bugün

Hayatınızdaki insanlara imtina edin, guvenlerini yitirmeyin sonra ne yapsanız boş...
Sonra her şey geçmedi.
Sonra her şey geçmez kolayca..
Herkes kalanıyla yaşar;
Kendinden geriye ne bıraktıysa.

Haydar Ergülen
gönlüm saadet bulamayacağı bir durumu arzuluyor, bir gaflete tutukluyum ve içinde son nefesimi vermek istiyorum.
Bize iyi gelen insanlarla bazen hayatımızın çok erken bir evresinde tanışıyoruz. Yeterince değer veremiyoruz; belki toyluktan belki de düşüncesizlikten. Gittiklerinden bile haberimiz olmuyor bazen. Nasılsa yine karşıma çıkar diyoruz. Sonra da bir ömür aramakla geçiyor ama nafile.
parmaklarımda yeni nasırlar oluşuyor. hiç yoktu o yüzden bu kadar acıtıyor ama içime doğru saldıkları buharlı acının tarifi bir başka gelecek asrı bile bulamayacak. tükeniyoruz geçmişten!
kopya çekmek gibi olmasın. hepinizden nefret ediyorum.
para konusunda yıllardır o kadar sınanıyorum ki ne yapacağımı ne edeceğimi şaşırdım artık.bu borçlar bir gün biter mi acaba? düşünmekten uğraşmaktan günlerim kara kara geçiyor. pöffff.
kimse yok.
her ne kadar yalnızlık şöyle güzel, şöyle iyi diye yazsak, çizsek, karalasak da, ki parantez içinde bunlar doğru şeyler ama insan şurasında bir şeyler hissedip, onu düşünüp ve onun düşüncesinde de sevip sevilme anlamında yer almak istiyor be. ha ne dersiniz.
söylemek istediklerimizi söyleriz ama ya söylemek istemediklerimiz.
bir çiçeğim var, evin en güzel köşesine koyduğum... yani onun ihtiyacı olabileceğini düşündüğüm her şeye sahip bir köşe.
onca iş güç arasında toprak saksı almaya gittim, aralarında dolaşmayı sevdiğim çiçeklerin olduğu bir çiçekçiye. kendim için de iki üç nefes çektim akasyaların pembelerinden. ne tür bir toprak sevdiğini araştırmayı bile ihmal etmedim. arama geçmişimde hala şöyle durur. "......... bitkisine uygun toprak çeşidi"

bir avuç dolusu bahar güneşiyle karşılarken sabahları onun için sevindim, rüzgar almasın diye pencereyi açmadım, su ihtiyacını anlamak için çabaladım durdum. çiçek açmak konusunda inat etti, annemin yöntemini deneyip konuşmuşluğum bile oldu.

sonra bir apartmanın önündeki rastgele konulmuş plastik saksıda çiçek açmış aynı türden bir çiçek gördüm. ve aklıma gelen ilk şey verdiğim emeğin tamamen boş olduğuydu.

siz ne kadar değer verirseniz verin bazen pencere önü çiçeğini mutlu edemezsiniz. kapının önüne koymak gerekir.
rakiyi ve birayi seven herkesi daha bir baska seviyorum.

sihhatinize.
110 gün sonra yazdığım ilk entry
vee tabii ki de beni buraya yine kiiim eveeet yalnızlığım getirdii.
evde bos bos oturmaya, örgü örmeye, puzzle yapmaya, kitap okumaya, müzik esliginde saatlerce temizlik yapmaya, aksam üstü yürüyüslerine cok ihtiyacim var. arkama bakmadan kaçtığım hayatımı özledim.
Ölmeden önce yapılacaklar listesi hazırlayın. beş yılda bir kontrol edin, tik atın veya zamanı geçtiyse üzerini çizin.
Ha bir de beş yıl sonra şuan üzüldüğünüz şeyleri hatırlamayacağınızı bilin.
Bu aralar insanlar beni çok kırıyor. Yazık değil mi bana?
insanları hayatımdan kolay çıkartabilen bi insan olmak isterdim. sevdiğim insanları hayatımın merkezine almayan, çemberin dışında tutabilen bi insan olmayı çok isterdim.
dikkat bu yazı okumak isteyene tebessüm yaratıp aynı zaman "vay amıniyum" dedirtebilir.

