bugün

nasıl söylenir bilemiyorum ama sevişirken birden hayvanlaşıyorum. eskiden mülayim sevişirdim şimdi saç çekmeyi geçtim gırtlağı sıkarken bile kadına tokat atıyorum. geçen kendimden geçtim '' kalk kalk kalk ayağa kalk '' deyip kadına uçan tekme attım. bu düştü bakıyo yatakta bana. sonra amerikan güreşçisi gibi dirseğimi tutup havada uçtum bunun üstüne. kütt göğsüne geldi darbem. hığğğğ diye nefesi kesildi kızın. o hığğğ dedikçe tahrik oldum. ohşşş offf vavvv ağığğğ vs bu seslerden daha iyi gelmeye başladı. sonra kavradım saçından kızı yere diz çökt.. lan neyse amk. kızlar okumayı bırakmıştır çoktan. beyler şak şak şak kuru kuru osbir çekmekten imanım gevredi lan. hani varsa elinizde güzel bir porno linki abinize atın amk. ben izlediğim o filmi sikmiş gibi size anlatırım güleriz hep beraber. beyler canım sıkılıyooo hadii...
Bazen duygulanırsınız..
görsel
Varya ne olacak bilemiyorum. Ama yine de hemen olsun. Ne olacaksa olsun. ister kötü, ister iyi.
çaylak olmak ne güzel lan. istediğini yazıyorsun, kimse görmüyor.
ilkokul 2. sınıfa giderken sınıfta adı ''çillo'' olan bir çocuk vardı. amk çocuğa çillo diyorlardı, sonradan adının Nusret olduğunu öğrendim gerçi, neyse öğretmen bu çilloyu sınıfta bırakmıştı. lan bir insan ilkokul 2' de sınıfta nasıl kalabilirla. hatırladığım kadarıyla öğretmen annesine sormuştu bırakalım mı diye, annesi de bırakalım öğretmen hanım daha iyi öğrenir demişti. çok orijinal bir anne. lan çok korkmuştum beni de bırakırlar diye. acaip etkilenmiştim. ilkokul 1 deki hovardalığımı bırakıp ders çalışmaya vermiştim kendimi. bu da böyle boktan bir anı ve itiraf gibi birşeydi. ne skime anlattıysam.
Ya ben ankarayı sevmeye başladım galiba lanet olsun! Aslında ankarayı değil de içindekileri diyebiliriz. Çok değil bir iki ay önce hadi git istediğin şehire yatay geçiş imkanı var deseler dakka düşünmezdim! Ama şuan.. Geride bırakacağım çok şey var.. Sevip alıştığım, bırakmak istemeyeceğim çok şey.. Çok kişi.. Bir kişi..

Ankara sokakları eskisi kadar soğuk gelmiyor bana. Eskisi kadar kurak değil. Tunustaki mekanları keşfediyoruz mesela arkadaşlarla; kızılaydaki stüdyoları, bahçelideki butikleri... Her yerini ayrı bi sevmeye başladım hayırdır inşallah.
özledim.

bence yeterli bir itiraf.
sonradan görme olmak çok zor be sözlük , ailem parayı vurdu zenginiz evde havyar falan var ama babam soğanlı cipsi kırarak açmaya çalışıyor.*
Hayallerim bile fakir. Fabrikatör bir babanın küçük bir beldedeki evinin yanından geçerken bunun oğlu olsam buraya ne karılar atardim be dedim arkadaşıma. Ulan dedi arkadaşım adamlar 80 ülkeye ihracat yapiyor. Kızlari Maldivler e goturmek varken burada ne işin var dedi.
Kendime sık sık gülüyorum. Tanımadığım dört kişinin yanına yerlesecegim bir evde oda tuttum, ikisi fransız nasıl anlaşacağız bilmiyorum. Oda güzel ama penceresi küçük. Duvarlar bembeyaz. Neyse sanırım bunun bir önemi yok. evdeki erkeklerin sevgililerinin cart sesli olmamasını diliyorum rabbimden. Biraz tedirginim sözlük, inşallah bobregimi calmazlar.
güneşe doğru yürümeyi sevmiyorum. güneş gözümün içinde ne kadar damar varsa hepsini de çakmak çakmak yakıyor. bu da beni sinirlendiriyor. sinirsek biri miyim ben yoksaa?
- şu anda facebook mesajlarımda iki kişi.. bir dakika şarkı vereceğim, onun eşliğinde şeyapın.

https://youtu.be/NYEK_yvIWas

- baştan alıyorum. facebook mesaj kutumda sadece 2 kişinin mesajları kaldı. ikisi de artık yok. ben niye onları da silmedim bilmiyorum. bir tanesi arada yokluyor gerçi, ne yaptığı belli değil. herkese geçmişlerinizi yok edin, yakın her şeyi diyorum, ben yapmamışım. gerçi onlardan beni ayıran bir şey var: ben zayıf değilim. benim için bir acı kaynağı değiller.

