıkarılıyor, trilyon dolarlar kaçıyor; sana komik rakamlar veriyorlar, o pkklara çalıklara neler akıyor biliyor musun kardeş?

bak her yerde rezidans reklamları çıkıyor, neden? ak burjuvanın da alımı tükeniyor, arap alacağını aldı; ülkede neyin kime satıldığı belirsiz, istenen yerde bomba patlatılabiliyor, para yok, huzur da yok; sen hiç esenyurt devlet hastanesine gittin mi kardeş?

tecavüz, istismar, terör, aleni hırsızlık..bahsetmiyorum bile. yanlış dış politika, totaliter başkanlık saplantısı, rusya uçak düşürme hatası, Pakistan dışında destekleyen ülke kalmaması..

elinde tüm ülkenin kaynakları, karşında muhalefet yok, orduyu çökertmişsin, rejimi nominalde tamamen değiştirmişsin, hukuk yok, karşına çıkan ya hapse ya sürgüne ya da el öptürene kadar baskı..

işte tüm bunlarla ayakta kalmaya çalışırken, ruhumuz iğfal edildi; mecbur parladık..belki müşteri gelir ha?

en iyi ihtimalle cahildir bunu öne süren...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir..

(#Tevfik Fikret) kaleme aldığı "Han-ı Yağma" dönemin padişahına daha sonra da gelen,
hükümet'e veryansın olarak yazılmış şiirdir.

Size söyleyeceğim şudur. Eğer hırsızlık vicdana ters gelmiyorsa bunu yapan yada yaptıran
Sağcısı da solcusu da bizden değildir.

Cem Karaca'nın seslendirdiği bir şiirdir.

(#Tevfik Fikret) Ne sağcı ne solcu idi. Vicdanı hür kimseye yalaklanmadı.
değildir. türkiye´nin en borca batıığı dönem erdoğan dönemidir. 129 milyardan 420 milyar dolara acayip bi uçurumu bu ne idüğü belirsiz adamlar yapmışlardır.

lan olm tarihinde ilk defa olmak üzere turizm bitti lan,neresi parlak? götüsü mü?

anlaşma yapmayı bilmediği için geçişi fahiş fiyat olan köprü yapan iktidar mı başarılı?...

sen git yerine yat allasen...
güncel Önemli Başlıklar