bugün

satılık ekşi sözlük hesabı arıyorum. bulduğum an daha da uğramam buralara. ama köprüyü geçene kadar buralardayım işte.
pink floyd dinliyorum.
itiraf ediyorum bu itirafı yapmaktan nefret ediyorum *
bu aralar içime rıdvan dilmen kaçtı sözlük. her şeye gol olur deyip duruyorum. yardım et bana lütfen. rıdvan dilmen olmak istemiyorum ben. *
yeter artık sözlük... annem benden nefret ediyor sanırım... menopoza girdiğini biliyorum. ama ablamdan çok bana yükleniyor. bu gün bana öylesine kızdı ki vuracağını sandım.

yeter lan! bıktım. yeminlen bak bıktım.
allah belanı versin menopoz... ama seni de allah veriyor zaten.

neyse.... çok değil hesaplarıma göre 8-10 yıl sonra annem eski haline dönecek.
asosyalim. millet doğum günümü filan kutlar ama hiç bi zaman hadi yenisteril e sürpriz doğum günü şeysi yapalım demediler. okulda sınıfça yapılan şeylere de çağırmazlar. sonra face den görüyorum fotoğraflarını. alınmıyon mu sen bacım derseniz, derim ki hem de ne biçim. üzülüyorum lan, valla. çok uzağa gitmeyin, 1 buçuk yıldır yazıyorum şu sözlükte nick altım bomboş ulan. oy aldığıma şükrediyorum bazen. ezik degilim ama asosyalim, evet. *
ha bişey daha şimdiye kadar yaptığım en büyük itiraftı bu ha. kendime bile şuan itiraf ettim, aferin bana.
bugün pencereye çıkıp 'ipimle kuşağım, s*kimle t*şşağım... yihhhaaaa ' diye bağırmamak için gerçekten çok zor tuttum kendimi. sonra yattım uyudum, geçti.
sonunun böyle olacağını bildiğim halde mp3 kulaklığımın iki ucunu birbirine sürttüm ve bozuldu.
eski hümanist tavrımdan kaydım sözlük haz edemiyorum artık pek çok şeyi. ama iyi oldu sanki daha yapıcıyım, seçiciyim..
düşünüyorum: birgün işyerinden "sikerim böyle işi arkadaş" diyip ceketi alıp çıkmak güzel olur sonradan olacakları falan düşünmeden al işini götüne sok müdür bey demek... evet bunu yaparsam ceketi almam ya aklıma ilk gelen kalemliğim olur, o şirketin değil ben kendim aldım onu ben olurda böyle delirip işten ayrılırken ceketimi almam kalemliğimi alırım ama ceketi böyle sırta vurup gitmek var kalemliği almak yani arada fark var neden ben kalemliği almaya takıldım ki,hem ben neden böyle boktan şeyleri düşünüyorum ki...
bu başlık altında bir yazar itiraf.com da itiraf edilenleri kopyalamış yapıştırmış bunu farkedince sanki kendimi kahramanmış gibi hissettim, ama gammazlamadım da yazıktır dedim ama nedendir bu kahraman hissetme durumu bilmem.
sigaranın tadını çok seviyorum, çikolota yemek gibi sanki içtikçe icesim geliyor.
şu an itibariyle eski sevgilime mesaj attım, feysbukun gözü kör olsun pişmanım ama ne fayda..
pelin batu'nun vücudu gibi sözlüğün atıp durmasından bıktım amk. bir şey okurken kendimi otomatik olarak dışarda buluyorum.
(bkz: sözlük noluyo götün başın atıyo)
küçükken çok sevdiğim bebek asprinlerinden 5-6 tane birden içmişdim. sonra kanım bi hayli sulandı burnumdan kanlar gelmeye başladı sonucunda da 2 sürahi su içirmişlerdi he bi azar yedirmişlerdi.
keşkelerden bıktım sözlük.içime atıp söylemediğim sözlerden,yapılanları göz ardı ettiğim için hiç birşey olmamış gibi davranmaktan.yüzüne söylemek istediğim çok şey var ama karşıma çıkmadığı adını duymadığım zamanlarda bu duygular depreşmiyor.ne yazık ki görücem o samimiyetsiz yüzünü ve kocaman yapmacık bir gülümsemeyle karşılık vericem.bahaneler uydurmak ne kadar da kolaymış.herkesi kendin gibi bilmek başına ne işler açarmış kendini ne kadar çok yıpratırmış onu öğrendim bu yıl.iyi ki dostlarım var ki senin düştüğün çirkin duruma düşmeyip karşına aynı taktikle çıkmadım.mutluyum.karşıma çıkmaman umuduyla!
korkuyorum.

