bugün

Alparslan:
Romen Diyojeni yok ederek verdiği ayar.

iki devlet karşı karşıya geçmiştir. romen diyojenin ordusu 300bin kişi, alparslanın ordusu 70bin kişidir. evet malazgirt savaşından bahsediyoruz. romen diyojenin sağ kanadını oğuzlar , sol kanadını peçenekler oluşturmaktadır. romen diyojen çok tecrübeli olduğu için, bizimle bizim savaştığımız ve çok iyi bildiğimiz coğrafyada savaşmamaktan yanadır. çünkü biz bildiğimiz alanda savaşırsak o alan ya dağlık tepelik olur turan taktiği ile boğar atarız ya da bozkurt taktiği ile kapana kıstırırız. romen diyojen bunun farkında, kendi savaşmak istediği yerde savaştıracaktır bizi. alparslan hiç durur mu, savaş başlar başlamaz sancakları sallar sallamaz oğuzlar ve peçenekler hemen "oğlum bunlar bizimkiler lan dur vurma" diyerek birbirlerine fısıldamışlardır. romen diyojen farkında değildir durumun. bize göre din birliği değil, ırk birliği önemlidir. oğuzlar ve peçenekler bir anda taraf değiştirerek roma ordusunu hilale almış, sağlı sollu oklamaya başlamışlardır. alparslan da bunu fark edince savaşı erkenden bitirmiş. savaş sonunda romen diyojeni esir alan alparslan, ona kendisiyle yaşamasını ve devletinde bir bölgeyi yönetmesini istemiştir. romen diyojen de romada bir tahtının olduğunu, bırakırsa romanın perişan olacağını söylemiştir. alparslan o tahta oturamayacaksın dese de romen diyojen ısrar etmiştir.

sonuç olarak, bizde at avrat silah önemlidir. alparslan atını romen diyojene vermiş ve göndermiştir. gittiği bölgede tahta oturamamış eziyet edilerek öldürülmüştür. (kardeşi tarafından)

tecrübesinden dolayı ve saygıdan dolayı alparslanın atını romen diyojene vermesi büyük ayardır.
(bkz: sokullu Mehmet paşa)

inebahtı deniz savaşı sırasında haçlılar tarafından osmanlı donanması yakılmış fakat kıbrıs'ı kaybetmelerine engel olunamamıştır.

bunun üzerine sokullu mehmet paşa, venedik büyükelçisi barbaro'ya, tarihe geçen şu muazzam ayarı vermiştir:

''biz sizden kıbrıs kralığını alarak kolunuzu kestik.
siz ise donanmamızı yakmakla bizim sakalımızı traş ettiniz.
kesilen kol yerine gelmez.
traş edilen sakal daha gür büyür.''
Cumhuriyetin ilanı sonrası, Atatürk devlet yöneticilerini Pera'da ağırlar. Yugoslavya Kralı 'Bize yalvardılar sizde Türklere karşı savaşa girin diye ama biz girmedik ' der.
Yugoslavya Kralı'nın söylediği sözlere Atatürk'ün verdiği tarihi cevap:
'Verilmiş sadakanız varmış, geçmiş olsun ekselansları'
Mustafa Kemal Atatürk