türk sinemasının en önemli sorunu

senaryo olduğunu söylemeliyim. Sorunun kökenlerine inildiğinde pek çok sebep bulunabilir. Geriye dönüp baktığımızda, hiçbir kuşağın diğer kuşağa bu konuda zengin bir miras devretmediğini görürüz. Gelenekten beslenmeyen senaryo yazımının, çağın gerektirdiği standartları yakalayabilmesi için bu konuda çağdaş eğitim veren kurumlara ihtiyaç vardır. Sinema sektöründe son yıllara kadar, senaryo için bütçeden çok az para ayrılıyordu. Ancak son yıllarda senaryo yazdırmak için on binlerce dolar ödeniyor. Bildiğim şu ki, eğer mükemmel senaryo yazan birileri çıkarsa yapımcılar çok ciddi paralar ödemeye çoktan hazırlar.

Hayal dünyası zayıf insanatın senarist olmasından kaynaklanan sorundur.

izleyici kalitesi. recep ivedik yerine zeki demirkubuz, derviş zaim, reha erdem gibi adamların filmine gitseniz sorun kalmaz. adamlar para kazanır daha iyi işler çeker.

Siktiri boktan aşk filmleri.

Türk yapımı olması.
Türklere laf atmıyorum ama Türkler hakikaten yapamıyor bu işi be knk. istisnalar hariç.

Sürekli aşk filmi ve düşük bütçe

Ulan elin Endonezyalısı baskın diye film çekti adını duyurdu.

Tayland ong bak gibi filmlerle

Çin zaten donnie yen,jackie chan derken uçuyor

Amerika zaten film konusunda master

Biz hala yarrak kürek aşk filmleri.

Filmden daha çok reklama bütçe ayrılması.

biz milletçe abartıyı severiz. düğünlerimizin güzelliği kırk gün kırk geceyle ölçülür, eve gelen misafiri adeta son toprakların son kralı gelmişçesine ağırlarız. biz severiz abartıyı, bunu sinemaya da yansıtmışız haliyle.

korku filmlerinde her an korkutmak için neredeyse koltukların arkasına saklanacak oyuncular, komedi filmlerinde her saniye güldürmek için abartı mimiklerle zorlama espri bombardımanına tutarlar izleyiciyi. hele ki dram filmleri, öyle yüreğimize dokunurlar ki içimiz çıkar üzüntüden; sanırsınız çoluğun çocuğun rızkını kumarda kaybetmişiz, eve haciz gelmiş öyle bir ağırlık çöker üstümüze.

sonuç olarak filmin türü neyse o konuda abartıya kaçılmasıdır. elbette ki bu bir genellemedir ve bütün genellemeler yanlıştır der sizi bu güzel paradoksla uğurlarım.

senaryodur o. daha doğrusu halkın estetik zevki, çünkü isteğe göre yönlendirilen bi sektörden bahsetmiyor muyuz? sen gitmiyorsun, ben gitmiyorum biz gitmiyoruz da kim gidiyor bu recep ivedik e, bu kadar sikko filme amk amk?
ortalama türk komedi filminin bütçesinin çok altında olduğunu tahmin ettiğim, ama konu, işleyiş, çekim bakımından mükemmel Avrupa hatta iran filmi izlediğimi biliyorum. sanat parayı aşan bi şey olmalı kesinlikle. ne demiş ara güler üstad;
"en iyi fotoğraf makinesi en iyi fotoğrafı çekseydi, en iyi daktilo da en iyi romanı yazardı. "
en iyi kamera da en güzel filmi çekemiyor ennihayetinde.

polisin hep en son gelmesi ve geldiği gibi nedense tüm olaya vakıf olması.

artık sorun mu dersin , klişe mi bilemem bu duruma

Ben yapımcı olsam recep ivedik çekerek milyoner oluyorsam neden baska bir film yapmaya ugrasayim.

Fetih 1453 u de recep ivedik mantığı ile çekti aynı yapımcı. Yani esas problem para kazanmak olduğunda kalite beklemek bir yere kadar.

Bizim oyuncularımız profesyonel değil. Kıvanç tatlitug kuzey güney dizisinde boks sahneleri çekti kendi içinde başarılı olsa da bunu genele yaymak zor.

Adamlar ateşli silah eğitimi alıyor profesyonel egitmenlerden. Kilo alıyor kilo veriyor vücut geliştiriyor vs vs.

Milyon dolar alıyor ama kendini aşıyor. Bizim oyuncularımız profesyonel değil. Sinemada insanlar eğlenmeye geliyor diye aptal muamelesi görüyor.

Yerli filmde zeka ürünü bir sey bulmak zor.

yapım aşaması için kalifiye eleman eksikliği.
eğitim eksikliği.
sektöre yeni giren gençlerin kafasında ki rol model eksikliğinin özentilikten öteye geçememesi.
ve ticari kaygı güdülmesidir, şimdilik.

paraya kıyamamak.
arkadaş başarılı olmak istiyorsan bazı şeylerden taviz vermen gerekir bu her meslek için geçerli. sen elini cebine sokma 5-10 küfürlü kelimeden oluşan komedi filmi çek sonra ilgi bekle gişe rekorları kırsın, oldu başka bir emriniz var mı hangi köşeye domalalım.

Senaryoları görememektir. Adam mükemmel senaryo yazar kimse takmaz ama parası olan senaryo yazar adamını bulur filmi çekerler. Yemin ederim gittiğim son iki filme verdiğim paraya acıdım, senaryoları resmen rezalet ve sıradan.

Tarkan filmindeki ahtapotun ölmesi.

cinlerdir, bütün korku filmlerinde yer alırlar.