bugün

tezgahtar yalanları konusunda uzmanlaşmış, mağazaya gelen müşteriyi rahat bırakmadan başında dikilen ve genelde burnu havada olan tiplerdir.
kolundan tutup içeri sokmaya calısan tezgahtar modeli, tam türkiye'ye has bir profildir. Üstelik ''almasanda bak abi'' diye ısrar ederler. dünyanın malzemesini cıkarıp cıkarıp gösterirler. almayıncada bozulurlar. *
luks olmayan ortalama bir dukkana girdiginizde daha samimi karsilanirsiniz hatta sizde triplere girmez denediginiz kiyafeti katlamasina filan kibarca yardimci olabilirsiniz gel gelelimki buyuk ve kazikci mekanlarda tezgahtar gidip onun agzina sicasiniz ister havali ve kibirli gorunmuyorsaniz o sizi bakislariyla yer bitirir ya da gelip ilgilenme zahmetinde bulunmaz sanki babasinin dukkanidir bir afra bir tafra (bkz: gotu kalkik tazhagtar) (bkz: zorla agzina mi sicalim)
işinin ehli olan modeli olduğu gibi, bir boktan anlamayan modeli de mevcuttur. maviye girilir;

-pardon bakar mısınız?
+buyrun?
-bu modelin 34 bedeni var mı? 32'si kalçadan dar geldi de.
+şey yani 24 diyecektiniz herhalde.
-yoo 34, doğru söyledim.
+hani kotlarda yirmili oluyor ya bedenler, 34 bedenseniz biz size kot oluğu için 24 beden veriyoruz.(bak bir de açıklama yapıyor aklınca.)
-hmm peki o zaman, sizce ben 34 beden miyim?
+şey ben bir arkadaşa sorayım, var mıymış.
"alacaksan al, almayacaksan siktir git" modelidir.
müşteri velinimettir modeli:

bu tezgahtarlar, tükkan sahipleri vs.. tükkana kim adım atarsa atsın hiçbir şey almasa dahi güler yüzünü eksik etmeyen, saygıda kusur etmeyen insanlardır. el üstünde tutulması gereken, işini severek yapan kanaatkar tiplerdir hasılı.

yalaka tezgahtar modeli:

bunlar bırakın dükkanı, gerçek hayatta da bildiğin yalaka tiplerdir. ayrıca oportunist insanlardır. siyasi görüşlerinden tutun, desteklediği takıma kadar hepsi fasafisodur bu tiplerin. bi elbise denersiniz. gayet bok gibi durmuştur üzerinizde. ama 'harika durdu. sanki sizin için üretilmiş. meh meh meh.' diyip ürünü size kakalamaya çalışırlar. elbiseyi almadığınızda da gayet saygısızca davranışlarda bulunur. ağzının ortasına çakılası tiplerdir.

gölge gibi peşinizde dolanan tezgahtar modeli:

ya ben mağazada da çalıştım. biliyorum bu durumu. hani kızıyoruz ya 'ulan sanki bi şeyler aşırıcaz niye götümden ayrılmıyor bu ya..' diye. işte o tezgahtara da sabahın köründe denir ki, 'müşterilerin peşinde dolaşıcaksın. bi meramları olduğunda görüş mesafelerinde olucaksın.' e tabi çaylak ve bazı kendini kaybetmiş tezgahtarlar da görüş mesafesini kıç kadar dükkanda ayarlayamaz ve resmen götünüze yapışık dolaşırlar ardınızda. ben bunu yapmadım diye işten atıldım lan! sen düşün artık. gerçi artık görmüyorum böyle bi uygulama. her neyse. insan olmaya çalışıyorlar sanırım. bir de dükkana girmeden hani bi 'hoşgeldinizzzzzzz!' çılgınlığı var ya.. insanı altına sıçırtan. bu da mağaza müdürlerince satış elemanlarına verilen direktifler arasında. inanın, özürlü gibi davranmak onların da hoşuna gitmiyor. sırf mecburiyetten ve çaylaklıktan.

hiiç iplemeyen tezgahtar modeli :

+merhaba
-..(boş boş surata bakmalar vs)
+ şu ürünün s bedeni var mı?
-bilmiyoruaam hanfendi..
+e şey depoda da mı yok?
-hanfendiieea ürünlerimiz askıdakilerden ibareaat.
+neyse kolay gelsin..
-...(mal mal surata bakmalar.)
asagilik, iki yuzlu, onunde kem kum kekeleyip arkandan soven cinsten, 'mevlüt' bilmez serbet icirmez cinsten, hicbir zaman yasayamayacagi hayatin ozentisi-umsunugu, arabanin arkasindan havlayan kopek, cinselligi doyurulmamıs, bazen kendinide mal gibi pazarlayan, kendi anasina babasina bile dusman, yedigi kaba sıcan, kısaca tam da hakettigi hayati yasayan kapital kopekleridirler.
semih şentürk'tür.