Önyargılar ölsün istiyorum.
Yarın pazartesi. Saat kaç gibi beni kim çileden çıkarak merak ediyorum.
vizeler baslicak diye ders calisiyorum ama canim film izlemek cekti iste on iki gibi kalktim masadan aldim bilgisayari film bakindim sonra bakarken muzik dinleyim dedim azcik saga sola bakindim bakindim muzik dinledim bakindim bakindim saat uc olucak hala bakiniyom ne film izledim ne de ders calistim. benden bi cacik olmaz soylemek istedigim bu.
her geçen gün deliliğe biraz daha yaklaşıyorum. ama asıl sorun bunu engellemek için hiçbir şey yapmayıp bundan zevk alıyor olmam.
az büyüyün koduklarım. Hala şişman kız diye başlık açılıyor siktimin sözlüğünde.
soyleyeceklerimi soyledim artik bagirip rahatlamam gerekli.
Secret diye sacma oldugunu dusundugum bir kitap vardi. Yani inandigim tek kısmı nasil dusunurseniz oyle olur kismi. Birkac hikaye vardi, iste şunu istedim aldim, bunu istedim yaptim. Klasik bir cümle var; istersen yaparsın diye. Cok doğru. Kendimden biliyorum. Ne kadar imkansız görünürse görünsün, yeterince istediginde, yeterince inandiginda, odaklandiginda ve tum bunlari yapan cabalarda, gerceklesiyor gercekten oluyor diledigin sey. Hayal kurmaktan korkulmamali. Sadece yeterince istemek gerekli.
2 gün sonra hamile eşimin doktor kontrolü var büyük ihtimalle bebeğimizin cinsiyetini bu gidişimizde öğreneceğimiz. bir erkek çocuk sahibi olarak bu seferkini kız istiyorum hatta hayaller falan kuruyorum pembe pembe ilk önce sağlıklı olmasını diliyor sonrada kız olsun istiyorum. eğer dileğim olursa sanırım bundan sonra evde aşık olduğum hatta daha da aşık olacağım 2. bir kız olacak.
her şey zamanla geçiyor elbet. ama yine de o geçerken ki kısım canını acıtıyor insanın. en derinden vuruyor sanki bazen hançeri.
Her ay'ın birinci günü metro istasyonuna girer, metro'nun gelmesini beklerken sarı çizgilere basarak volta atan birilerini gözüme kestirir, arkasından; "hooop sarı çizgiye basma diyo görevliler ayık ol aslanım" diye olanca gücümle bağırırım.

kişi üzerime yürür, atarlanırsa, "abi birine benzettim çok özürdilerim, arkadan aynı kuzenime benziyodun" diyerek ortamı yumuşatırım, ardından kişi tam arkasını dönüp giderken, tekrar olanca gücümle bağırarak "n'oldu zoruna mı gitti aslan parçası" der ve olay yerinden depar atarak kaçarım. kaçamazsam efendi gibi dayağımı yer, özürümü dilerim.

her ay böyle küçük maceralarla kendimi şımartırım. macera ruhumda var.
Hiç tanımadığın insana yakın davranmak nedir. Bırakın bu ayakları sıcakkanlıyımmış.
Sabah sabah yıldız dinliyorum sözlük, psikolojim iyice bozuldu benim.

bu vizeleri çıkaranı allah bildiği gibi yapsın ne diyim..

