sevdiğim ve birgün kaybedeceğim insanlarla asla içmem, çünkü o ortamda her söylenen yalan ve yapmacıktır.
başkalarının teninde bir mucize arasan kendi gerçeğinle bile yüzleşemezsin.
güzellik, insana verilmiş görsel bir sorumluluktan başka bir şey değildir...
her installation, aslında birer extractiondan ibarettir.
tenim tenine değerken, daha ne ister ki bu ben
seni unutma çabası, unutamamak da cabası.
yaşanmayan hiçbir şey bitmiyor.
seri halde arti oy veren melek, lütfen özelden mesaj atarmısın.
DEĞiŞiM DE DEĞiŞiR...
tamiri mümkün olmayan şeylerle cıraklar uğraşır bu yüzden usta olurlar.

yazılar da insanın kaderi gibi doğuştan nasılsa, öyle devam eder.
canı çok sıkılan insan gerçekten çok sıkılmıştır.
gazete kağıdından yapılmış top gibiyim, mahalle sokak aralarında oynanan. her tekmede çevresine neşe veren ve ancak kendinden bir parça kopan...
balina memeliyse, memeliler hayvansa, ııımm insan memeliyse, ııım hayvan da..aristoya sokim sağa bişey olmasın!
hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. *
anneyle kavga sonrası; -ki pek pesimist olmuş, notlarımda gördüm. gençlik ateşiyle yazmışım demek-

Doğmak mı ? , yaratılmak mı ? .. Tanrını sen seç .. Annen mi ? , Allah mı ?
hicbir harcanmis yurek, kiriklarini topladigi kapinin onunde beklemez.
bardağın dolu tarafını görmeye çalış.
eğer göremiyorsan içine su doldurmayı dene.
eğer su da dolmuyorsa at gitsin o bardağı, kesin çatlamıştır.
*
"kimseden iyilik bekleme,
zarar vermesin yeter..."
Belkide gerçek özgürlük sadece hayal etmektir...
az yoksam, çok oluyorum demektir.
doğru söyleyen denizci, 9 koydan kovulurmuş...
bağlanmayacaksın kimseye, kaybedince kötü oluyor insan...
aforizma yapayım derken aforizma konusu olmamalı insan.
düşman yokken, kahraman bir hiçtir.
soluk borusu.