bugün

rengarenk furbyler.
yeşil beybileyt.
(bkz: mr potato head)
klasik araba koleksiyonum.
ön tamponuna ip bağlayı ardım sıra sürüklediğim plastik kamyonum ve kumandası bir kablo ile araca bağlı jipim. *
uzaktan kumandalı yarış arabası.
(bkz: BArby bebek)
anneannemin diktiği bebek. işin garip tarafı hala da öyledir.
duvara tırmanan batmobile'im
direksiyonu olmadığı halde telerlekleri sürterek döndürdüğümüz oyuncak arabalar. 2000' li yılların çocuklarını oyuncağıydı. Şimdi ise kumandalı arabalar meşhur.
(bkz: uzaktan kumandalı jipler)
LEGOLAR.
askerlerim vardı benim asker seti daha doğrusu.tümsekler,siperler,arabalar,tanklar ve çitler vardı bu setin içinde.çok fazla strateji meraklısıydım salonun tam ortasına,halının üzerine askerleri tam bir saldırı pozisyonunda dizer günlerce öyle kalmasını sağlardım,annem salonda adım atamazdı ama kadıncağız hiç kızmazdı bana.
Benim küçük parmak bebeklerim vardı....hala da varlar
kesinlikle legolarım ve action manlerim.
Oyuncak pokemonlarim .
Tasolar.
kişinin çocukluk yıllarında yatağına alıp beraber uyuduğu oyuncaktır.
benim bir sindy bebeğim vardı. o zamanlar yalnız uyumanın ne olduğunu bilmezdim. her gece beraber yatardık. o da beni severdi galiba.
inşaat setim tabikide. Özenle kumlar hazırlandıktan sonra bir güzel ordan oraya taşır bir şeyler yapmaya çalışırdım eğlenceside cabası.*
Misketlerim. mahallede en iyi ben oynardım lan herkesi yener alırdım misketlerini. ne günlerdi be.
dayımın yakın bir arkadaşının aynı zamanda benim yakın bir arkadaşımın dayısının * doğum günümde hediye ettiği beyaz peluş köpek. *
oyuncak yılanım vardı ama sonra kayboldudu.*
benim hiç oyuncağım yoktu o yüzden oyuncağını gösteren bebelere bende pipimi gösterirdim.
not: hala oyuncağım yok göstereyim mi?
hiçbir legoya girmeyen mavi lego. nereden gelmiş nasıl gelmiş eve bilmiyorum. canım benim.
düşündüm de ya çokluktan ya yokluktan derler ya aklıma bir şey gelmedi ama ağzını yüzünü gözünü oya oya bir hal olduğum bebeklerim vardı benim.
Sapanımla canımın istediği yere taş atmak güzeldi.