günaydın..
(bkz: kimsin sen çık dışarı)
Çok sinirliyim! ilkokul 2 ye giden oğlum ödevlerini beraber yaptıktan sonra bana dönerek " baba rte ülkemiz için çok büyük şansmış öyle mi" diye bir soru sordu, tvden, haberlerden falan duyduğunu düşündüm ilk önce sonra bir sorayım dedim bu nerden çıktı diye. Bi de demez mi okulda bir öğretmenim bu şekilde söyledi falan dedi, bende peki bu öğretmenin mustafa kemal Atatürk hakkında ne diyor dedim, çocuk hiiiiç dedi, ulan şerefsiz orası okul lan politika yapma yeri mi? Sen nasıl çocuklara ata'yı anlatmayıp, ülkenin anasını sikenleri anlatırsın, birde özel okul sıçtığımın yeri! Yarın gidip ilk önce müdürle konuşup atılmasını talep edeceğim sonra da o göte bir iki laf edeceğim inşallah o da bana karşılık verir!!
hava mı soğudu?buz gibi.ankara ayazı savuruyor gene ordan oraya.soğuk mu savuran sadece yoksa içimdeki fırtına mı? nasıl bir fırtına bu? hem mutluluktan havalara uçuran hem korkutan hem ıssızlaştıran.ama en çok korkutan.savrulmak değil korktuğum.yalnız kalmak,beklemek değil.beklemeyi çoktan göze aldım.sıranın bana gelmesini çoktan göze aldım.
dünyasının merkezi değil dünyası olmak istiyorum.çünkü o dünyam olduğunu hala bilmiyor. ben hala ürkek gözlerle gözlerine bakarken o daha hiç bir şeyi bilmiyor.hayal kurmaktan korkuyorum.sözcüklere dökmekten korkuyorum. zamanı saymayı öğreniyorum.saatleri,dakikaları,saniyeleri sayıyorum.güneşi batırıyorum. onu görmek için beklemenin ötesine geçiyorum.sabırsız bir insanın sabırla beklemeyi öğrenmesini izliyorum.içimde karşı koyamadığım duygular. içimde benimle savaşan bir sürü şey.anlamlandıramıyorum.sadece korkuyorum.inanılmaz bir korku bu. sahi nasıl geçer bu his?
eski filmler, diziler vs programlar tekrar tekrar yayınlanıyor da neden eski çizgi filmlerin tekrarı olmuyor?
misal, taş devri, şirinler, jetgiller yeniden yayınlansa ya. çocuklar biraz şiddetten uzak çizgi film izlesinler. bir de çocuk kalanlar.
Lutfen artik kafam bi rahata ersin. Hayir ama sikilmaya basladim her sey hep kotu mu gider!
her düğünde "e artık sıra sana geldi" diyen büyüklerime, bir cenazede "e artık sıra sizde" demek istiyorum.

evet alıntıdır.
Yarım saattir 20 araba kornaya basıyor en önde bulunan araca küfür ediyorlar
ulan hepimiz kafayı yedik yemin ediyorum.
bu sabah ruhsat değişimi için emniyete gittim.
randevu süresini geciktirdiğim için masa başında ceza kestiler.
Naptım radara mı girdim diyorum.
Yok.
Geç kaldınız diyo.
Afedersiniz de bi kulak arkamız kalmıştı onu da buldunuz.
isyanım var sözlük.
görsel
şuan çatur çutur klavyemden gelen seslere karşı gözünü bana dikip hafif hafif gülümseyen "aferim be" diye aklından geçiren çok sevgili patronum, çalışmıyorum ben o klavyedeki sesler çok çalıştığımdan değil aylaklık yaptığımdan geliyor. işim bitti ama sen bana mutlaka iş kitlersin diye kalkamıyorum basamın başından. oh olsun lan pezevenk.
Sozluk icim doldu bu yasa kadar hic sevgilim olmadi kizlarla takilmadim o kadar senem yalniz gecti isyan etmiyorum sukrediyorum. herkes sokakta elele dolasiyor opusuyor herkes mutlu bizi de sen cok iyisin olmaz diye istemiyolar. ben de o kadar senem yalniz gecmis sadece bir kisi olacagi icin herseyimi onunla yasayacagim icin en mukemmeli olsun istiyorum yalniz gecen senelerimi onla telafi etmek cocuklugumu gencligimi onla yasamak mutlululugu huzuru onla bulmak istiyorum ama her gecen gun umidim azaliyor iyice yalnizliga da alistim yalniz bisey yapasi da gelmiyor insanin bi bosluga dusuyor ordan cikamiyor hayatinda hic bisey dogru duzgun gitmiyor oyle bir devinim icinde sallanip duruyorum. ne yapacagimi bilmiyorum sanirim bir bavul alip yurtdisina rasgele bir ulkeye gidecegim sadece calisacagim baska bisey dusunmeyecegim insanlardan fayda kimse gercekten yaninda olmak istemiyor hep yalanlarini dinleyim istiyorlar en iyisi kacmak buralardan.
Anı yasamayi ogrenmelisin ki dusuncelerin seni öldürmesin.
görsel
Il est grand Il porte cart curt.
Cok mutluyum cidden.
Söyleyecek çok şey var da dinleyecek insan yok..