bugün

meğer benim hayallerim varmış sözlük, ben sürekli depresyondaymışım be meğer ben hayallerimle mutlu olan bir insanmışım. Hayallerinizi mutluluklarınızı bir insan sizden alabilir mi demeyin evet alır hiç farkına bile varmazsınız sevgilim dediğiniz insan Hayallerinizi mutluluğunuzu gayet siker atar. içimde olan az bi acı ile şuan nefes aldığımın farkına varıyorum. Yanlış insanlarla birlikte olmayın be güzel kardeşlerim hayat mutsuz geçirmek için çok kısa. Sizi siz olduğunuz için seven insanlarla takılın.
yaptığınız en büyük hata neydi diye sordular geçenlerde. "büyümek" dedim. anlamadılar.
Ne sıkıcı sözlükmüş ya. Bi arkadaş verdiydi hesabı. Yemin ederim ben de adam gibi bi şey konuşuluyo sandım.
Olmamış.
değiştim sözlük. eskisi gibi sakin değilim. tahammülsüzüm. çok ani tepkiler verip saniyesinde içimden "ne hale geldim ben" diye irkiliyorum. nedir beni bu hale getiren bilemiyorum. inşallah eski halime tekrar dönebilirim.
yoruldum. bedenim de yoruldu ruhum da yoruldu. bazen tek yapmak istediğim uyumak ve dizi izlemek oluyor. şöyle bir sene sadece ailemle görüşerek uzun bir tatile çıksam ve geri gelsem acaba iyi gelir mi diye düşünüyorum.
ama kararlıyım. bir gün kimseye haber vermeden çekip gideceğim. kimse de nereye gittiğimi bilmeyecek. saçlarını koklayıp birlikte film seyredeceğim güzel bir kadın, birkaç köpek ve insanlardan uzakta bir ev, az buçuk para getiren bir iş bana yeterli olacak o zaman.
çok küçüktüm, 2 veya 3 yaşındaydım. annem, babam, ablam ve ben oturuyorduk. annem ablamla bana birer lolipop almıştı. lolipopu ısıra ısıra bitirdim. çok küçük bir parça kaldı, ama yerinden çıkıp tekrar yapışıyordu. biraz parçayla oynadıktan sonra annem "ben yiyebilir miyim onu?" dedi. normalde annem tatlı sevmez ama canı çekmiş tabi kadının, şimdilerde hala düşünüyorum bu olayı. anneme verdim lolipopun son kalan parçasını. fakat biraz geçtikten sonra annemin yanına gittim, "bana versene ben yicem" dedim. hah, onu söyleyen azımı sikim. annem verdi lolipopu, yedim. hala aklıma geldikçe içim sızlıyor sözlük. ağlayacak duruma geliyorum bazen bunu hatırladıkça. ufak bir şeker parçasını annene çok gören beynini sikim diyorum kendi kendime.

ha bir de her gün bu başlığı açıp insanların ne gibi dertleri olduğunu okuyorum.
her şeye geç kaldığımı hissediyorum. aşık olmak istediğim güzel kadın artık aşka heyecan duymadığını söylüyor. arkadaş olmak istediğim kişinin yanımda ne kadar huzursuz hareket ettiğini görüyorum. zaten fırsatını bulunca benden uzaklaşacaklarını da biliyorum.
telefonumu genelde kapalı tutuyorum. zaten sadece ailemle görüşüyorum, kimse beni arayıp sormuyor. bazı tanımak istediğim insanlar vardı. onlarla sadece '' günaydın '' ya da '' hava da ısındı '' gibi saçma ve sıkıcı diyaloglar kurmaya başlayınca onları da görmek istemiyorum. saçlarını koklamak istediğim kadınlar, saatlerce sohbet etmek istediğim erkeklerin hayatımda herhangi biri olarak kalması bana cazip gelmiyor.
heyecanımı yıllar önce kaybettim. sıkıldım. yeniliklere ihtiyacım var. yeni ülkeler, kadınlar, erkekler tanımak istiyorum. yeni olaylar tecrübe etmek istiyorum. sürekli aynı döngü içerisinde kalmak istemiyorum. sokakta birinin selam verip geçeceği herhangi bir yabancı olmak istemiyorum.
bıktım. yoruldum. kimseyle konuşmak istemiyorum, kimsenin triplerini çekmek istemiyorum. iki sene çalıştığım yerde sadece alışverişe gönderilecek kişi olmak istemiyorum. okul biter, ben giderim. o zamana dek ne kadar az insan, o kadar iyi. sonrasında zaten beni kimse bulamayacak.
Git yat uyu sabah erken kalkacaksin.
Neden daha önce çıkmadın karşıma?
çok uzun zaman sonra gördüğüm birinden hoşlandım bu gece.
çok uzun zaman sonra uykularımı heyecan kaçırdı bu gece.

ama gerizekalı öyle bi yerdeyim ki, gözümü kapatıp düşündüğümde
yine gözümde canlanan şeyler eski sevgilimle olanlardan farklı değil.
ne önüme bakabiliyorum adam gibi, ne geçmişte yaşanabilir bu saatten sonra.
öyle iki ucu boklu değnek işte, dedemin dediği gibi zamanında;
rakıyı iç, keyifliyken içersin, keyfin yokken içersin, bahane bulur içersin o kadar.
ama şu sigarayı içme amına koyim, uykundan kalkar yine içersin.

