türbanlıların fazla olmadığı 90 lı yıllar

artik mazide hos bir ani olarak kalan yillardir. plajlarda suriyeli barzolarin, 150 kilo olmus hasemali teyzelerin olmadigi yillardir.

ozlenir.

başörtünün olduğu, tesettürün tr'de daha ciddi olduğu yıllardır.

o zamanlar ortalıkta gezen pkk'lı da azdı. demek ki ikisi bir arada çıkmış.

türbanlılarla çok uğraşıyorsunuz ayıp ediyorsunuz .

Gerçekten inanıp kapanan insanların olduğu yıllardı. Şimdi gibi rant için kapanmayan insanlardı. Evet.

türbanlıların üniversitelere sokulmadığı, türbanlı annelerin orduevlerine alınmadığı, kamuda çalıştırılmadığı yani kemalistlerin kendi bacaklarına sıktıkları yıllardı.

bugün başımıza musallat olan bu yeni vesayetçilerin sahte özgürlük! nidalarının yükseldiği gidipte gelmemesi gereken yıllar özetle.

tabi faili meçhulleri, susurluğu ayrı ayrı konuşmak lazım.

"Tehlikenin farkında mısınız?" dediğimizde insanların gülüp geçtiği yıllardı.
Sivas katliamı oldu. Uyanmadılar.
Tayyip ve melih iki büyükşehiri ele geçirdi uyanmadılar.
Suda canlı canlı haşlanan istakozlar gibi toplumun nasıl dönüştürüldüğünü anlamadılar.
Toplum maneviyat için değil; kolay yönetilmesi için dinle kandırıldı. Sessiz bir koyun sürüsüne çevrildi. Demokratik bütün haklar elimizden alınıyor. Dikkat dağıtmak için Havaalanı patlamasının yapıldığı gün Yargı bağımlı hale getirildi.
Bugün ülke iç ve dış politikası berbat bir durumda.
Hala yandaş medyanın saçma sapan haberleriyle uyuşturulup, son sürat uçuruma doğru giden freni patlamış bir arabanın içinde olduğumuzu farketmeyenler var.

Çünkü o zaman türban takmak diye bir moda yoktu bayanlar arasında. Sadece dini vecibelerden ötürü başını örtmek vardı.

medya ve internetin bu kadar yaygın olmamasından kaynaklanan algı yanılsamasıdır. koçum benim bu adamlar hep vardı, bu halk hep osmanlı tebasıydı. kemalist devrim sadece yüzeysel evrede kaldı ve hiçbir zaman derin tabakalara işlemedi. halk hep müslümandı ve osmanlı'nın devamıydı. savaştan yorgun ve bitap çıkmış, nüfusu kırılmış insanları asimile etmeye çalıştılar ancak olmadı, işlemedi.

ulan yıllar yılı chp seçim kazanamadı bu ülkede. halk, chp'nin aleyhine ne varsa gidip ona oy verdi menderes döneminden beri. ancak işte askeri darbeler, zart, zurt politikalar ile bişeyler yapabildi kemalist kesim. onun dışında varlığını demokrasi sahnesinde gösteremedi hep azınlıkta kaldı. işte alevi kesimin refleksive olarak oy verdiği, ezbere evet mührü bastığı bir partidir gözümde.

neyse, konumuza dönelim. nişantaşı, beyoğlu, kadıköy gibi kurtarılmış gettolardan ibaret değildir türkiye. hiçbirzaman da olmadı. yeşilçam filmlerinde istanbul'un birkaç ilçesini ve ara sıra izmir'i izleyen insanlar ---ama 70'li yıllar çok güzeldi yeaa-- havasındalar. güzel müzel değildi sana öyle geliyordu çünkü gösterilen alan, türkiye diye yutturulan alan birkaç gettodan ibaretti orada ve gerçek türkiye o gettolardan çok farklıydı.

gerçek türkiye yani anadolu tebası, kemalist de değildi, modern de değildi, okumayı da sevmezdi. osmanlı tebasıydı ve hiç değişmedi.

o yıllarda zaten anadolu çomarı dediğiniz kesim tv ve internet aracılığı ile ekranlarda çok boy göstermiyordu, sahneye çıkmıyordu. epi topu budur olayın.

türbanlılar üniversiteye sokulmuyormuş. üniversiteye giden kızlara orospu gözüyle bakan muhafazakar kesimin, buradan bile mağduriyet çıkarması muazzamdı gerçekten.