bugün

belki bir itiraf değil ama, bundan 3 gün evvel yağmurda tamamen ıslanana kadar yürüdüm. yürüdüğüm yerlerde su izi bırakacak kadar ıslandım. ve bunu gülerek yaptım. eğer yollarda ıpıslak yürüyen pembe tişörtlü sesli bir şekilde gülen bir kız gördüyseniz o bendim. korkmayın. çok mutlu olmuştum.
son bir senede o kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.
17 ağustos 1999 başlığını okuyorum bir saattir. sayfa sayfa..
dün soyunma odusunda mayomu ve 2 şampuanı mı kaybettim sözlük. ertesi gün gittim sordum yok dediler. alanın götünde yırtılsın o mayo. aç pezevenkler.
mutluyum lan.
onunla olan mutsuzluk haberi bile mutlu ediyor beni.

sertap erener'den gelsin sıradaki şarkı:
çok hoş kadınsın,
ama yetmez ben karar verdim,
ömür boyu o benim,
güle güle şekerim...
itiraf ediyorum bir tek sistemin kölesi değil, anne, baba ve abinin her dediiklerini yapan aynı zamanda sürü psikolojisi şeklinde sistemin kölesi olan bir insanım daha ne olsun.
tükürdüğümü yaladım.
sözlüğe erkenden kabul edilmeme, bekletilmememe sevindim. hiç böyle ilginç sevinçlerim olmamıştı.
yine migrenim azdı be sözlük. ama evde yalnız olduğum için kimseye terslik veya huysuzluk yapamıyorum, başım ağrıyor ayağına. hastalık boşa gidiyor, dışarı çıkayım, kendimi sokaklara atsam kime huysuzlancam ? döverler lan beni. yardım et sözlük. gönüllü şamar yazarı istiyorum an itibariyle, ben azarlıcam o susacak.
başım çok ağrıyor amk. çekecek biri lazım. ilk soru hakkında kopya veriyorum hatta. kürtaj olayından girip sövmeye başlıcam...
malım ben.
21 kilo verdikten sonra diyet yapmayı bırakmıştım an itibariyle tekrar başladım ha gayret son bir 12 kilom kaldı.
dinleyecek şarkı bulamadığım zamanlarda youtubedan boyce avenue coverları dinlerdim. unutmuşum şimdi birden aklıma geldi özlemişim.
Vucudumu buzdolabinda unutmak istiyorum.
rezil oldum lan.

(img:#279191)

nereden bakıyordun deme, nereden bakıyordum ben de bilmiyorum. bu fotoğrafa bakıyordum ve bir de ne göreyim arkamda karşı komşu. allah belamı verdi amk. adam beni ne sandı allah bilir. dilim tutuldu yemin ediyorum. aklıma sıçıyım.
yükseleni koç olan koç burcuyum sözlük. bu burcu mensup kişiler öfkeli, agresif olurmuş genelde. yükseleni koç olanlarda daha fazlaymış. sporla bu öfkeyi atabilirmiş. spor yapıyorum hem de severek. ama gel gör ki pek işe yaradığı söylenemez. bu benim sinirli hallerim hiç geçmiyor yahu.
teşekkür etme diye bir şey kalmamış. artık çok ağır mı geliyor bunu söylemek?
yine bir kız tarafından arkadaş olarak görüldüm sözlük. tanrım bu kızlara başka bir reddetme cümlesi bul.
avea tarifelerinden anlayan birine acil ihtiyacım var sözlük sesimi duy.
şimdi kılıksızım,fakat
borçlarımı ödedikten sonra
ihtimal bir kat da yeni esvabım olacak
ve ihtimal sen
yine beni sevmeyeceksin.
bununla beraber pazar akşamları
sizin mahalleden geçerken,
süslenmiş olarak,
zannediyor musun ki ben de sana
şimdiki kadar kıymet vereceğim?

ona verdiğim kıymet her geçen gün azalmakta sözlük. sevgim azalmıyor, bağlılığım da. fakat verdiğim kıymet, verdiğim değer eksilere yaklaştı. ben itiraf ediyorum; bunu söyleyebileceğime hiç bir zaman ihtimal vermemiştim. ''böyle bir şey asla olmayacak.'' demiştim.
kalabalık oyuncu kadrosu olan yabancı film ve dizilerde karakterleri karıştırıyorum. hangi adam kimdi bilemiyorum. dizi izliyorsam ilk sezonun ortalarına doğru anca ayırt edebilecek seviyeye geliyorum. filmler daha kısa olduğu için işin boyutu orada daha beter, saving private ryan'ı ilk izlediğimde -gerçi o zaman 11 yaşındaydım- filmin sonuna kadar savaş karşıtı tercümanı er ryan sanmıştım.
edip cansever'in bir kitabına rastladım. oturdum bir mektubunu okudum.şarkıların değil, mektupların gözü kör olsun.hem var mı mektup gibisi?
reel hayatta çenesi düşen ben, bir konu esnasında ukala ukala bayan bilmiş edası ile ortalarda dolaşıp '' şimdi efenim dünya'nın ve türkiye'nin hali bu '' diyerek konuya bir dalıyorum ki ,sözlüğe entry girmek için yeltendiğimde ''dut yemiş bülbüle dönüyorum .'' beynim basmıyor yeminlen . konuya giriş yapacağım, yok anacığım belkide binlerce kez siliyorum . daha sonra tekrar yazmaya başlıyorum, hooppppp ''olmadı kızım bu da sil sil'' diyerek, kendimle kavga ediyorum nedendir bilemedim . itirafsa itiraf entry girerken ecel teri döken bir tek benimdir sanırım sözlükte.

edit: gülmemenizi ve ayrıca dalga geçmemenizi temenni ediyorum .
bu kadar çok canımı yakacağını bilsem... yine de başlardım. çünkü senden gelen herşeye razı oldum.
olumlu düşüneyim diyorum, bu sefer iyi tarafından bakayım diyorum ama akşam olup kafanı yastığa koyduğun an yalnızım diyosan eğer yalnızsındır sözlük.. kendime itiraf edemezken sana ettim, kıymetini bil.
lara fabian - l'hymne a l'amor u bugün arabada, yolda hatta gittiğim kafede -çalmaları için ricada bulunduğum- kahvemi yudumlarken, tatil için alacağım ufak tefek şeyleri seçerken, yemek yerken, duş alırken, uyurken kaç kere başa alıp dinledim bilmiyorum. ne sıcak ne sakin bir şarkı. seni seviyorum lara. bir şarkı bu kadar güzel söylenir.
ara ara gördüğüm halüsinasyonlar geri döndü, çok utanç verici bir durum.