bugün

garip ama gerçektir...kent soylu kaymak tabakanın sol partilere oy vermesinden anlaşılmaktadır...ayrıca

(bkz: lions kulübü nün nazım hikmet i anması)ndan da anlaşılmaktadır...
bütün sağcıların dinci sanılması nedeniyledir. bu nedenle türkiye'de burjuvazi ben solcuyum der. laik olmayı solcu olmak zanneder.
avrupa birliği süreci ile birlikte iyice azmanlaşan "liberal demokrasi" kavramının solculuk sanılmasıdır. bunu diyenlere söylenecek 1 cümle vardır: sen hiç solcu görmemişsin. (hakkaten de görmemiştir.)
tartışmaya son derece açık bir önermedir. öncelikle "solcu"dan neyin kastedildiğinin bir güzel tanımlanması icap eder. kent soylu kaymak tabakanın kim olduğu ve hangi sol partilere oy verdiği de ayrıca merak konusudur. misal, rahmi koç, güler sabancı bu tanıma girer mi? girerse bu kişiler sol partilere oy verir mi? gibi sorular kafayı kurcalamaktadır.
(bkz: sol parti)
(bkz: burjuvazi)
(bkz: küçük burjuva)
(bkz: chp yi liberal demokrat sanmak)

(bkz: sosyalist oylarında çoğunlukla chp ye yönelmesi) bunun için ayrıca (bkz: pragmatik davranmak)

(bkz: lions un nazım anmasını açıklayamamak)
kent soylu orta sınıfın gayet koruyucu bir anlayışla chpye oy vermesi kastediliyorsa doğru olabilecek önerme. ee tabi burda sabah sabah bahsetmek istemediğim bir chp ve sol analizi yapmak gerekiyor. bu konu işin chp ne kadar sol bir parti kısmına da gelir ki uzar gider!
(bkz: #6658913)

aslında sosyolojik mana da toplumsal dönüşümleri köyden kente göçü toplumsal dinamiklerin değişmesini dikkate almak lazım. küreselleşmeyle kolkola ilerleyen kapital yeni dünya düzenine de bakmak gerek. burjuvalaşmaya dönüşümle rahat yaşama isteğinin örtüşmesinin chp eksenine cumhuriyeti koruyucu bir anlayışla laiklik temalı bir muhafazakarlığın türkiye'ye yerleştiğini görebilmek mühim!
(bkz: orta sınıf)
(bkz: chp)
(bkz: tutunacak dal olmayınca tutunup durmak)
edit: tabi işin en dikkate değer kısmı bu toplumsal dönüşümün türkiye'deki hızlı yaşanışına ayak uyduramamak. solun dünyadaki tıkanışının türkiye'de büyük ölçekli laiklik temalı bir muhafakarlık yaşadığı. solun işçiden emekçiden özgürlüklerden dem vurması gerekirken solu muhafazakarlık ve içe dönük bir yapıya çekivermek. sorun bu! ilerleme ve gelişim farklı terane olanı koruma güdüsü farklı terane.
türkiye'deki solun önünde chp köstek görevi görüyor! türkiye'de sol chp'den ne kadar bağımsız olabilir? yeni bir oluşum chpden nemalanıp duracaksa ne ölçüde buna gerek var? konu chpyse sorun bitmez. türkiye'deki solu da bu sorulara cevap bulmaya çalışarak açımlamak gerek!
son zamanlarda değisen ön yargıdır muhafazakar burjuvazi de var dır efem hissetirmeye basladı kendini..

(bkz: ülker)

(bkz: istikbal)
Chp'nin oy aldığı çevrelerin burjuvazi olduğunu sayarsak doğru bir önerme. Alt sınıflar da mevcut tabi. Ama chpyi de solcu saymamızı gerektirecek bir önerme.
Ayrıca burjuvazi sınıf iktidar partisi ile birlikte sürekli şekil değiştirmekte. Şuan muhafazakar kesimin burjuvazi olmadığını söyleyebilir miyiz? Hayır.
Ve ayrıca solcu burjuva olmaz, burjuva ise sol değildir. Tanım kargaşası vardır ortada.
(bkz: sistemin bütün değerlere saldırması)
doğru bir tesbit. türkiyede ordu mensupları ve aileleride genellikle türk solcusudur. garip ama gerçek. (bkz: türk solu)
türkiye de siyasi tercihler dine karşı yaklaşıma göre şekillenmektedir...bu sebeple zengin zümrelerde yoksul alevilerde çoğunlukla solcudur...bir kişinin solcu olmasının sebebi memleketimizde ideolojik değerlere bağlı değildir...bu sebeple solculuk ülkemizde dindar dedikodularının yapıldığı,muhafazakarların yiyici,milliyetçilerin serseri,sosyal demokratların ise aydınlık kaynağı olduğunun söylendiği geyik ortamlarında kadeh tokuşturmaktan ibarettir...sosyal sınıfının ne olduğunun bir önemi yoktur...şerif mardin in türkiye de sağ,sol...sol,sağdır demesi tam olarak değil ama büyük ölçüde doğrudur....şu an türkiyede havanın puslu olmasının sebebi ise türkiyede yeni yeni filizlenen ve anadoludan doğan muhafazakar burjuvazinin ve bürokrasinin geleneksel burjuvazi ve bürokrasi aleyhine büyümesidir...geri kalan herkes figurandır...izmirdeki berkede,konyadaki ahmette,tuncelideki berfinde,yozgattaki yavuzda...
(bkz: nurcuvazi)
kapitalizme karşıdırlar ama tüm nimetlerinden ziyadesiyle yararlanırlar.özel üniversitelerde okurlar,hayatları markadır,yemesini içmesini iyi bilirler.sağcı kesım en azından ınkar etmeden yasıyor.
(bkz: burjuvazinin kapitalizme karşı olması)
(bkz: tenakuz)
(bkz: fakir ama gururlu genç edebiyatı)

