sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Beni siz delirttiniz, evet evet siz.

https://m.youtube.com/watch?v=ytbUzbTEshw

uçabileceğine inanır mı insan? ben inanıyorum işte. sıkıntım, olmayacak şeylere inanmam. ritmik saat gibi işleyen kalk tik, git tak, gel tik, uyu tak.. hepsi mevcut bende de ama tiyatro oyununda nasıl oyuncular bizi bir hikayenin içine çeker ve o karakterleri gerçek zannederiz ya benim de öyle bi hikayem var. herkes inanıyor...
nasıl insanlar uçabileceğine inanmaz, sadece çocuk yapmak ister bunu anlamayacağım. mantıklı bi insan olmaya, bir de sizin her gün anlattığınız bık bıklara da inanmayacağım.. ben uçabileceğime inanıyorum. işte o kadar,

https://open.spotify.com/...si=GwikKU7iS4SWEzDcYOeS5A

Yarın okullar açılıyor ve kuzucuklarıma kavuşuyorum.

Içimdeki sessizlikten firar ettim ben..
Seni görmeyi istercesine işim yokken bile üniversiteden çıkmayan bir ben..

Sırf sana yakın olayım diye labdan kaçmayan bir ben..

iki adım ötendeki ben,
Sana artık adım atamayacak kadar yorgun bir ben..

Yıldızları sayıp her gece,
Kendimden usanıp her hece,
Seni düşleyen bir ben..

ihtimaller dahilinde dağılan,
Gözlerinde kaybolan,
Kalbine hapsolmayı uman,
Bir ben..

Ki ben seni düşleyen bir ben..

Kalbimde açtığım yaralara rağmen,
Seni seven bir ben..

Lakin Anlatmam anlatamam sana seni,
Dengesizliğinin yanında, senin Hislerini de anlamadan..
Özge..

masamda o kadar kitap birikmiş, onlar bile bu heyecanı vermiyor. yirmi bin ansiklopedi ağırlığı senin gelmenin heyecanını karşılamaz. ben güzel şeyler istiyorum. bunlar için beklemiyorum da, senin için biriktiriyorum. içimde birikenlerin döküldüğü bir yer yok ama. işte böyle zamanlarda ağır geliyor, seveceğim adam.

ne kadar denersem, sana o kadar yakınlaşıyorumdur. ne kadar biriktirirsem. ben çalışmayı seviyorum, çabalamayı. kurmayı geliştirmeyi onarmayı. bak düşüncelerim esnasında baktığım yerler bile seni çağırdığımı biliyor. sen de bilsen, bir saniye duramayacak bir güçte adam olduğunu biliyorum. yanlış biliyorsam da yine durma. en fazla şu süslediğim doğa yerinde yıldızlar boyu otururuz. kutsallığını tadarız beraber oturmaların. yine sana çağrılar bıraktım. gördüğün yerde, sonradan hatırladığın yerde yanıma gel yeter. tek bir saniyenle bile bu dünyadan ayrılsam mutlu ölürüm çünkü.

Lann sözlük yazarları, çok güzel bir gün. Aylardır girmek için plan yaptığım şirketle bugün görüşmem vardı ve an itibariyle işe alınmış bulunmaktayım. Yeni bir kapı açıldığını umuyorum, hayat standartlarımı yükseltme düşüncem daha da olgunlaştı. Hayallerime bir adım daha atabilmek mükemmel bir duygu. Herkesin istediği gönlünce olsun. *

Hayatınız boyunca hep hayaller kurarsınız. Eviniz olsun, aileniz olsun, huzurunuz olsun diye.
Gerçekleştirmek için ufak ufak adımlar atarsınız. Dostluklar kurarsınız, evlenirsiniz, çocuğunuz olur nihayetinde. Onu gözünüzden sakınır her şeyi için kendinizi paralarsınız. Yıllar yılları kovalar siz elden düşersiniz, canınızı bile onun için verirsiniz. Sonra O evlat seni tanımaz, yüzüne bile bakmaz, aile yerine koymaz...
işte sonrası hep gözyaşı!!!

Öff. Nasıl kızınla iyi yaşayabilirsin yahu. Sinirlerim bozuldu. Senin kötü olman gerekiyordu. Berbat bir halde sürünüyor olman gerekiyordu. Nefret ettiğin bir hayata hapsolup günahlarının bedelini ruhsal acıyla ödemeliydin ama bu neydi şimdi? Niye iyisin sen ya. Ne demek iyi olmak, sen nasıl iyi olabilirsin ya. Olma. Sakın iyi olmaya kalkma. Hayatının sonuna dek yanmakla yükümlüsün. Mutlu ve iyi olduğunu duymaya bile katlanamıyorum. Hayatının sonuna dek kıvran. Uzaktan izleyeceğim.

Umarım belli tarz kullar iki namaz kıldılar diye ödüllendirilmiyorlardır yoksa her iki dünyanın adalet anlayışı da beni baya üzer.

