bugün

evcilik oyunu, yarın itibariyle devam ediyor, şirketim ve tüzel kişiliği ile yeniden birlikte olacağız,

içimdeki çocukla büyük insan taklidi yapacağım.

arife öncesi şirketten en son benim çıkmış olmamdan mütevellit, proje müdürünün bayram mesajına yanıt vermedim, yarın eğleneceğiz, bu adam beni halen tanımadı diye düşünüyorum. daha fazla zam için, gayret göstereceğim, yüzüne güleceğim gibi saçmalığın dik alası, fikirleri var.

oğlum ahmet, sürekli pembe giyiyorsun ve bu müthiş bence, lakin bak müdür, keyif adamıyım ben, küçük sapıklıklarının birinden, sabahları yediğin papaya'dan bahsederken, tebessüm etmemi bekliyorsun, yok güzelim öyle bir evren. sen konuşurken gitar virtüözü dinler gibiyim ve içimden çılgın kahkahalar atıyorum. bana bir türlü müdahale edemiyorsun, çıldırıyorsun biliyorum. *

herneyse,

iş hayatını, okumaktan ziyade, yaşayarak deneyimlesem de haksızlığa tahammülüm yok, dolayısı ile sivriliyorum. istifayı rasyonalize ederken, şirkette neden beğenildiğimi de bilmiyorum. bu kadar personeli savunmama rağmen, ofislerde de karşıt görüşlere rastlamıyorum, arkamdan konuşuyorlar sanırım. *

iş yaşantımda hayalgücüme ve gerçek kimliğime yer açmaya çalışıyorum çoğu zaman, hedef tablomu her hafta yenilerim, sıradanlaşmak, tekdüzelik bana göre değil.

ezcümle,

keyifle, sağlıkla kalın, takım elbiseli güzel adamlar,

yıldızları örttüm üzerinize,

iyi uykular.
Ana babamla tartışıp evden ayruldim uniye geldim. Bidaha sizle gorusmek istemiyorum falan dedim ve su an kopek gibi pişmanım ama arayamiyorumda napcam bilmiyom.
konuşmak istiyorum birileriyle da * .
Kendimi şu küçücük odada o kadar yalnız hissesiyorum ki buna ne kadar ve ne zaman alışabileceğim bilmiyorum. O zamanlar olduğu gibi olmayacak hiçbir şey biliyorum hatta iki sene önceki gibi hiç olmayacak. Iki sene önce her şeyin aslında ne kadar başında ve ne kadar güzel olduğunun farkında olabilseydim keşke. Keşke her günü daha farklı yasasaydim, yasasaydik daha çok eglenseydik daha çok birlikte bir şeyler yapsaydik daha kısa zamanda kaynassaydik daha yakın olsaydık bir seneyi ziyan etmeseydik. Her şey bitiyor ve sen alisiyorsun. Alistiktan sonra bir şeyler kafaya dank edince her şey o kadar koyuyor ki. Ama benim elimde olan bir şey değildi diyorum sonra yine de teskin edemiyorum kendimi. Daha da kötü olacak biliyorum bu daha hiçbir şey değil daha çok hissedicem bu duyguyu yalnızlığı yabancılaşmayı. Ama biliyorum ben abartiyorum aslında, zaten her şey bitiyor bir sene geç ya da erken ne fark eder, ölüm bile aslında beş sene erken ya da geç gelmiş ne fark eder ki gelecek olduktan sonra.
Ulan burda bi yavşak var ya da birkaç tane ne yazsam eksiliyor. Kıskanıyorlar fena halde.
Kullandigi nick lazim degil, girdigi entry aha bu.
Başına gelenler benim yüzümden bebeğim. Dur daha bişey görmedin, salya sümük yalvarıcaksın.
bugün bursadaki son gecem koydu gibi birazcık.
tostlu ikea reklaminda yasiyor gibiyim yeminlen. surekli tost yapmaktan yamuldum.
Gecenin bu saatinde cips yedim. Çok vicdan azabı duyuyorum lan inşallah kilo olarak dönmez bana.
9 günlük tatilden sonra yarın mesaiye başlayacağımı bünyeme kabullendiremiyorum. bari yarın yarım gün olsun. hemen direkt tam gün mesai olmasın amk.