önce bi sigara yakayım. (kamu spotu:sigara sağlığa zararlıdır)
spot şeysimizide yaptıktan sonra başlayalım.

hayatım o kadar komik ki şöyle özetleyeyim söylemek istediklerimi bi güzel yazayım.
boşuna mı kaydoldum lan buraya ? yazacam tabi gerçi bi 5-6 yıllık geçmişimiz var sözlükle de neyse...

yasak olan her şeyin, ya da toplumda bize dayatılan ne varsa hepsini yaptım, pişman mıyım? asla.

ne mi yaptım ?

seviştim. hemde çok. çok günah işledim. cezası neyse razıyım. gerçi çokta tanrı inancı olmayan bir insanım.
sonuçta bir adanalı olarak evde "senin allahınııııskkkrmmmmmm" naralarıyla büyümüş biri olarak maalesef inanamıyorum. tam böyle inanıcam bi gülme geliyor ne yazık ki, adanalı olduğum aklıma geliyor. lanet olsun sana zenci ne vardı 2 rekat namaz kılaydım ha ? neyse.

hırsızlık yaptım. evet abi yaptım napim yalan mı söyleyim ? ama bir güzelin kalbini çaldım olum sakin ol niheheh.
o güzel bana o kadar güzel zamanlar yaşattı ki hayatımın en güzel yılları onunla geçti. peki ben ne yaptım ? başkası için terk ettim. pişman mıyım ? asla. asla demek isterdim ama kafamı sikim pişmanım evet.

özlüyor muyum ? hemde çok.

neyse konu bu değil bunu başka bi entryde tartışırız.
başka başka ?
heh.

şunları söylemek isterdim, iyi arkadaşlarının yeri geldiğinde ailenden bile sana daha çok yakın olduğunu gördüm. iyi arkadaşlarım beni hep ileri taşıdı. ailemden o kadar çok şerefsiz çıktı ki bi ara hayatıma bile son vermek istediğim zamanlar oldu peki kim koştu gene sana ? arkadaşların.

sözüm ona güzel dostlar biriktirin arkadaşlar, bol bol sevişin günah işleyin bu arada ne yapalım yani ölelim mi ?
sevmek suç mu ?

hadi eyv.
Keşke bunun bir doğum sancısı olduğunu bilebilsem. En azından sonunda elimde avcumda ne olacak onu bilirdim. Ama bu bir doğum sancısı değil. Sonu güzel bitenlerden değil. Zihnin sancısı bambaşka oluyormuş meğer.
icimden bir şeyler eksildi az önce.
Hani derler ya; yaşamadan yaşattığını, ölmezsin diye.
Umarım sevilmeden de ölmeyiz sözlük.
bitik viran bir kadın olarak kalmanın acısıyla daha nekadar kıvranırım bilmiyorum. göz göre göre seni severken başkasını tercih edişini. hayatımı skti sözlük hayatımı
Uzun zamandır istemsizce uyguladığım bir savunma mekanizmasını fark ettim. Şöyle ki; Bir şey canını mı sıkıyor? Kaldır onu gözünün önünden. Bir cisim ya da kaldırılacak bir şey değil de Zihninde mi? Hafızanın vitrinine koyma onu, at, varlığını bile unutacağın bir çekmeceye.

Gün sonunda herkes kendi ile baş başa ve en değerli şey, biziz. Siz de uygulayın kardeşlerim. iyi gecener.
Hayatımı belirli tarihlerle not aldığım Bi defter var çok eski olmamakla beraber.
Belirli zaman aralıklarıyla ne halde olduğumu yazıyorum.
Her yazışımda da geçmişimi okuyup vay be diyorum. Hepsi gerçekten de geçmiş.
Yazarken inanılmaz rahatlıyorum. Eğer o sırada konuşacabileceğiniz biri yoksa, ya da konuşarak kendinizi ifade edemiyorsanız yazmak gerçekten müthiş Bi eylem.
Arada gelecekte hayatıma girecek kişiye notlar alıyorum. Bugün de epey bişeyler yazdım kendisine.
Öldüğümde ise arkamda benden yazılı şeyler kalıcak olması heyecan vermiyor değil.
Aynı şekilde burada da bizler ölünce anlık duygularla yazılı bir çok şey kalıcak. insanı hüzünlendiriyor..
çok canım sıkılıyor.