ayrıca entryler bağlamında hakkının verilip incelenmesi gerekli konu olarak

(bkz: bazı solcuların dine karşı düşmanca yaklaşımları)
bu önermeye uyan güçleri paradan gelen insanlar olduğu gibi
önermeye aykırı olarak paraya tapan ama bügün solcu, yarın sağcı ve tipik ortayolcu insanların varlığı azımsanamaz..
çünkü genellikle zengin bebelerin rahatın kıçlarına batması sonucu oluşan asi gençlik triplerinin uzantısı olmuş halbuki ebeveynleri vasıtası ile işçi köylü proleteryayı sömürerek yaşamış kişiliklerdir.
ellerine çapa alıp tarla çapalamış olan pamuk toplarken bir sürü dikenin kıçına batması hadisesini yaşamış olanı yoktur.
(bkz: marlboro içmeden yapamayan devrimci gençlik)
parayı bulunca allahını kitabını unutmaktan gelen bir durumdur...
Kısmen doğru bir yaklaşım. fakat burjuva insanı , paradan çok aklı olduğunu kabul edersek doğru. Para'ya göre burjuva dersek, Güneydoğu'nun zengin aşiretleri tümden burjuva oluyor.
okuma-yazma oranı arttıkça sol oylarının artmasıyla aynı sebebtendir.
sağcıların "bu rejim gavur rejimi, okuyacaksın da ne olacak, kadın kısmı okumaz, şeytan düzeni" diyerek rejime sırtını çevirmesinden, küstüm oynamıyorum pozlarına girmesinden kaynaklanan olgu. solcuların büyük bir kısmı da okuyarak, sermaye ile uğraşarak köşe başlarını tuttu. şimdi bir dönüşüm yaşanıyor. sağcılar düzene entegre olarak alttan geliyor. 2000 yılından sonra bu değişim ve dönüşüm bariz bir şekilde görülmeye başlandı, sağcılık solculuk gibi kavramlar da artık aşınıp tarihe gönderildi, sadece sembolik olarak kaldı. bu manzaranın eski solculara rahatsızlık verdiği de unutulmamalı.
öyledir malesef ama bu durum insanın aklına yaman çelişkiler getirir . adam tarla nedir köylü nasıl çalışır bilip bilmeden çığırtkanlık yapar; köylü eziliyor, işci sınıfı ayaklarda, asıl emekcinin hakkı yeniyor . aga sen o fil dişi kulenden inip hiç halkın arasına katıldn mı ki ötüp duruyorsun , hiç hakkın yendi mi? hiç yiyecek ekmek bulamadığın oldu mu ki ahkam kesiyorsun . böyle işte durumlar. solculuk , sosyalistlik daha marjinal geliyor tabi bunlara , destansı epik hikaye geliyor agalarıma marks'ın fikirleri , che'nin kahramanlık hikayeleri hey yavrum hey geç bunları.
ESKi SOLCULARIN YENi REKLAMCI OLMASI iLE ALAKALIDIR.
halamın bıyıklarının çıkarak amcamlaşması kadar saçma bakış açısı. Burjuvazi fransız devriminden bu yana toplumun en gerici unsurudur. Cumhuriyet de ilericilik de işçi sınıfının fikriyatıdır. Bujuvazi monarşiyi getirmek için elinden geleni yapmış ama .ötü kurtaramamış cumhuriyete mahkum olmuştur. Demokrasi söylemi ile de cumhuriyeti gericileştirmiştir.

Türkiye içinde hatırlanırsa burjuvazi padişahın yanındadır. (istisnalarla uğraşmadan). Emekçiler, köylüler ve münevverler, aydınlar başlattı kurtuluş savaşını.
(bkz: kadıköy ün solcu olup fatih in sağcı olması)

(bkz: kıyı izmir in solcu olup yozgat ın sağcı olması)

(bkz: varoşların sağcı elit mahallelerin solcu olması)

(bkz: istisnaların kaideyi bozmaması)
ayrıca (bkz: kurtuluş savaşını yapan halkı sosyalist sanmak)