bugün

yaklaşık 350 euro dolandırıldım. hay sikeyim ya.
Doblom yok.
Babam arabayı kullanmama izin vermiyor. Bir keresinde alıp tam gidecektim yola kendini siper etti adam. Maalesef.
Bir şey yaptığımda o davranışın sebebi için olabilecek tüm ihtimalleri aklımda sıralıyorum. Sonra kişiye, ortama vs. göre bu sebeplerden birini söylüyorum.
Aslında bunu bilinçsiz yapan çok kişi vardır da ben bilinçli yapıyorum.
Çünkü sadece yaptım demek işe yaramıyor.
çoğu insandan çok çoğu sokak köpeğini daha çok seviyorum. çünkü hiçbir köpek kalbimi kırmadı, beni terk etmedi, güvenimi boşa çıkarmadı.
istanbul bu göçmen dalgasını kaldıramıyor. Otobüse binicem arkada ruscaya benzer bir dilde konusan bir aile bekliyor her yer tıklım tıkış, otobüsler geldiği gibi ağzına kadar doluyor. Her yerde özbek afgan suriyeli ukraynalı. Zaten nüfusu kalabalık bir ülkeydik, böyle saçma bir politika olabilir mi? istanbul'da bildiğiniz yaya trafiği oluşuyor. Geçen pendik alt geçitte izdiham oldu kalabalıktan. Biri bir şeyler yapsa iyi olur. Evet.
12 yaşındayken sevmediğim bi komşumuz vardı, böyle sokakta oynarken salak salak laf atar böyle sataşırdı falan...

o mahalleden taşınmadan önce kapıdaki ayakkabılarına işemiştim puştun.