not: 3 e kadar da olur. çalışma ve sosyal güvenlik Bakanlığı alo. Kime diyorum lan ben?
Midemin yanmasından gözüme uyku girmiyor ama sırf endoskopi yapacaklar korkusuyla doktora gitmiyorum. Üstelik öğrenim gördüğüm yer bir hastane, yani her gün hastaneye gidip muayene olmak yerine kantinden süt alıp derse giriyorum.

Saçma korkuların insanıyım.
Size ait olan herşeyi,yavaş yavaş sindire sindire yok ettim. Ben,bendeki sizi tamamen yok ettim. Bunu nasıl yaptım hiç bilmiyorum. Ama gerçekten hayatta insan vazgeçemediklerinden vazgeçiyorsa herşeyden vazgeçebilir. Şu tek zaafımdı yok ettim. Her gün vazgeçerek ilerledim. Her an bir anıyı sildim. Her gün birinizi öldürdüm. Ve ben benim artık.
yazarlığımı elimden alıp kim çaylak günlerime yolladıysa beni onun amınakoyim.
Sonra bir gün, biri gelip hayatının altını üstüne getiriyor. sen kızmak ve nefret etmek yerine özlüyor ve acı çekiyorsun. aşka yıllarca uzak yaşamış ve kendini sakınmışken.
Allah hepimizin kalbindeki siziya şafi ismiyle şifa eylesin, yoksa durup bekleyerek geçecek gibi değil..
Allah bizimle beraberdir.
benim derdim seninle !
Kendi derdini bırakıp 1 buçuk saat boyunca arkadaşın derdini dinleyip onun derdiyle dertlenmek benim hobim söylemiş miydim?

"Ya hakkını helal et ben sana aslında başka bi şey söyleyecektim bi türlü lafa giremedim. Geçen günkü olay tamamen benim iradem dışında oldu seni üzmek istemedim gerçekten."
dedi dertlerini anlattıktan sonra. bunu söyleyecekmiş aslında ama bir buçuk saatte mevzuya girememiş.
"Yok ya önemli değil üzülmedim takma kafana sen."
Ezberledim ben artık bu cümleleri.
Eminim iradesinin dışında gerçekleşmiştir.
Gereksiz kalabalıkları sevmiyorum.
Bir insanın kendini tanıyamamasına hayret ediyorum doğrusu. Benim bir insanı gördüğümde davranışlarına bakıp onu çözmem 5 dakikamı alıyor.
artık bu başlığı görmeye dayanamıyorum.*
seviyorum, uzaktayım. haberi yok, belki var.

söylersem sevdiğimi yine o kadar güzel güler mi ki?
Üniforma fetişiyim.
ankaralı bir yazarın yardımına ihtiyacım var.
2 evlilik yapmış, 1 çocuğu olan benden yaşça küçük, bir seneden fazla evimizde kalan hatta aynı iş yerinde çalıştığım kişiye aşık oldum. olmamalıydım, ben de istemezdim ama olmuşum. ve bir kaç gün sonra gidiyor. ben nasıl dayanacağım, ne yapacağım bilmiyorum. kendime bile itiraf etmekte zorlanırken, şimdi bir de gidecek olması tam bir yıkım benim için. allah'ım aklıma mukayet ol.
Buraya bir arkadaşımın önerisiyle katıldım. Çok tatlı ve olgun insanlarla sohbet kurabileceğimi söyledi ama görüyorumki ergenlerle liselilerle dolu. Aklınız yalnızca am-göt-meme-seks konularına çalışıyor. Seksten sonra da sigarama şarabıma sohbetiyle bakışıyla gülümsemesi sarmasıyla eşlik edemeyecek birisiyle kim birlikte olurki...
*Tanım* sözlükçülerin içinde tutamadıkları.