bugün

bisikleti kullanacak yer olmadığından ötürüdür.

bisiklet kullanan insanın can güvenliği türkiye trafiğinde yoktur.
bisiklet yolu olmamasından ötürüdür. hayır trafikte ölelim mi.
Az gibi gözüksede sevdalısı çoktur. Tabi ülkede işlevsellikten ziyade statüye bakıldığı sürece bir almanya kadar olamayacaktır.
konya için geçersiz önerme.

belediye bisiklet yolu ağı ile ördü dört bir tarafı. herkesin 2'şer tane bisikleti var neredeyse amk.
Coğrafya ilede alakalıdır. Mesela türkiyede en fazla bisiklet kullanan şehir konyadır. ve konya aynı zamanda türkiyenin en düz şehirlerindendir.
Bu ülkede bisiklet çocuk oyuncağıdır. Biraz büyüyünce o bisiklet arkadan gelen kardeşe, komşu çocuğuna verilir. O yüzden izlenmez marka olma yolunda ilerleyen 'tur'.
bal gibi vardır. bugün kontra nedir desen birçek çocuk bilir. ha yol yoktur götüne tamponu yersin ayrı.
http://m.youtube.com/watc...uid=&client=mv-google
geri kalmıslık belirtisi değildir. sanki herkesin bisiklete bindiği doksanlarda ülke çok mu gelismisti?
Evet yoktur ancak gittikçe artan bilinçli bisiklet kullanıcısı vardır. Bilinçli bisiklet kullanıcısı kimdir derseniz, bisiklete birkaç bin lira ödeyen, onu hayatında önemli bir yere koyan, belki taşıt belki spor amaçlı kullanan insandır. Bu kişiler kasklarını takar, bisiklet kıyafetlerini giyer ve bisiklet kullanırlar. Bisiklet dükkanlarındaki kaliteli bisiklet satışındaki artışa ve ithal edilen bisiklet marka sayısındaki artışa bakarsanız durum daha da netlik kazanacaktır. Yani artık bisikletin ne olduğunu bilen bir kitle yaygınlaşıyor. Şu an biraz elit veya marjinal durumdalar ancak zamanla herkes tarafından kabul görecekler ve normal bireyler olarak kabul edilecekler. Bu ne demek derseniz; yani bisiklet kıyafeti, kask ve yol bisikletiyle seyahat eden bir kişiye kimse uzaylı görmüş gibi bakmayacak. O kişinin de şehrin bir parçası olduğu düşünülecek.

Türkiye'deki bu kültürsüzlüğün ardından gelen kültür edinme sürecinde de sıkıntılar yaşıyoruz. Hani dedim ya bisikletçiler şu anda biraz elit veya marjinal kişiler olarak görülüyor. Bu kişiler kendi aralarında bile sıkıntılar yaşıyor efendim. Yol bisikleti kullanıcısı dağ bisikleti kullanıcısından, dağ bisikletlisi yol bisikletçisinden, şehir bisikletçisi bmxçiden nefret eder halde. Bu liste uzar gider. Hatta küçük bisiklet grupları arasında dahi anlaşmazsızlıklar, çekemezlikler, beraber hareket etmeye yanaşmama gibi durumlar söz konusu. bunlar bu iki tekerlekli zararsız alete ve kullanıcılarına yakışmayan şeyler.

bu iki tekerli aleti dünya çok sevdi ve biz de seveceğiz ancak diğer çoğu şey de olduğu gibi biraz geriden.
Nedenlerinden biri de bisiklet, yıllarca çocuklar için bir ödül olarak kullanılmasından dolayı çocuklara ait bir oyuncak olduğu algısı mevcut. yetişkinlerin bir kısmı da bu sebeple bisikletten uzak kalıyor.

Toplumsal tabular ve önyargılardan dolayı bu kadar güzel bir zevkten birçok insanın mahrum kalması acı bir şey.
Kapitalist sistemin işine gelen durum. Çünkü bisiklet kullanan insan;

araba almak için ÖTV, aldıktan sonra MTV, sigorta, muayene parası vermez; tamirciye avuç dolusu para vermez. kasko yaptırmaz, lastik parası vermez, egzoz muayenesi yaptırmaz. Daha kötüsü sağlıklı olur, doktora gitmez, ilaç almaz. Bu sebeple bir statü göstergesi olarak sürekli araba pompalanır.
Kapitalizm ile ilgilisi zerre olamayan durumdur gerçek sebepleri;

1.türkiye de ki yanlış şehir planlaması.
2.yollar var olsa bile yolların bisikletler için uygun olmaması.
3.gösteriş kültürü mesela Avrupa da bir bakanın iş yerine bisiklet ile gittiğini görebilirsiniz ama Türkiye de kokocular bile 0 otomobillere binmek ister.
4.ve tabi ki ekonomik sebeplerden...Türkiye de insanlar açlıktan işsizlikten intihara ediyor bilmem farkında mısınız?