bugün

şeyhleri tarafından yönetilmeleri, kendi iradeleriyle hiçbir şey yapmamaları neticesinde, beyinlerinin dumura uğramasıdır.

- bir yolculuğa çıkacakları vakit mutlaka şeyhlerinden izin alırlar.
- kendi başlarına neyi okuyacaklarına karar veremezler, şeyhten onay almayan kitaplar eve dahi sokulmaz.
- tarikat şeyhi kadın müritlerini cariyeleri olarak kabul eder, içlerinden dilediğiyle ilişkiye girebilir. buna diğerlerinin yorumu, "çıplak vaziyette yatakta bir kadınla görsen dahi, vardır bir hikmeti diyeceksin" şeklinde olur.
- tarikat şeyhlerinin yaptığı hiçbir şey (adam öldürseler dahi) sorgulanmaz. onlar müritlere göre bir nevi "allah" yerine geçer.
- tarikat şeyhleri bir istekte bulunduğu zaman her ne yapılmaktaysa bırakılır, şeyhin isteği anında yerine getirilir.
- tarikat mensupları beyinlerini kullanmaz, şeyhleri neyi uygun görürse onu yapar.
- şeyh evlen derse evlenir, boşan derse boşanır.
- tarikat şeyhi geçmişi, geleceği ve bugünü görür onlara göre. şeyh müritlerine gün içinde defalarca ve hatta yüzlerce kez bakar, kontrol eder, dolayısıyla müridin yaptığı her şeyden haberdar olduğunu ileri sürer. aksi bir durumda da "allah böyle istedi, kaderi değiştiremeyiz" diyen şeyhe biat edilir.
- tarikat şeyhleri müride göre her şeyi gören, gözetendir. şeyhler çok bilir, az konuşur müride göre. ulu kişilerdir yani. çok bilgedirler.
- tarikat ehli bir kişiye şeyhi eğer tayyip erdoğan bu memleket için en uygun kişidir dediyse, mutlaka oy tayyip'e verilecektir. aman haa aksini yaparsa, şeyh mutlaka haberdar olur. her şeyi görür ya hani, o bakımdan. dolayısıyla şeyhin dediği olur.

var bunlardan çevremde. emin olun hepinizin çevresinde var, çoğu söylemiyor kimseye. ortam rezalet yani anlayacağınız.

allah akıl fikir versin.