- yalnız bu şarkıyı düğünümde çaldırsam, dans etsem sırıtmaz, dinliyorsun değil mi? şarkıda anlatılan şey bambaşka ama tını tam düğün salonu tınısı. gene de çok seviyorum lan. hem ismen isabetli. bir erkek evleniyorsa dünyayı satmış adamdır. kendisini tamamen ailesine adamıştır, adamalıdır. sağlıklı bireyler sağlıklı ebeveynlerden ve evlerden başlar.

- hayır evlenmiyorum. tanrım, ben öngörülebilir gelecekte evlenmeyeceğim.

- daha fazla genel yetenek testi çözmek zorunda kalırsam çıldıracağım. ama en azından sınavlarda yeni insanlarla tanışıyor, sosyal yeteneklerimin tamamen ölmediğini görerek mutlu oluyorum. bir de rahat bırakılıyorum şu sıralar.

- bir şeyi nasıl yapmamanız gerektiğini bilmek, nasıl yapmanız gerektiği konusunda yardımcı olmuyor.

- evrimi reddeden insanla arkadaşlık kurmamaya özen gösteririm. beyni kullanmama göstergesi olarak görüyorum. buna benzer bir kaç check daha yapabiliyorum, adamın/kadının kafasındaki sadece ağırlık olsun diye ordaysa kendisinden uzak duruyorum.

- daha önce hiç evcil hayvanım olmadı. hayatımın önemli bir kısmını hayvanlardan çekinerek yaşadım. bir yerden sonra ortalıkta sürekli sevebileceğim hayvanlar oldukça onlara alıştım. şimdi sokakta yürürken rastgele durup kedi seviyorum. hep köpek insanı olduğumu düşünürdüm ama kedileri çok sevmeye başladım. imkanım olsa, sorumluluğunu alabilecek durumda olsam bana yoldaşlık edecek hayvanlarım olsun isterdim. o vakte kadar arkadaş kedisi/köpeği seveceğim.

- hala aramızda ben karar vermek için yazı tura attığımda bana garip gözlerle bakanlar var. arkadaşlar, iki seçenek arasında kaldığınızda yapabileceğiniz en güzel şey budur. para havadayken gelmesini istediğiniz bir şey gönlünüzden geçmişse, zaten ne istediğinizi biliyorsunuzdur, yok bilmiyorduysanız para sizin yerinize karar verir zaten. gayet foolproof bir yöntem bence. tabii hayati önem taşıyan kararlarda kullanmayın bunu. küçük ve olağan şeylerde kullanın.

- geçen gün nerede yiyelim sorusuna yanıt bulamadığımızda foursquare'in varlığını hatırladık. meğer çok faydalı bir şeymiş. kız arkadaşından bu akşam nerde yiyelim sorusuna düzgün cevap alamayan beyler, kullanın.

- şu an tom clancy kitaplarına karşı zaafım var, gördüğüm yerde almamak için kendimle boğuşuyorum.

- gece yemek yemeyi kesebilsem muhtemelen eriyip gideceğim. kesemediğim için hala kilo alıyorum. ama çok güzel gidiyor ekmek arası gece gece be!

- bir gün kendi mutfağımda müzik eşliğinde yemek yapacağım. sıradan şarkılar değil ama, abuk sabuk şarkılar. mesela şu an çalan spider-man'in ps1 oyunun müziği gibi. garip hayallerin sahibiyim. ama zaten hiç normal olduğumu iddia etmedim. sadece topluma adapte olmuş bir manyağım.

