bugün

kitap. bizim topraklarımızda biz kitapları sevmeyiz.
okumasa bile asla laf attırmaz büyük çoğunluğu. tamam değerlere bağlılık gayet güzeldir fakat "okumasa bile" kısmı bozuyor işte herşeyi. okumadan, neye inandığını bilmeden bir gelenek gibi anne babasından aldığı dini inançları sürdüren birçok insan gibi yani. (bkz: ilk emir) (bkz: okumak)
35 derece genelde. diz üstünde tutarsa o da.
rahlede olursa, 40 42 oluyor.
180 derecelik açıdır. zira o kuran asla başucunda olmaz. kutsal diye tepelere konulur. ölene kadar da oradan alınıp okunmaz.
feto tarafından beleş kur-an dağıtılmakta fakat bu kesinlikle mealli değildir meallisine mecbur para verceksiniz adamlar ülkeyi araplaştırmaya çalışıyolar mealli kur-an dağıtırmı.
ön yargıları ve korkularından arınıp; türkçe mealini periyodik aralıkla normal bir kitap okurmuş gibi baş ucuna koyup, anlayarak ve birazda düşünerek okumadığı sürece, her daim arasında mesafe ve uzaklık olacak açıdır.
duvarda asılı dursun, aman belden aşağıda bir yerde durmasın saygısızlıktır bakış açısıdır...
yani takriben 25 derecelik bir açıdır kendileri...
üniversitedeki hocam demişti zamanında;

bizim milletimiz o kadar garip ki saygı göstereyim derken aslında iyice bağnazlaşıyor.
o dolabın üstünde neden duracak, al oku sağını solunu çiz yerde parala gerekirse ama oku onu, anlamını öğrenmeye çalış, bir yerlerde dursun diye gelmedi o sana!

ama işte açı önemli! 25! ne daha fazla ne eksik...
Her Arapça kelimenin bir duadan ya da sureden bir parça olduğunu düşündürtmeye kadar götüren bakış açıdır.
ilim kokusu almaktır , allah kelamı olarak peygamber müjdesi olarak bakmaktır.
geneli tarafından papağan gibi arapçası tekrarlanıp durularak sevap kazanılacağına inanılır. laf anlatmaya kalkarsanız yorulursunuz. yine de anlatırsınız.
mealini okumayan ama arapçasını saatlerce okuyup sonra kapatan bir neslin evlatları olmak bizi üzüyor olabilir ama bir o kadar sorumluluk ta yüklüyor. dine inanmayabiliriz. ben inanırım sen inanmazsın. ama bu kadar olmamalı inanmasa dahi, kuranın anlaşılması ve okunması için gerekli çabayı göstermelidir bu nesil. çünkü biz dinin çarpıtılmış yozlaşmış kabuklarını atmak için tanrı tarafından dünyaya gönderildik. öyle olmasa dahi buna inanmalıyız.
okuyanı çok bir sikim anlamış gibi okumayanı hor görülür memleketimizde. ha okuyan da artistlik yapmaktan geri durmaz asla.

sanki cin ali, okuyan zırt diye anlıyor hemen. her bir cümlesinin altında bir sürü anlam var onun. gizli anlamları kast etmiyorum, neden hangi koşullarda neye yönelik söylendiğiyle ilgili söylüyorum. okumayan zaten okumamış, okuyan arapçasını okumuş, az kasan türkçesini de okumuş anlamamış, okudun okumadın yarış yapılıyor.

kuranı sadece teorisyenler okuyacak diye bir şey yok tamam ama benim rastladığım az akıl fikir yürüterek okuyan herkes ateist. ne şimdi bu?
sadece ramazan ayında okunur o da sadece okunur. hocalar dışında alıp da tefsirini okuyana henüz rastlayamadım...