bugün

Rüyamda içki içiyordum. Tabirine baktım hak yolundan ayrılmaya diyor. Bugün aklımdan çıkmadı bu tabir. Üzülüyorum, böyle olmamalı.
Ekşici danteller başlığımı arakladığı için sövüyorum.
Bugün nasıl küfürler ediyorum nasıl rahatım, kendimden tiksindim. Bugün taş çatlasa 6k işiyle konuştum, saatlerce dışarda dolanmama rağmen ikisi anne baba zaten. Nasıl bu kadar rahatım bilmiyorum da, dünya batsa umrumda olmayacak gibi, şeriat geldi deseler çarşaf nerden alacaz? Diye sorucam elimde birayla prozacla o derece. Bide bi şarkı takıldı aklıma hoppiriri dattiriri dittiri rom (salladım burayı her seferinde farklı söylüyorum, bu parantez içinden muhabbet açmak ne garip lan ahah neabıyon? Gratisde indirim var diyorlar bi bak istersen. Konuyu unuttun de mi lan neyse hadi devam) ben yarimi seviyom diye, zındık olan beni bile dua ettirdi şu şarkı aklımdan silinsin diye, aşk acısı diye gezen adamın söylediği şarkıya bak o değil, biri duyacak karizma yer yalıyo. Neyse işte. Ota boka gülüyorum bugün öyle de tatlı öyle de minnoş bir gün.
20 yaşındaysanız* ve hayatta hiçbir sikim başaramadıysanız hayat gerçekten sıkıcı.
bazen siktir olup gidesim geliyor yaşadığım yerden.
Bağlanmaktan korkuyorum ama mutluyum.
Kafam çok bozuk, canım da sıkkındı. Ama birisi var, entrylerini baya takip ettiğim, bugün sağolsun pek bi formunda, gelmenin bu kadar zor olduğu şu günlerde güzel güldüm sayesinde, teşekkürlerimi sunuyorum kendisine, selam olsun! *
kahve falına inanmasam da her kahveden sonra yanımda kim varsa fal bakıp bakamadığını sorarım. yine fakülteye gidip derse girmediğim bir gün, kahvaltının üstüne birer kahve içelim dedi arkadaş. içmedik. akşam saat 9u geçerek hala okulun yakınlarındaydık. bir kez daha içelim dedi. tamam dedim. kahve bittiğinde fal bakmayı bilip bilmediğini sordum. biliyormuş. hatta geldiği yerde yaşadığı bir hikayeyi anlattı. arkadaşı ile öylesine kahve içen bir kadının falına bakmış. başta bir iki şey doğru çıkınca kadın devam etmesini istemiş. anlattığına göre birçok şeyi doğru tahmin etmiş ya da bilmiş. yalan söyleyeceğine ihtimal vermiyordum. bana yalan söylemezdi. fincanın nasıl kapatıldığını sordum. şimdi aklımda olmayan hareketler söyledi. o şekilde kapatmalıymışım. ben kapattım, o kapatmadı. kendi falına bakmasının mantıksız olacağını düşünmüştüm. aklımı okumuş gibiydi. sonradan neden kapatmadığını sorduğumda artık geçtiğini söyledi. merak etmedim üstünde de durmadım. dakikalar geçerken fincanın tabanına dokunuyordum. hep sabırsız olduğumu düşünürüm bu konuda. fincanın tabanı soğurken, o zamana kadar benzerlerini çok kez yaptığımız muhabbetlerden birisi döndü. memleket meselesi, okulda yaşananlar, kız arkadaşıyla ilişkisi, capsler, umut sarıkaya esprileri ve benzerleri konuşuldu. bir de ismete güldük yine. fincanı kaldırmadan bir dilek tutmam gerekiyormuş. en çok istediğim şeyi diledim. fincanı kaldırdı. dileğin gerçekleşmeyeceğini söyledi. şaşırmadım. bardağın içine dağılmış olan telveye baktım. yine iyi kapayamadığımı düşündüm. iyi kapayabildiğimi hatırlamıyorum. dibine bıraktığım daha sulu olan kısmı ayarlayamam hiç. bakıp söyledi, bakıp anlattı. kimine ihtimal verdim kimi mantıksız geldi. bazısının doğru olduğunu söyleyip bazısında kıvrandırdım. yoktu yakınımda adında f harfi olan birisi. ya da y. en sonunda y nin kendisi de olabileceğini söyledi. ilgiyle dinliyordum anlattıklarını. birçok konuda tahmin yürüttükten sonra ruh halimin nasıl olduğunu anlatmaya çalıştı. nazımın moskovasında gibiymişim. kulağa hoş geliyordu ama bilmiyordum, ne olduğunu sordum. nazımın moskovada nasıl hissettiğini söyledi. istediği şeyin, devrimin anavatanında ama yurdunda olmayan bir insanın hissettikleri. istediği yerde gibi ama birşeyler eksik içinde. büyük birşeyler. daha iyi nasıl anlatabilirdi bilmiyorum. ya da halimi anlatacak bir his var mı daha uygun. yurtsuz gibi. yerde miyim gökte mi bilmiyorum. bildiğim tek şey garip bir dönemden geçtiğim. kahvenin telvesini tabağına dökmek gerekiyormuş en sonunda. ordan da fal bakılıyormuş. dilek tut dedi. bir kez daha tuttum. olmayacağını söyledi. üzüldüm.
Uyurken hep yüz üstü yatarım çünkü kalbimin atış seslerini duymak hoşuma gidiyor. Açıkçası bazen korkuyorum ama bazen.
sen benim en derinimsin dedi bana...
mizah anlayışınızı sikmek istiyorum.
Az önce herkesten gizli odamda sigara içtim odam sigara kokuyor. Umarim sabaha koku kalmaz.
maden mühendisliği okuyorum ve şu son faciadan sonra mesleğimden utandım zira bu bir kaza değil. o kadar basit değil. ihmaller silsilesi. mühendis meslek abilerimi ve işçi kardeşlerimi kaybettim böylesi abukça ihmaller sonucunda. inanın sürekli oluyor böyle kazalar ve can kayıpları ama ölü sayısı az olduğundan medyada yer bulmuyor. bu da canımı çok sıkıyor. geçtiğimiz sene bölümden bir arkadaşım onlarca tonluk mermer bloğunun altında kalarak can vermişti. sebebi mi? kader işte...
Belki birgün meclis binası çökerde bizde kader deriz.
kendimi çok değersiz hissediyorum. daha kötüsü de etrafımdakilerin bana bunu hissettirmesi. Hal böyle olunca alıp başımı gitmek istiyorum başka yerlere daha güzel arkadaşlıkların oldugu bir yere
genelde moralim bozuk olduğunda buraya yazıyorum.
gönülsüz ilişkiden sakat çocuk doğarmış sözünü söylerken konuştuğum arkadaşın engelli olduğunu fark ettim.
Geçen rüyamda aşık olduğum kişiyi sokakta, tramvayda okulda falan arar oldum ya bre.
Amcam vefat ettigi icin abim memlekete geldi yarin sabah erken gidecegi icin simdi vedalastik sarildi seni kimse sevmezse ben seviyorum eger birine karsiliksiz asiksan uzulme ben sana askla bagliyim kardesim benim kendine iyi bakicaksin soz ver dedi sarildi anlimi optu agladi. Ben simdi aglamayayim da kimler aglasin sozluk. Ben malatyada o tee istanbulda. Abimi cok seviyorum sozluk.
ne zamandır sana itiraf yazıp kafanı sikmiyordum sözlük. sakın seni aldattığımı sanma ama inan kendime bile zaman ayıramıyorum şu sıralar sabahları kpss denen sik bi olay için dershaneye gidiyorum akşamları da sahne var. bok gibiyim anlayacağın. ee sende ne var ne yok...
az önce duman'ın melankoli şarkısının,kaan tangöze'nin intihar eden eski sevgilisine yazıldığını öğrenip çok kötü oldum be sözlük.şarkıların hikayesini bilerek dinlemek farklı bir tat katıyor,sözlerin anonim olarak,havada kalmaması için her şarkının hikayesini merak ederim ben.bu seferki pek hoş olmadı,maalesef.

