bugün

YıldıZları, gökyüzünü, doğayı çok seviyorum. Ölünce bedenimi uzaya gönderin. Ayrıca yalnızlıktan bezdim.
Gece olduğu için mi böyle düşünüyorum; bilinmez, sanki icimde bi yerlerde bi boşluk var sözlük. Icimin bi tarafinda, yasanmislara mi yasanmamislara mi bilmiyorum, bi seyler sizliyor sanki..
Hayat umarim herkesi iyi yerlere götürür.. Umarim..
eskiden aptal olduğumu düşünürdüm. Bir şeyleri ya anlayamıyor ya da yanlış anlıyordum bence. hatta orta seviyenin altında bir zeka seviyesine sahip olduğuma iyice inandırmışım kendimi.

Ama yıllar geçtikçe herşeyin tersine işlediğini farkettim. bana aptal olduğumu hissettiren konuları tekrar ele aldım zihnimde. mesela küçükken çocuklar hep astronot ve doktor olmak isterdi. Ben ise tüpçü. aptal misin lan sen millet bilim diyor sen ne diyorsun diyordum bi ara kendime. sonra farkettim ki ben aslında tv den gazeteden aileden duyduklarımla değil de, kendime ido edindiğim ve çevremde gözlerimle gördüğüm dayımın mesleğini istiyormuşum. boş kuru laf olsun diye astronot olmayı değil, örnek aldığım insanın mesleğini istiyormuşum. Hedef koymaya aslında çok erken yaşta başlayarak zeki olduğumu farkettim yıllar sonra.

lise ve üniversite yi saymaz isek gerçekten arkadaşım olmuyor hiç. Çünkü aptal olduğumu düşündürdüler bana. mesela yeni tanıştığım insanlar futbol konuşmak istiyor kız muhabbetlerinin dibine vurup akşam masadan kalkarken dertli dertsiz bi halde eve yol alalım istiyorlardı. Ama ben gerçekten de bana birşeyler katacak insanları istedim. siyaset konuşalım ama akademik bir anlamda. kızları konuşalım ama lütfen dert dinlemek adına. ne bileyim felsefe cidden güzel değil mi konuşmak için. Ya da merak ediyorum kuantum fiziğini. bu konuda bilgili arkadaşım olsun isterdim. ama ben boa muhabbet etmek yerine bunları konuştuğum için gerçek anlamda hiç bir zaman en iyi arkadaş diyebileceğim bir arkadaşım olmadı.

uzun zaman boyunca aptal olduğumu düşündüren kişilerin aptal olduğunu anlamak böyle birşeyDi benim için. Son olarak;

hiçbir faydası olmayan oturup iki tartışmaya bile girilemeyen telefonda saatlerce incir çekirdeğini doldurmayacak muhabbetler yapılan bazen hayal dünyasında kurduğu insanlarla sevgilicilik oynayacak kadar kof sevgililerim oldu. Tek bildikleri boş konuşmak gevezelik ve seksti. bunun dışında bana gerçekten birşeyler katma çabasında olan 1 kişi oldu. okuyacağını zannetmedigim için isim de vereceğim ki bu kişi betül Du. çok ağır bir ilişki süreci yaşadık ama verdiği kitaplar ve girdiğimiz ufak tartışmalar bile onun çok zeki olduğunu düşünmeme neden olmuştu. zaten benim de birçok insandan çok ama çok zeki olduğumu anlamam da bu şekilde zuhretti beynimde.