son saniye edütü: korkmuyorum lan ne korkcam.
evcilik oyunu izliyorum şuan. hiç bi sebepde belirtmiycem banane lan 3-5 salak görup eğlenmek suçmu mnskym.
(bkz: geçen haftanın en beğenilen itirafları)

hani

diyorum

bazen

öyle

şey

işte

nasıl

olur

bilirsin..
la şimdi muhasebe uygulamaları sınavına gidiyorum, bi bok bildiğimde yok he, mantıklı sallayıp gelecez. içimde de salak bi mutluluk ak, çıktım evden salına salına tramvay durağına doğru yürüyorum, ağzıma da nerden takıldıysa "hani benim recebim sarı lira vereceğim" şarkısını söyleye söyleye attım kendimi tramvaya. geldim sonra okula, buldum sınıfı girdim içeri falan fişmekan. anam 2 senedir ilk defa yanıma bi dişi düşmüş. öyle tatlı tatlı camdan dışarı bakıyo, bende ona. hani böyle dersinya bi tshirt, bi kot giyip güzel olan kız heh ondan. söyleyemedim tabi "aa ne kadar çok ortak noktamız var, ikimiz de aynı dersten çakmışız" diye, nerde bende o göt."hani benim recebim" tribinden çıkan ben, hemen "cevdet bağca'dan söyleyemedim" moduna geçiyorum. soru kitapçığı geliyo sonra önüme, start veriyo hoca "atıl kurt" diyorum kendime, bizim dersi kitapçığın başına koymuşlar, diğer derslerle muhattap olmayalım diye. bakıyorum sorulara, sorular da bana "ne var la" der gibi bakıyo. mfö bağırıyo sonra "yandım.. yandım..yandım yandım ahh ki ne yandım!" şeklinde. ricon diyorum "olum senden bi bok olmaz, bak dalgana." kıza bakıyorum nereye yetişecekse hızlı hızlı işaretliyo. "bu da teneke galiba" diyorum kendi kendime. yarım saat geçti, kız verdi cevap anahtarını kapıdan çıktı gitti, aydınlığa karıştı * neyse dedim "olum ricon onbeş soru var on dakkan var, turboya geç!" ben de bitirdim verdim sonra. yarın da iktisat teorisinden var sınav, o kız da kalmış mıdır acaba?
sıkıldım.
hiç bişey yazasım da yok. tam yazıcakken vazgeçiyorum.
acıktım ama bu saatten sonra yersem yakamıycağım için yemiyorum.
uykum da geldi.
acayip yorgunum.
eğer yüzümü temizlemezsem sivilce basıcak.
yaklaşık 1 yıldır belki daha bile fazla zamandır msn kullanmıyorum.
bunları yazarken yine sıkıldığımı farkettim.
sanırım uyumam gerek.
yılmaz...
özdil...
gibi...
yazarak...
yazar...
olmayı...
düşünüyorum...
hem...
böyle...
yazınca...
daha...
çok...
yer...
kaplıyor...
sanki...
çok...
şey...
yazmışım...
hissi...
veriyor...
kırk yardımcım olsa ancak toparlar kıçımı. o derece dağınık biriyim.
iş aramaya bile üşeniyorum.
bugün de 00:00'da entry girip şuku alma fırsatını kaçırdım sözlük, yarına artık. amin.