öyle işte.
o kadar cok itirafım var ki hangisinin yazacağımı bilmiyorum Sözlük.
Yada durun itiraf edicek bir şey buldum bu aralar ben aramasam sormasam kimse benim halımı hatrımı sormuyor cok yalnızım lan Sözlük.
Ailemden gizli işler yaptığım doğrudur. şimdi gizli derken kapım kapalı ve internete gizli girdiğim gerçeği bahsettiğim..

sanırım internet bağımlısıyım, evet o benim.
abart egzozu ve abart makyajı sevmem. ikisine de binmem. şu anda ibrahim tatlıses'ten tamam aşkım'ı dinliyorum. havadan mıdır sudan mıdır bilmiyorum ama ben bugün güne kıro uyandım abi.
o değil de dün akşam ne koyduk cincona be sözlük.
çok kırgınım, defolup gideceğim...
Itiraf ettim kendime isimli kirac sarkisinin serbest cagrisim yaptigi baslik. Yapmayin tabi ki bir sey itiraf etmeyecegim.
sinirlerim çok bozuk sözlük. senin yüzünden ayrıca. dolaylı olarak senin yüzünden biraz. manevi olarak sıkı sıkıya bağlandığım şeylere aptallıkta çığır aşmış eleştiriler yapıldığında nefret ediyorum her şeyden. big bang theory hakkındaki o aptal entryi görünce kan beynime sıçradı. iğrenç bir üslüp ve kendini beğenmişlikle yazılmış olması yetmiyormuş gibi bir de tbbt'ye gülenlerin resmen tiksindiğim sadece küfür ve kaba hareketlerden oluşan recep ivedik filmine de güleceğini söylemiş yazarımsı. gerçekten küfür etmemek de zorlanıyorum şuan.
8 sezounluk diziyi -karakterlerin kişiliklerinin anlaşılması açısından- olay örgüsüyle takip edilmesi gereken dizinin bilmem kaçıncı bölümünden girip -haklı veya haksız eleştiride- bulunmak da ayrı bir kafa tabi.

pek kıymetli şahsımız lütuf edip dizeye şans vermiş bir de işin o noktası da var. neyse herkes -düzgün bir üslupla- fikrini beyan etmek de özgür.
gülme efekti konusunun bizim kültürümüze ters gelmesi doğal ve yapmacık kabul. ama gülme efekti olsun olmasın insan güldüğü yeri kendi belirleyebilir. bu konuda herhangi bir kısıtlama yok.

her neyse sakinim biraz daha. üslubum hatalıysa affola.
az önce migrostan alışveriş yaptım. kasada ödeme yapan kadın 'a bu 10 lira mı 7 lira gördüm' deyince kasiyer danışmadan değiştirebilirsiniz dedi. kadın neyse deyip ayrıldı. ben de içimden ne dikkatsiz kadın daha ne aldığını görmüyor deyip indirimli ürünlerimi kasadan geçirmek üzere kasiyere uzattım. ödemeyi yapıp yürürken indirimli olarak 3,25 e aldığımı sandığım 6 lı sodayı 5,95 ten geçirdiklerini gördüm.
eskiden ultrason denen hede olmadığı için, beni kız bebek diye beklemişler. annemde devamlı pembe pembe şeyler örmüş bana, ileride giyerim diye hatta külotlu çorap, etek falan almış. doğduğumda ise tabii hayal kırıklığı yaşamışlar, şimdi küçüklük resimlerime bakıyorum, hiç biri normal değil amk. hep etek falan var, heralde böyle intikam aldılar benden diye düşünüyorum, ulan bugün benim hareketlerim normal olmasaydı ne yapacaklardı acaba, çok şükür allah'a.
Arkadaşın sigara paketine el koydum. Sırf az içsin diye.
Yine de çantamda sigara taşımak garip geliyor.
1 martta yola çıktım bolu diye adlandırılan yabani şehre üniversite hayatımın bahar dönemi için .. fakat baktm ki olmuyor dün gece itibari ile istanbula geri dönüş yaptım bundan sonra ne olacak pek bi fikrim yok
şimdilik herseyin başı sağlık diyerek devam etmekteyim kendimi titilmiş sıpa gibi hissediyorum noawww.
Aşık olmak da kötü olmamak da kimi zaman. Ne zamandır kimseye aşık değilim. Şarkılar ne zamandır hep anlamsız. Bi düşündüm de tuhaf geldi.
Şimdi neresinden başlasam bilemedim ki! Bitmek tükenmek bilmeyen çıkar çatışmaları,bitmek bilmeyen özgürlük kısıtlamaları,yaşanan acılar,herkesin kendini aklamak için başkalarını günah keçisi ilan etmesi,dostlukların yalan olduğu,herkesin birbirinin üzerinden prim sağlamaya çalışması,şimdi kim doğru kim yanlış?kaybetmek var mı bu hayatta gerçekten?kafamda deli sorular..
Bugün çok saçmaladım, bütün bunlar hep skıntıdan. Neyse ara vermekte fayda var galiba. Sıradaki suyum bütün yaşanmışlıklara Yada yaşanamamışlıklara. Gideyim de kendimle ilgileneyim bari başka türlüsü güç.