ilgi alanına girmeyen konularda bir köşede sus pus oturan , içine çekilen eziklerin eylemidir. her sahnede bir aksiyon, bir devinim beklerler. amerikan arabalarından, şarkılardan , sinemadan konuşan ve bilinenin dışında alternatif bir anlatım seçen tarantino'yu anlamadıkları gibi ondan nefret de ederler. oysa sinefiller, farklı zevkleri olan adamlar bu diyaloglara bayılır. alışılmışın dışına çıkamayan jackie chan kitlesi ise her sahnenin bir buçuk dakikadan az olması gerektiğini düşünen ezberci cahiller olduklarından tarantino'yu bilgisizliklerine aldırmadan eleştirirler.

reservoir dogs, four rooms, pulp fiction, kill bill, jackie brown, natural born killers, true romance bu dehanın ürünüdür. diyalogları anlamadan , altında nelerin yattığını bilmeden, saygı duruşlarını görmezden gelip kıyasıya eleştirmek sadece sizleri komik duruma düşürür. bari anlamıyorsunuz, fikir beyan etmeyin. anlamadığınız şeyden sıkılıyorsunuz doğal olarak , eyvallah da o zaman niye kötülüyorsunuz?
(bkz: 70 milyondan özür diliyorum)
tarantino'yu tarantino yapan, olmazsa olmazlarından şikayet etmektir. açıkcası cibiliyetsizliktir. bir insan hem tarantino'nun filmini seviyorum diyecek hem de "ya bu sahnede çok konuşuyorlar sıkıldım" diyecek. bu tür insanları ıslak odunla dövmek gerekir efendim.
bahsi geçen yönetmen arkadaşın diğer meslekdaşlarından en büyük farkı filme oturtuğu diyaloglardır. bakınız reservoir dogs ,başlangıçtaki cafe sahnesi hariç filmin neredeyse tamamına yakını bir garajda geçmektedir. ama bakıyoruz film gelmiş geçmiş en büyük sinema harikalarından birisi. diğer tüm filmlerinde de bu uzun diyaloglar mevcuttur. adamın yaptığı işin güzelliği burda zaten.

ben aksiyonları seviyorum, konuşmalar sıkıcı deniyorsa ille de o zaman guy ritche seyret bi zahmet. tarz aynı ama aksiyon ön planda.