Sanki bi ağaca tırmandım. Yolda ellerime kıymiklar battı vazgeçmedim sonuçta mutluydum ta ki kalbime denk gelen kıymık beni Saniyesinde yere çakılmama sebeb olana kadar şimdi çok yorgunum..

insanların kendilerini ortamdaki en zeki insan sanıyor olmalarından nefret ediyorum.
başkalarında kınadıkları şeyleri bir bir kendileri yapıyor olmalarından tiksiniyorum.
paylaşımcı olmak yerine "hep bana" felsefesini benimsemeleri kalbimi kırıyor.
üstlerine vazife olmayan her işe burunlarını sokmaları, dahil olmadıkları diyalogları gizi kapaklı dinlemeye çalışmaları, gelip bana birilerini çekiştirmeleri, akabinde o birileriyle can ciğer olmaları midemi bulandırıyor.
bildiği şeyi bilmezden gelip karşısındakine söyletmeye çalışmalarını, işi kuralına göre oynuyorum ayağına çizgilerini bozmalarını anlayamıyorum.

şu dünyada bir akıllı siz değilsiniz. bu güzelim çalışma ortamına böyle muhabbetler soktuğunuz için iğrençsiniz.

halbuki bildiğim kadarıyla az çok tanıdık çevremden " allah gönlüne göre versin" diye temenni de bulunuyordu bana. bugünümüze de şükür tabii ama geleceği tam göremiyorum. bakamıyorum. bakacak pencere bulamıyorum.

görsel

Sjsjsj ...

görsel

Vatikan da bozmuş.

zeytin yağlı yerim aman !

Dikenler içinde sarı gül var.

görsel

Bugün eski okuluma gittim.Kuzucuklarımı gördüm,çok üzgünüm.13 yıllık öğretmenlik hayatımda kendimi bu kadar üzgün hisettmemiştim.Zaten beni oraya bağlayan onlardı.Yazarken bile gözlerimden yaş geliyor.Neden sizi bıraktım bilmiyorum.Allah bizi ayrı düşürenlerden hesabını sorsun.Gittiğim okulda gözlerim sizi arıyor.Zoraki nedenlerden ayrıldım ama umarım bir gün bir yerlerde yolumuz kesişir.Çünkü sizi çok çok seviyorum.Allah sizi hep güzel yürekli insanlarla karşılaştırsın aynı sizin gibi.

bana mektup yazar mısın?
sahici kelimelerini benim için birleştirirsin değil mi?
kendini, beni, bizi düşünerek o güzel kafandan geçenleri sayfalarca yaz olur mu?
hızlı yaşanan zamanı benim için yavaşlatır mısın, istesem? sana yazacağım mektubumu bekler misin?
bekleyecek kadar sever misin, beni?

neden olmaz?
geçmiş o dönemler de, geride mi kalmışız?

tabağımızda ki yemeği yarım bıraktık diye mi bu kadar kısmetsizleştik anlamıyorum ki. şöyle bir 5 - 6 sene öncesine dönebilme şansımız olsa ne güzel olur.

nerde olduğum, kim olduğum önemli mi? ben yazı yazmayı seven herhangi biriyim. yazdıklarımı nasıl içimden geliyorsa parmaklarımdan ne dökülüyorsa öyle yazıyorum. kurallar ve şartlara bakmaksızın sadece içimdeki sesi yazıya döküyorum. sanki karşımdasınız ve sizinle sohbet ediyormuş gibi yazmak, sevgiyi yazmak, hayatı paylaşmak istiyorum. hayat çok kolayken, neden zorlaştırdığmızı ve buları nasıl fark etmediğmizi yazmak istiyorum. peki kolay olan ne onları da konuşmak istiyorum.

nerde yanlışlar yapıyoruz? neleri fark edip görmüyoruz? beyni neden doğru kullanamıyoruz? 

hayat kader değildir. hayat seçimlerimizden ibarettir. işte burda neyi nasıl istediğimiz çok önemli. doğru resmetmek ve seçimleri doğru yapmak. bu çok mu zor? bence hayır. inanın çok kolay. 

hep beraber hayatı konuşalım! sadece yazalım!

Az hareket edersem yorgun hissediyorum.

Az hareket edersem zayıflıyorum.

Neyse bunları geçte; bana para lazım.

Sevdigim bir insan, sevmediğim bir insani gereksiz yere bana karşi övmeye ve ya aslinda cok iyi birisi falan demeye başlayinca, iyiyse cennete gider banane diyorum ve bu beni rahatlatiyor.

Çok mutsuzum aq..

Her sabah 06 00 kalk...

Kreş servisi okul servisi işe git..

Ailen seni fatura öder olarak baksın..

Senkendine bir kemer alınca mutlu.. Bir bira içince gece herkes uyuyunca mutlu gör...

Çok mutsuzum çok..

Sona yaklaşıyoruz mu ...

Sessizlik en güzeli...

görsel

Yorum yok.