sözlük yazarlarının itirafları

sözlük inanır mısın bana sen neredeydin bu zamana kadar dedi. ulan ya. aşık olacağım ben azıcık şey ederiz görüşürüz sonra.

100 yaşını geçmiş dedemin kanser olduğunu öğrendim bu gün. zaten ölümü bekleyen dedemin son zamanlarını acı çekerek geçirmesine sebep olduğu için eğer varsa tanrı'ya isyan ettim bu gün.

bugün 00:00'da sana yazan olmamasına çok şaşırdım.

kafam ağrıyor kaç gündür ve birilerini höt dese dövecek gibiyim...

boğazda balık tutma olayını boğaz köprüsünde balık tutma olarak biliyordum yeminle. hatta diyordum nasıl yani ne kadar uzun bu ip falan.. tamam lan gerizekalıca düşüncelerim var.

evlenmek istiyorum lan sözlük.

Evet nickmen de olsa dualarınızı alabilirim, ben ettim olmadı.

sözlük bir ara eski ekşici otosabi'yle çok iyi yakın arkadaştık ama, artık değiliz adam benden nefret ettiğini belirtti, nefret etmiş benden. sen bana küfür ettin dedi belki de haklıydı bilmiyorum..
-ama; yine de bazı konularda ayrıldığımız kesindir!..

eski sevgilimle konuşuyorum bu aralar sözlük tekrar birlikte olmak istiyor ben de yalnız kalmak istemiyorum ama onu tekrar üzmekte istemiyorum çok kararsızım ne yapacağımı bilmiyorum inan sözlük çok zor durum...

şu an yeni sözlük yazarı olmuş bi arkadaşıma nasıl bkz verilir onu öğretiyorum sözlük. tam anlamıyla bir itiraf oldu bu.
(bkz: ders bir)

Yaramaz bir çocukluk geçirmişim.
- 2-3 yaşlarında iken anne-babamın okulda olduğu zaman çayı şekeri ve suyu karışırıp yüzüme sürdükten sonra yatıp uyumuşum.
- 7 yaşındayken ocaktan yeni alınmış çorbaya basmışım - evet yanlış duymadınız - ayağımla basmışım.

bütün evlilikler birbirine mi benzer sözlük. eğer böyleyse ben yalnız ölücem desene...* *

"benim için galatasaray'dan vazgeçer misin?" diye bir soruyla karşılaştım.

hatun kişisinin tuttuğu takımın bir önemi yok, ama azıcık fanatik... hiç düşünmeden "vazgeçmem" dedim. "vazgeçserdim deseydin senin en yakının olacaktım" dedi.

bu kişi 28 yaşında, üniversite mezunu, oldukça medeni... yani ben öyle olduğunu düşünüyordum...

konu bir takım tutmak falan değil, konu zihniyet...

dedim ki, "takım tutmak içten gelen bir şey, anne, baba, kardeş, memleket sevgisi gibidir, vazgeçerim dersem yalan söylerim" dedim. sonra ilave ettim; "bu ne büyük bir bencillik... birinin içinden gelen ve sevdiği bir şeyi kendisi uğruna vazgeçmeyi beklemesi..."

insanları iyi tanımak gerek, hiç beklenmedik bir kişiden hiç beklenmedik bir şeyle karşılaşabiliyoruz. şu saçmalığa bakar mısınız... ve ben saçmalığı açıklama ihtiyacı duydum...

sonra ne mi yaptım? böyle aşağılıkça ve böyle bencilce düşünen bir insanla benim zaten işim olmaz dedim.

bir de şöyle bir şey yazmıştım; (bkz: #11720271)

evet, böyleleri beni buluyor, napayım..

yarın dünyanın en güzel günü olacak. en sevdiğim insanın doğumgünü, en sevdiğim ta istanbuldan bana geliyor ve yarın tüm sevdiğim arkadaşlarım benimle olacak. arkada da piiz çalıyor, farkında mısın diyor. tek sorun; kronik depresyonlu bir sorunlu olmam. aksindeki herşey çok güzel
, ama kabul etmeliyim ki ben ne istediğini bilmeyen psikopatın tekiyim.
he bir de ölümüne tavla oynuyorum. haydi tavla oynayalım gençler, haydi. süper, evet.

kardeşim horlamayaydı iyidi. uyutmuyor göt.

geçen gün yanımda birisi öldü. üzerimde hiçbir etki bırakmadı bilmiyorum çelik gibi sinirlerim mi var ne. * *

maaşımın 10-15 katı kadar borcum var.

insanın yaşadığı travmalar,üzgünlükler,hüzünler,gidenler; psikolojiyi bozduğu gibi hafızanın da ağzına sıçıyomuş. ben bugün bunu gördüm.benim için önemli olan temel şeyleri bile unutunca farkettim bunu.

"yok yok bu herkese olur" durumu bugün yakın arkadaşın adını unutunca iyice ikna eder oldu beni.

aklım, bir martının sessiz bağrışında mı??
ah gidenler..

delirmem yakındır. çoktan çıldırdım. ölüme 5 kala'yım.

sevgilimin evine uzaktaki arkadaşları geldi. ben de onları çok tanımam onlar da beni. ama çağırmadı beni sözlük. çok sinirliyim. sesimi de çıkaramam sözlük.

insanların bu kadar çıkarcı olmasından nefret ediyorum. her gün gördüğümüz adamlar bizi sikmeye çalışıyor ya işte o daha da sinir bozucu bir durum...

ek olarak hiç böyle ağzım burnum kırılcak kadar dayak yemedim merak ediyorum nasıl bir duygu, bir yandan da korkuyorum o yüzden normal takılmaya devam.

gayet iyiyken sebepsiz yere birden tüm ruh halim değişebiliyor , bunun tersi de oluyor. nedenini merak etmiyorum , çünkü bu hep O'nu düşününce oluyor . biraz kendimden korksamda galiba yeni denizlerde yelken açma zamanım geldi. bu dengesizliği ancak başka bir dengesizlik düzeltebilir.

bugün öğlen öksürürken ağzımdan kan geldi. çok korkuyorum sözlük ne yapacağım lan ben?

telefonla mesaj yazarken tuşlara belirli bir ritim eşliğinde basıyorum. eğer mesaj bitene kadar ritmimi tamamlayamadıysam, yarıda kesilmişse çok üzülüyorum, gereksiz tuşlara basıp ritmimi tamamlıyorum.

bırakın sevişmeyi, seksi canlı kanlı bir am bile göremedim amk.

hiç aşık olmamam gereken birine aşık oldum.pişman mıyım? evet ama onu her gördüğümde bunu unutuyorum tekrar seviyorum.yaklaşık 2-3 ay sonra bir daha onu hiç göremeyeceğim.mal mal dolaşmayacağım sokaklarda onu '10' saniye görmek için, beni yolda görecek ismin 'o' mu diyecek bende evet diyeceğim.5-10 sene sonra gülerek anlatacağım bir anı olarak kalacak belki ama şu an mutluyum açıkçası.hiç açılamayacağım ona, hiç bilmeyecek onu sevdiğimi ama zaten en güzel aşk ''uzaktan'' yaşanan değil midir?