- nasıl mutlu olunur unuttum.
Ulan sevdigim kiz beni sevmiyor be.sen o kadar deger ver ve onu dusun acaba eve gittimi? nerde?ama o hic dusunmesin beni olsem belki umrunda olmam. Ah be sozluk niye boyle ters herseyim. En kotusude onunla birlikte olan adam ben kadar onu dusunecek mi?
Doğumgünümün bitmesiyle herkesin bana yeniden eskisi gibi davranacak olmasından korkuyorum. Kıymetimi bir gün değil; her gün biliniz, bilmeyenlere de bildiriniz.
Tüm gun boyunca 11 bölüm dizi izledim. Verdiğim dokuz kilonun beşini şimdiden geri aldım. Sürekli yemek yemek istiyorum. Bayramdan beri bakkal dışında hicbiryere çıkmıyorum kaslarim orman gibi. Issizim. Son kalan param 300 lira. Markete girince ilk önce kafamda aldıklarımın hesabını yapıp kasaya öyle gidiyorum. Dipteyim. Ve son olarak onu çok özledim.
benzer mühendisten çok daha düşük ücrete bir iş yerinde çalışıyorum. bu durumun farkında olan ve beni kaybetmek istemeyen müdürümün masasının üzerine şirket hattımı kullanmak için verdiği ve ihtiyacım olmayan telefonu bıraktım. birazdan hayırdır mehmet bey bir sorun mu var diye arayacak eminim.
Kıymetinizi bilmeyen bir insandan, bazen istemeye istemeye uzaklaşırsınız..
Çok üzülseniz bile..
Çokça arkadaşımın içinde bir tane dostumun olmaması; yalnızlığa itiyor.
bugün çok sinirliyim sözlük. annemi üzdüm galiba. aramızda bir tartışma oldu.
Yurttaki arkadaşlar benle daşşak geçiyor evt.
Elimde olsa Türkiye sınırı içindeki tüm kürtleri hatta hdpye oy verenleri bile sorgusuz sualsiz gebertesim geliyor ne temizlik olurdu ama degilmi tertemiz bir memleket ışıl ışıl.igrencsiniz ipneler yediginiz kaba pislemekte uzerinize yok.
Küçükken kardeşimin ağzına hamamböceği atıp tuvalette gülmüştüm.
Birisi senin aklından çıkmıyorsa, buna karşılık bir selamı bile çok görüyorsa, bırak gitsin..
Zaten seni hiç sevmemistir ki o..
Kankam dediğim insanlar ya başka şehirlere gittiler ya evlenip kılıbıklığın kralını yazdılar. Ankara'da yaşayan kankam 30'undan sonra sapıttı. one night stand ilişkiler de bile partnerini o gece aldatmayı başardı. Sonra ergen depresyonuna girdi, ben kötü adamım deyip gevelemeye başladı. Şimdi telefonları da açmıyor pezevenk. Bir de bu adam akademisyen. Çorum hitit üniversitesinde evrim dersi verirken çok allahsız bir ders vermiş ki, muhafazakar bir hanım kızımız kişilik bunalımına girip okulu bırakmış, sonra ailesi bunun hakkında dava açmıştı.neyse..
Kendi başıma kalmak ilk başlarda güzel gelmişti, kendi başıma içiyor,
Düşünüyor, içimden kendimle konuşuyordum. Bazen de sevişiyorduk işte hayatımıza renk gelmiş oluyordu.
Ekşi moderasyonuna kafam iyiyken küfür edip silinene dek orada tanıştığım heriflerle( istisnasız hepsi sakallı, biriyle ara ara yine buluşup içiyoruz) içmeye gidiyorduk.
Arkadaş oluyorsun, gülüyorsun, eğleniyorsun ama içini yakan bir durumu anlatamıyorsun.
Evet;
Ben hayatta en çok kankalarımla içmeyi, gece 4 de rock bardan çıkıp güdül yolunda misket oynamayı sevmişim. Oraya niye gittiğimizi de hala bilmiyoruz.
Berkay denilen bir piç vardı, gruba sonradan katılmıştı. 3 ayda bir yeni bir hatunla ortama gelir, abi evlenecez derdi. Geçen sene evlendi hiçbirimiz düğününe gitmedik. Düğün günü dışarda içiyorduk. Küsmüştük berkay'la, ama niye küstüğümüzü bilmiyorduk.
Depresyondayım sanırım ve sebebini bilmiyorum.
bazen tüm hedeflerimden vazgeçesim geliyor, gidiyor...
güncel Önemli Başlıklar