Şimdi düşünüyorum da, arada selam veren arkadaşlar ve hal hatır için ziyarete gelen dostlar dışında gerçekten en iyi arkadaşım diyebileceğim bir kişi ile tanışmamış olmam, benim kadar zeki birisiyle karşılaşmadığım için anlaşılan.

not : bugünkü internet hakkımın tamamını bu entry için harcadım. sanırım çok düşündükten sonra entry girmek sağlığa zararlı.
az önce pencereden salladığım izmarit arabanın altına uçtu. saat üç buçuk. çok ama çok manidar.
anladım, bu acılar bana yokluğundan emanet...
Oysa biz seninle,
Aynı dalda iki erik çiçeğiydik.
ilkbahara aldanmış...
Gazi Üniversitesi iktisadi idari Bilimler Fakültesi'nden mezun. Mezun olacağım yıl yani dördüncü sınıftayken bir roman yazdım. Henüz yayınlanmamış olsa da yazdım. Aradan bir yıl geçti. işsizim. Ailem kpss ile işe girmemi istiyor. Ben yazar olmak istiyorum. Onlarla bu konuyu konuşmam lazım... Kalp kırmadan yapmam lazım bunu ve stresten içim karardı resmen. Benim tek hayalim iyi bir yazar olmakken onlar bana takım elbise giydirip 8-5 devlet dairesine tıkmak derdindeler. Onları çok iyi anlıyor olsam da ben daha zor olanı seçiyorum. Ben yazar olmak istiyorum. Herkesin herif yazıyor be diyeceği bir yazar.
An itibari ile iyi ki Ytu'deyim diyorum. Ortabahcede uzaninca bile cok mutlu oluyorum.

görsel
Hayatimda ilk defa bir şeyi kiskanıyorum. Tanık olduklarıma hemen dua ediyorum içimden, maaşallah diyorum.
Elimdeki mamayı dağıtıp bitirdikten sonra benden mama bekleyen başka kedileri ve anne-yavruları görünce içim parçalanıyor.

Edit: bu entariyi girdikten sonra kedilere mama veren biriyle karşılaşıp onu veremediğim kedilerin yanına götürdüm ve mama verdik. Ne mutlu!
Ne olursa olsun yola devam etmeyi seviyorum.
"Kızla erkek arkadaş olamaz" tezine en kuvvetli muhalefeti yapan kızlarla biraz muhabbet edince "neden ben, anlatsana" moduna girdiklerini görmek beni şaşırtıyor sözlük.
Kaybettim,kayboldum.
pratik olarak yalnız değilim, ama gerçekte yalnızım. içimin almadığı insanlarla sırf kendi sessizliğimin içinde boğulmamak için hayatımda tutmaya çalışıyorum. hepsi siktir olup gidecek geride gene her zamanki gibi sigaram ve kahvem kalacak.
Yazmakta neden zorlandığımı çözemediğim yegane başlıktır.
Hep beraber bir yerde toplansak orada mı anlatsam nasıl olur?
iyi işler yapın.

Ölüm var.
kalbimi kırdın amına koyayım ya..
kapat kapat.. ısırırım amk..
dümbük!
Deli gibi öfkeliyim, nefret duygum da tavan. Ama o yazdığında hala mutlu oluyorum. Ama bu ego mutluluğu. Eşek gibi pişman olacak demiştim.
Bazılarının yazdığını değil bilinçaltını kustuğunu düşünüyorum..
canım sıkılıyor.
demeden önce belirteyim de yanlış olmasın. derdimi sikeyim.

sürekli büyük oyunu gören eksisozluk yazarlarından sıkıldım amk.

yazar olan herkese upgrade oluyor oluyor herhalde.
Is arkadasim iste kafami siktigi yetmezmis gibi birde bu saate arayip sevgilisini anlatiyor kafami duvarlara sürtcem artik ya.

görsel
Mücahadeleler var ama gereksiz.

Hayatı yalınlaştırmak lazım.
biliyoruz ki snapchat te ss alındığında bildirim gidiyor.. kafadarın biri internete şu programı yükleyin o zaman bildirim gitmez demiş. ben de indirdim. test de etmedim. meğerse o program bildirim gitmesini önleyemiyormuş. bunu öğrenene kadar 55. ss mi almıştım tabii ki...
insanlardan iğreniyorum ara ara. hepsi değil tabi.