bugün

hemen hemen her yerde karşımıza çıkabilmesi muhtemel olan hadisedir. aslında bir alışkanlıktır. yaşlısı genci herkes yapar bu işi. işin uzmanına danıştığımda, neden böyle bir durum var türk halkında dediğimde aldığım cevap şuydu: herkes anlıyor bu işten. ben olsam şöyle yapardım, ben olsam şunu şuraya koyardım falan türünden düşüncelerle ilgilenmekteymiş inşaat işiyle.

çocukluktan kalma bi alışkanlık da var bizde zaten. hafriyat çamurundan telsizler yapmakla başlamıştı bu alışkanlığımız.

ayrıca şunu da görelim;

(bkz: lepra)
1970'lerde büyük iş makinalarının ülkemize girmesiyle hızlanan şantiye yaşamında daha önce bu makinalardan görmemiş olan insanımızın izlemesi anlaşılırken şimdiki zamanlarda aynı şeyin hala her şantiyede yaşanıyor olduğunu görmenin yarattığı şaşkınlıkla alakalı başlık.
eve gelen misafire inşaatın gidişatıyla ilgili bilgi verilerek sürdürülen bir alışkanlıktır aynı zamanda.

(bkz: 11 ay a biter diyorlar valla)
daha çok 40 yaş üzeri yurdum insanı aktivitesidir. bir de kasabada, semtde yapılan tüm inşaatları bilir bu amcalar.
iş makinalarını hayranlıkla seyreden insanlar tam da bu gruba dahildir.
kesinlikle isviçreli bilim adamlarına havale edilmelidir. ancak onlar çözebilir bu psikolojik durumu.
eger mimarsanız, yazdığınız şiirin okunuyor olması gibi haz verir.
efenim ben bunun canlı şahitlerinden biriyim. şöyle ki:
sene 2004*, bilenler bilir, gaziantepte prestige sinemasının önündeki yollar kazınıp, muhit eşilerek alt geçit yapılıyordu. yaklaşık 4-5 ay süren bu olay boyunca prestige sinemasındaki filmler değil de yapılan yol çalışması kapalı gişe oynadı.
(bkz: milletimizin iş makinası izleme merakı)
alışkanlık değil hastalıktır. araştırmalara göre insanoğlunun büyük bir kesimi şantiye izleyerek vakit doldurabilmekte ve bu bir bağımlılığa dönüşmektedir.
bir müteahit dikkatiyle izler.
kesinlikle nedeni anlaşılamamıştır.o anda kendini bir boşlukta hissedip bir amele bir duvar ustası bir boyacı gibi iş kollarına bölünebilen kişinin yaptığı mantıksız davranış.
yapılması gerekenin,inşaata girişteki o 'girmek tehlikeli ve yasaktır' tabelasına bu sözler yerine'izliyorsun da eline ne geçiyor'yazısının yazılmasıdır.
ilginç türk klişelerindendir.izler hemde pür dikkat.kendine bulduğu bir ortakla kritik de yapar.böyleleri de var,inşaatlardan ırak.
(bkz: burasını böyle yapsalar daha iyi olurdu)
ne yalan söyleyeyim çok zevklidir. hele o betonun çatur çutur dökülmesi yok mu, halen şaşırırım nasıl oluyor da 10.kata kadar beton pompalanıyor diye.
dünyanın her yerinde olan alışkanlık. seinfeld'ın bir bölümünde de konusu geçmişti.
ulan müteahhit bundan ne para kazanıyordur düşüncesiyle izlenen alışkanlıktır.
Türk insanının bilim ve tekniğe olqn ilgi ve merakının tezahürüdür.
içinden "yaptım oldu" demek isteyen müteahit ruhlu insanın eli cepte alışkanlığıdır.
Sakıncalıdır efendim. zira aklıma kötü kötü şeyler geliyor.
kalabalığa ilk başta çok sayıda vatandaş katılır, fakat daha sonra bu sayı azalmaya başlar.

bir süre sonra görülür ki geriye kalan nüfus emeklilerden ibarettir.
bi de şu var;

buraya ne kadar demir gitti acaba?
discovery channel daki nasıl yapılır yada mega yapılar programını izleseler daha az tehlikeli olabilecek kişilerdir. zira inşaat alanına bile zaman zaman girip proje sorumlularına zor anlar yaşatabilirler.
bir de bunların iş makinası tutkunları vardır ki o tipler daha da tehlikelidir.
Akvaryum izlemek gibi insana huzur veriyor sanki, yardım etmeyeceksen boş boş dikilme orada.