türk televizyonculuğu

uzak durulması gereken meslektir. neden mi?
mehmet ali arbil gibilerine yılda 4 milyon tl ödenirken günde 18-20 saat çalışmanıza rağmen size maaaş ödemesi yapılmayabilir.

türk televizyonculuğu sigraya sansür koyup alkolü su gibi içmeyi göstermektir.

izleyici beğenisini göz ardı eden, izleyiciyi aptal yerine koyan, son derece kaypak ve iğrenç bir yapıdır.

zırt pırt reklam girer, abuk sabuk sansürler konur, küfür olmayan argo kelimeler biplenir vs. vs. .

daha iğrenç olan nokta ise yeni yayın dönemindeki yeni dizilerde yaşanmakta. yahu arkadaş nasıl bir kafadır bu? yeni dizinin ilk bölümü 3 defa üst üste yayınlanır mı? bu nasıl bir yavşaklıktır. insanlar normal saatini bekleyip izliyorlar, yine aynısını yayınlamak da neyin nesidir öyle? kaçıran için zaten hafta sonu gündüz kuşağına koyacaksınız onu neden böyle bir yola başvuruyorsunuz? koyun bir film millet otursun devam etsin kanalını izlemeye. bugün 2 ulusal kanal sırf bu yüzden iptal. sanarsın çektiğin s.kimsonik diziler emmy ödülü almaya aday senaryolar içeriyor. sadece bugün 3 defa üst üste yayınlanan ilk bölümler gelecek haftaya kadar en az bi 3 kere daha yayınlanacaktır kimsenin şüphesi olmasın bu konuda.

ayrıca bir de o 1 saate yakın önceki bölüm özetleri mevzusuna hiç girmiyorum bile.

tamamen reyting amaçlı toplumu kanalize etme işidir. toplum değerleri ve halk umurlarında bile değildir. günde 6 saat televizyon izleme potansiyeli olan işsiz tayfa ve ev hanımları sayesinde saniyede reklamlarda 1500 ytl kazanmaktadırlar.

ülkenin eğitim seviyesini gözler önüne sermektedir. acun ılıcalı'nın getirdiği programlar başta olmak üzere, evlenme programlarındaki edepsizlik, bilgi gerektirmeyen bilgi yarışmaları, siyaset programlarındaki seviyesizlik, spor programlarındaki saçma sapanlık, dizilerdeki herkesin herkese kayması yahut saçma sapan senaryolar, komiklikle uzaktan yakından alakası olmayan dizilerin bir numara olması, sabah kuşağı programları, dedikodu programları ve daha sayılamayacak kadar çok örnek.

bunların çoğu iğrenç, gerçekten insanlarımızı salaklaştırmaktan başka hiç bir boka faydası olmayan boktan programlardır. ülke menfaati düşünüldüğünde sınırdaki savaştan bile daha tehlikeli olduğunu düşünüyorum. yeter artık midemiz bulandı.

fazla kurcalamaya gerek yok. flash tv'den anlaşıldığı üzere rezil durumdaki sektördür.

reyting üzerine kuruludur. Ne kadar kaliteli program yapsanız da izlenmedikten sonra çöpe gider.

kadınlar üzerine kurulduğu söylenir. güya kadınlara göre dizi yapıyorlar, izlenme oranlarını kadınlar belirliyor. ben ortalama bir türk kadınıyım ve güya bunlar bana yapılan diziler, bu dizilere 10 dakika bile tahammül edemiyorum. yok güneşin kızlarıymış, yok kiralık aşkmış, yok paramparçaymış ne kadar mesnetsiz, mantıksız şeyler. bu diziler kadın dizileri falan değil, kadınları bayalaştırma dizileri. zeka'dan uzak, akıcılıktan uzak, yenilikten uzak.

tv'de bu diziler var kadınlar da oturup bunları izliyor. dizi yapamıyoruz demiyorlar da 'kadınlar bunları izliyor' diyorlar.

Şehitlerin bir dakika bile haberinin yapılmadığı yalakalığın hat safhada olduğu televizyonculuk anlayışıdır.

sadece okuma yazma bilen, ezberle diploma almış vizyonsuz kişilerce yönetilir.