bugün

Ayrıldığınız ve artık hiçbir şekilde iletişimde olmak istemediğiniz o insanla en yakın arkadaşınızın ondan intikam alıyorum, cevap vermiyorum bile diyerek konuşmaya devam ediyor olması nedendir? Sil numarasını dediğinde neden "o niyeymiş" diye bir cevapla karşılaşırsın?
Niye yani?
iletişimi kessene kızım bu heves neden
bu nasıl soğuk bu nasıl 20 haziran anlayamadık.
beni seven yok.
Sözlük, 26 yaşındayım ve hayatımın çok garip bir dönemindeyim.

Hala okuyorum. Okul bok gibi gidiyor ama başarılı bir öğrenciyim diyebilirim. Niye bok gibi gidiyor dersen; kusuyorum lan. Sürekli kusuyorum okulda. Derse giriyorum bunalıyorum, bayılacak gibi oluyorum. Sınav dönemi ise tam bir şenlik. Diyelim ki sınavım saat 11de. 7de uyanıyorum sınava girene kadar hep kusuyorum. Midemde bir bok olmasa da kusuyorum. Göğüs kafesim ağrıyor. Hipno terapi, psikiyatristin tedavisi bir işe yaramadı. Üzülüyorum bu duruma. En basit şeylerden korkuyorum. En kolay şeyleri yapamıyorum. Sürekli endişe doluyum. Bu durum sosyal hayatımı da oldukça kötü etkiliyor. Yeni birileriyle buluşamıyorum ve ben bir fotoğrafçıyım.

Neyse bu da böyle bir itirafımdır.
yeni sevgilin varya tam bir sincap.
tam bi salağım. hastalık falanda değilki gidip tedavi olayım
çok kötü hissediyorum
gözlerim dolu dolu
beynimde aynı şeyler dönüp duruyor
başım ağrıyor
her şey sussun istiyorum.
bu sabah psikoloğa gittim. artık antidepresan kullanıyorum.

şuan yağmur yağıyor ve gözbebeklerime kadar titriyorum. ağlamaya ihtiyacım var sanırım birilerine şuan birşeyler anlatmak istiyorum. kitapların kapaklarını ağaçların hışırtısını yada bilgisayarımın özelliklerini. anlatmam lazım ama kimse dinleyemez saat geç ve bu kadar içimi dökebileceğim kimse yok. hiç iyi hissetmiyorum sözlük.

yağmur bana onu hatırlatıyor. öldüğünü öğrendiğim geceyi hatırlıyorum.
Şu sıralar hayatımın dörtte üçünü şarkılar bununda üçte ikisini Yaşar oluşturmakta.
Çok özledim, çok üzgünüm ama çok özledim...
Yalnız olduğumda, hiç kendimi çekemiyorum sözlük. Çok sıkıcıyım.
Gözümde o kadar basitleştinki her hareketin yalan sahte. Sen gökyüzü yerine yere, yerin dibine gömülmeyi seçtin. Zavallsn.
Tamam sezen aksu süper bir sanatcı, usta, harika bir kadın.

Ama ben bu kadının söylediği şarkıların sözlerini anlayamıyorum, yani illa alt yazı verilmesi gerekiyor benim için.

Anlasam da çok yanlış anlıyorum bi bende mi oluyor acaba.*
Az önce 2.pirciengi taktırmak için gittiğim yerde cool cool girişimi yaptım. neyse oldu bitti coolum hayt edaları. he, bok. çıkana kadar bişe yoktu tabi. ta ki, aynada koştur, koştur dağılmış saçı başı makyajı görene kadar. rezillik. Ada maymunu halt etmiş yanımda düşün. gitti gül gibi çocuk. senin ne ne be!

140.edit: ne zor bişi lan şu telefondan entry girmek.
sıkıldığım zamanlarda sürekli en sevdiğim şarkılardan birinin bir bölümünü kafamda bozuk plak gibi tekrar ediyorum 'aldırma sen haydi erman biraz daha dayaan' diye.
Özledim be abi...
Yaşlanmaktan korkuyorum sözlük. Hani yaşlılık güzeldir ya. Emekli olmuşsundur, bahçene sebzeni meyveni ekersin, tavukların olur ördeklerin olur. Arada çocukların gelir, torunlarını seversin. Sonra bir bakmışsın sessizce sakince ölüp gitmişsin. Kimseyi üzmeden, yük olmadan. Kim istemez ki böyle bir yaşlılığı ?
boynumda bir hantallık var, geceleri ağrıyor, yüzüm şimdiden çökmüş, yorgunum. Şimdiden böyleysem yaşlılıkta nolurum acaba ? Hem daha çok var yaşlanmama.Bu daha da kötü bir şey. Berbat bir şey.
bazen boş yere ah ediyorum.
yine de her şey için şükretmek gerekirken.
Sonunda karar verebildim. Yıllarımı geçirdiğim adamla, yarın yıllarımı etkileyecek konuşmayı yapacağım. Yarın onun için önemli bir gün. Eminim başaracak, güçlüdür, her şeyi yapabilir, zekidir. Ama ben olmicam artık. Son gece. Seni seviyorum.
buradaki çoğu insandan tiksiniyorum.

edit: noldu güzeller zorunuza mı gitti?
dertler ve sıkıntıdan öleceğim ve daha 23 yaşındayım büyük ihtimalle 30 yaşımı görmem.
insan bazen sadece inanmak ister.
neye inandığının bir önemi olmadan.
olduğu gibi en yalın haliyle inanmak.
Son 2 yılımın en boktan gününü yaşıyorum. En boktan!
Ilk șarabımı 13 yașında, Mardin'in sarı ıșıklandırmalı tarihi kalesini izleyerek içmiștim. Süryani șarabıydı. Annem de çok sever șarabı, gizlice içivermiștim çay bardağında. Sirkeye benzetmiștim, kötü bir șaraptı, ikinci yudumda yemek borum yanarken kırmızı șarabı beyaz bluzüme püskürtmem pek de uzun sürmedi. Annem durumu çaktı, pek ses etmedi. Sütyen giymiyordum o zamanlar, çıtçıtlı badimi değiștirip söylene söylene uyumuștum.
O gemi gelmedi
Artık ismail abi renki elbiselerde giymiyor
Erdal bakkalda kapandı
Sende gelmedin.