bugün

yıldırım bayezid ile timurlenk arasında savaş olasılığı belirince osmanlılara kaptırdıkları egemenliklerini yeniden kazanmak umuduyla timur'a iltica etmeye ve gaz vermeye giden anadolu beylerinin yolda gizlenmek için başvurduğu kıyafet ve kimlik değiştirme taktikleridir. aşık paşazade tarihi'nde yazar biraz da aşağılayıcı bir üslupla bunları tarif eder, ama aynı zamanda ortaya bir nevi renkli betimleme çıktığı da inkar edilemez.

--spoiler--
sual: rum vilayeti'nden, bayezid han'dan kaçanların hali ne oldu?
cevap : bazısı timur'a vardı. tahirten, germiyanoğlu, aydınoğlu, isfendiyar'ın elçisi de vardı. bunların her biri başka türlü gitti. germiyanoğlu isbili hapisinden vezirken kaçtı; ayıcılara, maymunculara uydu, timur'a vardı. menteşeoğlu saçını sakalını yülüttü, ışık olup vardı. aydın beyoğlu çerçilik ederek vardı. isfendiyar elçisiyle tahirten hizmetçi olup birlikte kaçtı. bunlar timur'a varıp hallerin arz ettiler ve yalvardılar. "ey sahib kıran! bize merhamet eyle, gayet mazlumuz" dediler. en çok tahrik eden tahirten ve germiyanoğlu'ydu. bunların sözü faydalı oldu. timur'u kendilerine uydurdular.
--spoiler--

(bkz: aşık paşazade tarihi)
(bkz: tebdili kıyafet)

(tarihimizin bazı yerlerinden güzel bir senaryo ve bütçeyle game of thrones tadında diziler çıkabileceğine enteresan bir örnek.)
bomba bir tarihi detay.
kılık değiştirme taktikleri konusunda vaka örneği olarak incelenebilir.
tebdil-i kıyafet hususu, mazlumluk göstergesi dışında bir nedenle daha önemlidir. cengiz han ordularıyla defalarca çarpışıp canından bezdiren, cengiz'in "keşke hasmım eğil de, oğlum olsaydı" dediği ahmet celayiri, kılık değiştirmiş bir biçimde kaçarken, ayağındaki kırmızı deri çizmelere dikkat eden eşkiyaların, karşılarında önemli bir adam olduğunu anlayıp saldırmaları sonucunda ölmüştür.

dağın başında ipek kaftanla 2 saat bile hayatta kalamazlardı. ama kendilerini acındırdıkları, acındırmasalar da timur'un zaten anadolu'yu parçalamayı kafaya taktığı açıktır.

ortaçağ anadolu coğrafyasında yol güvenliği sorununu şöyle izah edelim:

fatih'in ölümü ardından ishak paşa'nın şehzade bayezid'i tahta davet eden mektubunun ilk iki cümlesi:

görsel

Asitânei devlete yüz sürmekten sonra maruz-ı bendegi oldur ki şimdiki halde sultan'ül-berreyn ve hakan'ül-bahreyn sultan baban nevverallah-ü kabrehu dar-ı fenadan dar-ı bekıya rıhlet idelüden beru sultanıma yirmi otuz ulak gönderdik. Haliya varan ulaklann biri geliıp vasıl olmadı.

muhtemelen o 20-30 ulağın hiç biri yerine varmadı, varanlar olduysa da haberin doğruluğundan şüphelenen şehzade ve adamları tarafından öldürüldü.