yine olsa yine yaparım.
canımı kendi ellerimle yaktım. sonra yağmurlar yağdı, yıkadı günahlarımı, yaktık her manevi(yi). hissiyatları denizlere yolladık. bahar geldi ve dans etmeye başladı şehri-i alem .
okulda 4. sınıftayken istemeden altıma yapmıştım. ishal olmuştum.
o kadar salağım ki anahtarı süt almaya gideceğim diye evde unuttum ve anlık kapıda kaldım komşularımızın hiçbiri evlerinde yok nere gider bu millet anlamadım. sözlükte komşum varsa ev ahalisi eve gelene kadar bana kapı açabilir mi? tesekkürler.
kariyer.netten daha önceden başvurduğum bir ilan vardı oradan dönüş yaptılar online görüşme yapmak istediklerini belirttiler kabul ettim cuma günü görüşeceğiz nasipse. şimdi kariyere girdim arayan firma tam 6 kere özgeçmişimi kontrol etmişler. canınız sıkıldıkça benim özgeçmişimde göz mü gezdirdiniz sertifikalarımı ve kariyerimi sabah öğle akşam olarak mı okudunuz anlamadım. Proje istanbul tuzlada. temmuz sonrasına kafa ve vücut olarak kendimi hazırlamışken bu görüşme olayı kafamı karıştırdı durduk yerde.
bazen geriye dönüp baktığım zaman aldığım kararların ne kadar doğru ve benim için faydalı olduğunu görmek beni mutlu ediyor cidden.
başkasının ellerini tırnaklarını görmek inanılmaz midemi bulandırıyor. günlük hayatta pek dikkat etmiyorum ve tanıdığım insanların elleri de rahatsız etmiyor ama online alışveriş yaparken ürün yorumuna herhangi bir objeyi eline alıp fotoğraf yükleyenleri görünce bir ürperiyorum. yapmayın nolur.
Yeniden aşka düşüp ayrılık acısı yaşamak da varmış kaderde.. Sabır..
Hayatinizi kisilere gore degil kendi ideallerinize gore sekillendirin arkadaslar. Sonra benim gibi ondan mesaj gelmeyince isi gucu yarida birakip triplere girersiniz.
insan hayatta bazı şeyleri yaşayacağına, bazı sözleri duyacağına ölmek istiyor.
martıdan düştüm bugün. gidonu tutmadan yanlışlıkla gaza bastım ve çat. çok utanç verici ve çok komikti kimse de gülmedi. bunun bir videosu olmalıydı geberirim gülmekten.
Mülteciler yüzünden çocuğuma eğitim veremiyorum. Yabancılardan hiçbir şekilde yiyecek vs almaması gerektiğini anlatıyordum. Çocuk sınıfındaki yabancı çocukların isimlerini saymaya başladı. Adam gibi eğitim de veremez olduk!.
bugün kendimi eski karımla konuşurken buldum. bir baktım yanımda kimse yok. sanırım iyice sarhoş oldum.
bugün annem ve babamla pikniğe gittik konu bi şekilde altına vs geldi boynumda hiç çıkartmadığım bi kolye var babam 6. sınıftayken hediye etmişti manevi değeri yüzünden değiştirmek isteyip hep vazgeçmiştim. yine ondan bahsettim acaba değiştirsem mi ama kıyamıyorum gibisinden. babam tüm gün aklımın içinde dönüp duran o cümleyi kurdu:'' yarın bir gün biz bu dünyadan göçüp gittiğimizde hep yanında olduğumuzu hissetmen için o kolye. onu çok zor durumda kalmadığın müddetçe asla bozdurma veya çıkartma o sana bizden hatıra.'' o kadar içime işledi ki sözlük orada paramparça oldum.
uyuyamıyorum. günlerdir. hatta aylardır uyuyamıyorum. belkide yılı geçti uyku düzenim berbat. gece damarlarım çekiliyor gibi oluyor. içmek istemedikçe kendimi şişe ve bardaklarla buluyorum. iki çocuk babasıyım biri kız biri erkek. kızım ve oğlum olmasa bir dakika nefes almam. zayi etmem bu oksijenleri. bu arada 42 yaşındayım. memurum. öğretmenlik mezunuyum. yüksek lisans da var. şimdi bir mühendislik fakültesinde 4 dersi vermekle uğraşıyorum. herkes bu yıl okul bitiyor zannediyor ama ben finallere gitmeyeceğim. sıkıldım. herkesten her şeyden sıkıldım. aslı anıl ne olur elimden tutun. 15 günde 4 saat yetmiyor sizi görmeye ne olur biri bana yardım etsin. ölmek istiyorum.
ilk öncelik uykuyu düzene sokmak. uyku yerine konamayan tek beden süreci. bu nedenle uykuyu düzene sokmak için profesyonel yardım alınması yerinde olur.
gittikçe yalnızlaşıyorum ve çoğu kişinin umursamadığını görüyorum. öfkeliyim ve hüzünlüyüm ancak bunların üstesinden gelmek için ne yapmam gerektiğinden emin değilim. hala bir anlam arıyorum. o anlamı bulamadıkça hep bir şeyler eksik kalacak.
Geçmiş sözlük günlerim dahil şuraya asla gerçek bir itirafımı yazmadım. Bence siz de öylesinizdir. (samimiyetsizliğine ortak aramak) yani gerçekten en derinlerde, en gizli şeyi insan kendi kendine bile düşünmez, yok sayar vs. buraya da yazmaz birine de söylemez. Neyse bu durumda aslında itiraf başlığı samimiyetsiz ve aldatıcı oluyor ben değil. (yüzyıllık başlığa ithamda bulunmak)
Param olduğu zaman bir tane yemek makinesi alacağım. Tabi bu hayalimde gerçekleşmeyecek biliyorum. O kadar param olsa önce mutfağımı değiştirirdim çünkü. Zaman ilerledikçe kadınlar yemek yapmaktan bıkıyormuş sahiden. Aslında olay her gün ne yemek pişireceğini düşünmek. Zor bir matematik sorusundan farksız inanın.