sevilen,belki de aşık olunan kişinin ölmesi nasıl bir travma yaratır tahmin dahi edemiyorum.herhalde bir aile ferdinin kaybından sonra insana en çok koyacak şeydir.allah kimseye yaşatmasın,birkaç yıl önce ankarada sevgilisi ile arkadaşlarıyla beraber tabu oynadıktan 2 saat sonra kız arkadaşının ölüm haberini alan bir arkadaşım vardı.o yaşta.çocuk kendine gelememişti,fazla samimi olduğumuz söylenemezdi ama çok pis tesir altında kalmıştım lan.ölümden korkarım,yaşamaya değer bir hayata içimde uktelerle erken veda etme düşüncesi beni ürkütür ama bir sevdiğimin ölümünden çok daha fazla korkuyorum bunu fark ettim.deli gibi korkuyorum hem de.allah kimseyi bunu düşündürmek zorunda bile bırakmasın.tabi bunlar şu anki düşüncelerim.bir süre öncesine kadar üzülememekten,ağlayamamaktan korkardım.

yaklaşık bi 5-6 yıl öncesine kadar arada sırada ağlamak isterdim sözlük,al sana itiraf.kendimi kötü hissettiğimde ağlarsam daha iyi hissedeceğimi düşünüp hemen kulaklıklarıma sarılıp beni üzecek şarkılar arardım.fakat ağlamayı beceremediğim her seferinde daha çok korkardım.üzülmeyi bilmeyen,duygusuz bir yaratık olduğumu düşünürdüm.çünkü üzülemezdim ölüme,fazla yakın olmadığımız akrabaların vefatına annem ağlarken ben bir fatiha okuyup,şen şakrak devam ederdim hayatıma."birinin arkasından ağlamak" diye bir özellik yüklü değil bende herhalde diye düşünürdüm.fakat sanırım artık sinir sistemim yıpranıyor,iyi ki yıpranıyor sözlük.daha rahat üzülebiliyorum artık.bunun neresi daha iyi lan demeyin,aksi durumda herkes yas tutarken sizin hiçbir şey hissedememeniz çok daha büyük travmalara sürükleyebiliyor insanı.hislerimi kazanmamı sağlayan,duygularımı hareketlendiren olay ne,tam olarak bilmiyorum.ama minnettarım.üzülmem gereken durumlarda samimi bir şekilde üzülebildiğim için daha iyi hissediyorum kendimi.
bugun hünkar köskünün orda bira içerken bira şisesi toplayan adanla konuştuk ona kek kola et armağan ettik ve adam çok mutlu oldu güldük kaynaştık bu ülkede soma çok şeyi değiştirdi.
bu amk yazarlarının gece gece deprem ve korkunçlu hikaye merakına sokmak istiyorum sözlük. ulan ben 2 deprem yaşadım ikisinde de ölümden döndüm amk. amınoğulları az duyarlı olun diyesim geliyor.
dedemle seviştim.
Kendimi the big bang theory'deki rajh gibi hissediyorum çok yalnızım be sözlük o kadar yalnızımki cin felan çağırayım bari hayatimda bir atraksyon olsun istedim ama oda gelmedi galiba böyle olmak zorunda.