bugün

hiç kendini yormadan, iki şiirle bitirebiliyorsun yani işi, yazık.
Sevdiğim insanlara değer vermeye bayılıyorum .
Tarihte çok şeyi değiştiricem sanırım.
Olmuyor, sevdigim kadar sevilmiyorum.
duygusal bi insanım ama kimseyi sevmiyorum müptezelliğim kendime.
Referanduma evet videosu çeken ünlülerin istisnasız hepsi gözümden düştü. Evet.

Kesinlikle menfaat uğruna reklam yapıyorlar ve o kadar farkediliyor ki bu durum...

Bahçeli'ye inat, menfaat düşkünü ünlülere inat, rte hegemonyasına inat Sonuna kadar "Hayır..!"
harika bir müzik keşfettim, kimseye söyleme niyetinde de değilim.
Son 2 saatim süper geçti lan, valla harika 2 saat geçirdim,

Umarım en azından her gece böyle 2 saat geçiririm.*
kendimi seviyorum.
Herkese gülüyorum. Anlatılan her şeye. insanların şu gereksiz dünyada mutlu olmasını sağlıyorum. En nefret edilen kişiyle bile konuşuyorum. Mutsuz olmasın diye. Ve bunları yaparken hiç bir duygu hissetmiyorum. Duygularımı kimseye açmıyorum. Kendime bile.
150 kişilik sınıftan sadece 6 kişi kalıyo o 6 kişiden biri de benim aldığım not 28 yazıyla yirmi sekiz. Hoca kağıdımın yarısını okumuş olsa bile 28 den yüksek not alırım o derece iyiydi sınavım ama ben 28 alıyorum ne hikmetse. En çok koyanda sınavın ilk 15 dakikasında çıkan kızın geçmesi için gereken notu yani 62 alıp geçmesi.
Yatacak yeriniz yok en ufak hakkım bile varsa haram olsun.
Hiç tanımadığı bir insanı her şeyi tüm çıplaklığıyla anlatmak ihtiyacı denen bir şey var. Bu ihtiyaç bira içmemişken psikolojik olarak oluşan böbrek ağrısı gibi bir şey.
Şu anın görüntüsü başlığını ne zaman sol framede görsem

Hiç vakit kaybetmeden hemen tıklıyorum, kim nerede, ne yapıyor, nasıl bir görüntü gibi bir merak sarıyor içimi.

içimde meraklı bir mahalle teyzesi yaşatıyorum*
Ayrıca lafa anın görüntüsü diye başladım ya hemen anın görüntüsünü şunun görüntüsü diye okuyorum diyeceğimi sanan yazar,

Fesatsın lan*
Şuan çok sinirliyim ne zaman bir yardım yapmaya çalışsam iyi bişey elimde patlıyor ya. Sahiplendirecek kedi ilanına mesaj atıyorum seve seve bakarım diye cevap vermiyorlar. Hala sayfada yazıyorlar ama arkadaşta şikayet etti öyle dönüş yaptılar ya herseferinde böyle mi olur azcık ciddiye alın ya.
iş arkadaşım muğla'da ufak bir yer almış. bahçesini, evini anlatırken gözleri parlıyor. motora da biniyor, hacca da gidiyor, kimin ne dediğine zerre kadar bakmıyor.
ben o kadar uzun süredir resim sergisi açacağım utandığım için açamıyorum, çekiniyorum.
tek başıma yurt dışına çıkmak gibi bir hayalim var cesaret edip gidemiyorum, ya atak geçirirsem falan diye.

yapmak istediklerime en büyük engel benim, bir başkası bu denli kısıtlasa isyan çıkartırdım ama en büyük engel kafamdan geçenler olunca üstesinden gelemiyorum....

Not: günün şarkısı müslüm gürses- hangimiz sevmedik.
6 kişi avmde gezerken pepe etkinliğine denk geldik çocuklar falan vardı. yüzümüzdeki sakaldan utanmadan bizde onlar gibi izledik ve foturaf çektirmeyi ihmal etmedik. çıkıncada pek işlek bir cadde de bağıraraktan iki ekmek aldım şarkısını söyledik. arkadaşların bir kısmı susun diye ağlarken onu dinlemeyip daha çok bağırdık. pişman değilim.
sözlükte binlerce kişiyiz. içimizden yüzlercesi ankarada ve bu yüzlerce kişinin eşi dostu eklendiği zaman binlerce kişi ediyoruz ve bu kadar kişi arasından 0 rh+ kan grubu sahibi 3 kişi bulamıyoruz ya ne boka yararız lan biz? boşa nefes alıyoruz boşa.
Kız kankama fena tutuldum be sözlük .
kalabalık muhabbetlerdense bire bir ya da iki üç kişi sohbet etmeyi daha çok seviyorum.

bu da ne biçim itirafsa. neyse kendi kendime söylerken buraya da yazmak istedim.
şuan hiçbirşey yapmıyorum. ve çaylak olduğum için de sadece 'şu an hiçbir şey yapmıyorum ' yazamıyorum.
5000 lira maaş kazanıp tatile gitmek istiyorum .
bu kapitalist duzende, bana; emegimi pic kurusu para babalarina sattiracak butun gücün kuvvetin saltanatın anasını avradını nikahını skrm. bunu yaparim.
çocuklara gün geçtikçe daha çok alışıyorum.ve itiraf etmen gerekirse aralarında en çok yemini seviyorum. efendiliğini,saygısını farkli bir durum var o çocukta allah hep yolunu açık etsin. bazen ayrılacağıma düşününce üzülüyorum içim bir garip oluyor.
sanki hep burdaymışım hep o binada,soğuk yerde ders anlatmışım gibi. her şeye söylenen ben bu kadar olumsuzluğa rağmen seviyorum gözüme batmıyor.

bu aralar dua etmiyorum yine çok bildiğimi okuyorum...

içimde güzel bir his var ama sözlük iyi şeyler olucak ve ben bu yolun sonunu görmek istiyorum. ellerim,bedenim,yüreğim yansa da sonunu görmek istiyorum.
Her şey yolunda gidince kendimi huzursuz hissediyorum.
Küçük Emrah modum doğuştan "on" gelmiş sanırım.
bu youtube arifin golünü ararken vakit geçirilen yerdi ne ara işportaya döndü arkadaş.